Êzidî soykırımı için Meclis’e kanun teklifi

  • 18:16 2 Ağustos 2021
  • Siyaset
ANKARA - HDP’li Feleknas Uca, Şengal’de Êzidî halkına yönelik gerçekleştirilen katliamın “soykırım” olarak tanınmasına ilişkin Meclis’e kanun teklifi verdi. 
 
Hakların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca TBMM’ye, Şengal’de Êzidî halkının yaşadığı kıyımın, “soykırım” olarak tanınmasına yönelik kanun teklifi verdi.
 
‘Êzidîlerin tarih sahnesinden silinmesi amaçlanmıştır’
 
Farklı bir inanca sahip oldukları için geçmişte 73 kez katliama maruz kalan Êzidîlerin kaderinin 21’inci yüzyılda da değişmediğine vurgu yapılan kanun teklifinde, “İnançlarını ve kültürlerini günümüze aktaran Êzidîler, IŞİD’in yıkım gücü yüksek savaş araçları ve teçhizatları karşısında savunma araçlarından yoksun şekilde Şengal ve Şêxan ’da 73. Ferman olarak adlandırılan katliama maruz kalmışlardır. IŞİD tarafından yerlerinden ve yurtlarından edilen Êzidîler yaşamlarını devam ettirecek maddi temellerinin tamamından mahrum bırakılarak ölüme terk edilmişlerdir. Binlerce Êzidî öldürülmüş, binlerce kadın ve çocuk kaçırılmış, yüzlerce çocuk, hasta ve yaşlı açlıktan ve susuzluktan, gündüz sıcaktan gece soğuktan dolayı yaşamını yitirmiştir. Bu kıyımla Êzidîlerin tarih sahnesinden silinmesi amaçlanmıştır. Tüm dünyanın özellikle Türkiye, Irak Kürdistan Federe Bölgesi, Irak ve Birleşmiş Milletlerin Êzidîleri koruması gerekmektedir. Bu kültürel inanç, sadece Kürtlere değil, tüm insanlığa miras kalmıştır” denildi.
 
‘Êzidî kimliğini yok etmeyi amaçladı’
 
“Birleşmiş Milletlerin Şengal katliamına ilişkin hazırladığı raporda IŞİD’in Êzidî halkına yönelik öldürme, cinsel şiddet, kölelik, işkence, insanlık dışı muamele, Êzidî çocukları ailelerinden alıkoyarak kendi inançlarından ve toplumundan koparma gibi uygulamalarla Êzidî kimliğini yok etmeyi amaçladığı belirtilmiştir” diye belirtilen kanun teklifinde, tüm bu bulguların Êzidîlerin kimliğinin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik olduğu ifade edildi. Kanun teklifinde,“IŞİD özellikle Êzidî kadınları ve çocukları savaş ganimeti olarak esir almış, kaçırmış, köleleştirmiş, sistematik cinsel şiddete maruz bırakmış, zorla din değiştirmeye zorlamış ve köle olarak satmıştır. BM Raporunda Êzidî Halkına yönelik soykırım, Suriye ve Irak’ın taraf olduğu 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşmesi’ndeki tanıma göre belirtilmiştir” diye vurgulandı.
 
Feleknas, 1948 Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesinde yapılan soykırım tanımını, “Madde 2- Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri soykırım suçunu oluşturur” ifadelerini kullanarak hatırlattı.
 
 ‘Êzidî soykırımı tüm dünyada çok geç görülmüştür’
 
Türkiye’nin, Êzidî toplumunun kutsal topraklarını barındıran ülkelerden biri olduğu ve Êzidî inancının ve kültürünün katliam ve soykırımlarla yok edilmesinin önüne geçebilecek  ülke olmasının gerekliliğine vurgu yapılan kanun teklifinde: “Ne yazık ki, Êzidî halkına yönelik soykırım tüm dünyada çok geç görülmüştür. Êzidîlerin bir anayurdu olan Türkiye, IŞİD’in Êzidîlere yönelik gerçekleştirdiği kıyımı hala soykırım olarak kabul etmiş değildir. Türkiye, 74. ferman olan Êzidî-Kürtlere yönelik soykırımın yedinci yılında bu soykırımı tanıyarak ve IŞİD’e karşı etkin bir mücadele yürüterek tarihi rolünü oynamalıdır. Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere IŞİD çetelerinin elinde olan Êzidî halkının özgürleşmesi, göç yollarına düşen binlerce Êzidî’nin topraklarına dönmesi yönünde üzerine düşen her türlü tedbiri ve politikayı uygulayarak halen devam eden soykırımın önüne geçmek adına adım atmalıdır” ifadelerine yer verildi.
 
Feleknas, 73’üncü Ferman olarak bilinen ve Şengal’de Êzidi halkına yönelik gerçekleştirilen katliamının TBMM’de soykırım olarak tanınması üzerine hazırladığı kanun teklifindeki maddelerin gerekçelerini şu şekilde sundu:
 
“*MADDE I- Tarih boyunca soykırıma uğramış bir kadim Ortadoğu toplumu olan Êzidîlerin maruz kaldığı soykırım Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından tanınmıştır.
 
*MADDE 2- Êzidî halkına yönelik 73. Katliam olan 3 Ağustos günü Êzidî Soykırım Günü olarak tanınmıştır.
 
 *MADDE 3- Türkiye'de yaşayan ve Türkiye'de göç etmek zorunda kalan Êzidî halkına karşı sorumluluklar tanımlanır.
 
*MADDE 3- Êzidî halkına yönelik gerçekleştirilen soykırımlara dair hakikatlerin ortaya çıkarılması konusundaki sorumlulukları belirler.
 
 *MADDE 4- Yürürlük Maddesidir.
 
*MADDE 5- Yürütme Maddesidir.”
 
Feleknas, 73’üncü Ferman” olarak bilinen ve Şengal’de Êzidi halkına yönelik gerçekleştirilen katliamının “soykırım” olarak tanınması için TBMM’ye şu maddelerden oluşan kanun teklifi verdi:
 
“*MADDE I- Türkiye Büyük Millet Meclisi, İŞİD adlı terör örgütünün, 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal ve Şêxan bölgesinde 800 bin ila 900 bin arası Êzidî-Kürdün yaşadığı coğrafyada on binlerce Êzidîyi katlettiği, yüzbinlerce Êzidîyi göçe zorladığı, beş bin ila yedi bin arası Êzidî Kadın ve çocuğu alıkoyduğu, Êzidî çocuklarını kendi kimliğinden kopararak asimile ettiği ve Şengal ve Şêxan bölgesinde yaşanan sistematik şiddetin, Êzidî halkının kimliğini ve inancını yok etmeye yönelik gerçekleştirdiği kırımın Êzidî halkına yönelik soykırım olduğunu ve bu soykırımının insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tanır.
 
 *MADDE 2- Türkiye, Êzidî halkının maruz kaldığı, katliam, etnik temizlik, tehcir sebebiyle 3 Ağustos gününü Êzidî Soykırım Günü olarak tanır.
 
 *MADDE 3- Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Êzidîlerin ayrımcılığa uğramamaları, nefret söylemi üretilmesinin önüne geçilmesi ve güvenlikleri için özel tedbirler alır. Êzidî Halkının kimliğini ve inancını koruyucu yönde önlemler alır. Türkiye sınırları içerisinde yaşamak isteyen ve Türkiye sınırları dışındaki topraklarına geri dönmek isteyen Êzidîlerin, kimlikleriyle, kültürleriyle güven ve ferah içinde yaşamaları konusunda sorumluluklarını yerine getirir.
 
*MADDE 4- Türkiye Hükümeti, Êzidî Soykırımının tüm yönleriyle ortaya çıkarılması ve yaşanan saldırılardan etkilenmiş Êzidîlerin yeniden yaşam kurabilmeleri için gerekli ihtiyaçlarının maddi ve manevi olarak tazmin edilmesi konusunda aktif rol alır ve sorumluluk üstlenir.
 
*MADDE 5- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
 
*MADDE 6- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.”