HDP’li vekil artan kadın katliamlarının araştırılmasını istedi

  • 17:51 10 Ağustos 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - Meral Danış Beştaş, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının ardından kadına yönelik şiddet, istismar, taciz, tecavüz ve kadın katliamlarına dair vakalarda görülen artışın sebep ve sonuçları ile alınması gereken önlemlerin tespit edilmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının yürürlüğe girmesi sonucunda kadına yönelik şiddet, istismar, taciz, tecavüz ve kadın katliamlarına dair vakalarda görülen artışın sebep ve sonuçları ile alınması gereken önlemlerin tespit edilmesi amacıyla Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu.
 
‘Kadın katliamı başat mesele’
 
Kadın katliamlarının ülke gündeminin değişmeyen ve başat meselesi haline geldiğine dikkat çekilen önergede, katliamların İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile birlikte daha da arttığına vurgu yapıldı. Bir hafta içinde gerçekleşen kadın katliamlarının hatırlatıldığı önergede, “Üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu’nun maruz kaldığı cinsel şiddet ve akabinde canavarca hisle öldürülmesine giden süreç kadınların toplumda can güvenliklerinin olmadığının altını çizmektedir. Yine 2 kişinin tecavüzüne uğradığına dair şikayetleri sonuçsuz kalan Eda Nur Kaplan’ı intihara götüren süreç de bundan ayrı tutulamaz. Tıpkı İpek Er’i intihara götüren sürecin, yargı ve emniyet gereğini yapmadığı müddetçe devam edeceği artık şüphe götürmemektedir. Antalya’da Ali Alataş’ın boşandığı eşi Gülcan Kılınç ile annesi Gülizar Kılıç’ı silahla vurmasındaki motivasyon da benzer şekilde yargının pek çok kadın cinayetinde gösterdiği tutumdur” denildi.
 
‘Cinayetlerin artışı bir zihniyet sorunu’
 
Geçtiğimiz yıl içerisinde en az 284 kadının erkek tarafından katledildiğine vurgu yapılan önergede, 265 çocuğun istismara maruz bırakıldığı ve en az 255 kadının da şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği belirtildi. Önergede, Temmuz ayında en az 24 kadının katledildiğine dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi: “Kadın cinayetlerinin önlenmesi kuşkusuz yargı mekanizmalarının etkin bir soruşturma ve caydırıcı cezai yaptırımları uygulaması ile mümkün olacaktır. Türkiye’de ise kadın mücadelesinin en önemli kazanımı olan İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı, yargı mekanizmaları ile emniyet birimlerini kadına yönelik şiddet noktasında iyice etkisiz bırakmıştır. Türkiye Sözleşme’den çekilerek bu tür ağır yaptırım içeren suçları meşru göreceğini ilan etmiş, yaşanan cinayetlerin artışı da bunun bir zihniyet sorunu olduğunu ortaya çıkarmıştır.”