İstanbul Sözleşmesi olmadan yaşanacak sorunların araştırılması istendi

  • 15:53 1 Temmuz 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve HDP Milletvekili Ayşe Sürücü, İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılmasının ardından yaşanacak sorunların araştırılması talebiyle önerge verdi. Araştırma önergesinde, Meclis’in acil harekete geçmesi gerektiği vurgulandı. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının yaratacağı etkilerin araştırılması istemiyle Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu. 
 
'Sözleşmenin uygulanması yönünde çağrılar kulak ardı edildi'
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sözleşme’nin feshedilme kararını verdiği hatırlatılan araştırma önergesinde, Sözleşme'nin kaldırılmasıyla beraber toplumsal kırılmanın kaçınılmaz olduğu belirtildi. Önergede, "Ülke gündeminin en önemli meselelerinden olan erkek şiddetinin iktidar tarafından meşru görülmesi anlamına gelen bu gelişme ile birlikte kadın kırımının artacağı, küçük yaşta evlilik olgusunun yerleşeceği, taciz, tecavüz, istismar fiillerinin yaygınlaşacağı açıktır. Yargının erkek şiddeti karşısındaki pasif duruşu, yıllardır önemli bir sorun alanı olarak dile getirilmektedir. Bilindiği üzere Nahide Opuz’un maruz kaldığı şiddetin ülke yargı sistemi içerisinde cezasızlıkla sonuçlandırılmasına mukabil AİHM Türkiye’yi mahkûm etmişti. Bu gelişme İstanbul Sözleşmesinin imzalanması için tetikleyici güç olmuş ve eril şiddetin cezasız bırakılmasının önüne geçilmesine dair önemli bir adım atılmıştı. İktidar partisinin de o dönem Sözleşmeyi ilk elden sahiplenmesi son derece önemliydi. Fakat ilerleyen sürelerde, Sözleşme şartları yerine getirilmemiş, Sözleşmenin uygulanmasına dönük çağrılar kulak ardı edilmiş, sonrasında ise iktidar tarafından hedef alınmıştı" denildi. 
 
'Danıştay 'tek yetki' savunması ile karşılaştı'
 
Kadın kazanımlarından rahatsızlık duyan çevrelerin harekete geçmesi sonucu İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiğine dikkat çekilen önergede, "Alınan karar üzerine, partimiz başta olmak üzere siyasi partiler, barolar Cumhurbaşkanı Kararnamesine dair yargısal süreç başlatmışlar ise de Danıştay’a savunma veren Cumhurbaşkanlığının bu konuda 'tek yetkili' olduğuna dair yanıt ile karşılaşılmıştır. Bu yanıtın mahkemeyi etki altına alma amacı taşıması da meselenin bir diğer boyutudur. Tüm bu gelişmelerin hukuksal bir yanı olmadığı gibi insan hakları ile örtüşen bir yanı da bulunmamaktadır. Çünkü Sözleşme, aile içi şiddet de dâhil olmak üzere, kadınları aşırı biçimde etkileyen kadınlara yönelik her türlü şiddet biçimi için geçerlidir" ifadeleri kullanıldı.
 
'Parlamento derhal harekete geçmeli'
 
Kadınları toplumsal yaşamdan soyutlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesinin toplumun tümü için bir yıkım olacağına vurgu yapılan araştırma önergesinde şunlar belirtildi: "Mevcut kadın kazanımlarının sahiplenilmesi ve daha da ileriye götürecek adımların atılması tüm toplumun geleceği için elzemdir. Bu nedenle Türkiye’nin ev sahipliğinde imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğinin tüm topluma iyi bir şekilde izah edilmesi ve gereklerinin yerine getirilmesi için çalışmalar yürütülmesi hayati önemde olup parlamento; halk egemenliğinin bir yansıması olarak, kadın kazanımları için derhal harekete geçmeli ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye dair kararın sakıncalarını ortaya çıkarmalıdır."