ANKARA - Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin’in Paris Katliamı'nı itiraf etmesini değerlendiren HDP’li Ayşe Acar Başaran, “Bu itiraf bir delil olarak kabul edilmeli ve tekrardan bir soruşturma başlatılmalıdır" derken, Feleknas Uca ise ”Avrupa’da Kürt halkı üzerinde bir katliam yaşanırsa MİT’in eliyle yapılacaktır" dedi. 

 

Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylamez MİT mensubu olduğu belirtilen Ömer Güney tarafından katledildi. 3 siyasetçi Kürt kadının katledilmesi Türkiye ve bölge kentleri başta olmak üzere birçok Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinde de büyük bir tepki ve protesto eylemlerine yol açtı. Katliamın sorumlusu olarak yargılanan Ömer Güney’in ise cezaevinde ölü bulunduğu ortaya çıkmıştı.

 

MİT katliamı itiraf etti

 

Türkiye, katliamda rolü olmadığını ifade etse de Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, katıldığı bir televizyon programında Paris Katliamı’nı gerçekleştirdiklerini itiraf ederek bu tür katliamların yaygınlaşması gerektiğinin sinyalini verdi.

 

Tepki toplayan ve Paris Katliamı’nı yeniden gündeme taşıyan bu itirafın ardından tepkiler büyümeye devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ile HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, konuya dair değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Son itiraf bunu destekler mahiyette’

 

Katliamın gerçekleştiği ilk andan beri katliamla bağlantılı olduğu ifade edilen kişinin MİT’le bağlantılı olduğunun çokça ifade edildiğini dile getiren Ayşe, bu verilerin ilk defa ortaya çıkmadığına işaret etti. Bunun açık bir itiraf olarak kabul edilebileceğinin altını çizen Ayşe, Ömer Güney adlı kişinin MİT’le bağlantılı olduğunu ve Paris’te katledilen 3 kadının MİT’le bağlantılı şekilde katledildiğinin açık olduğunu vurgulayarak son itirafın bunu destekler mahiyette olduğunu kaydetti.

 

‘Sır perdesi gibi üstü kapatıldı’

 

Dünden bugüne hem 3 kadının ailesinin hem de kadınların çokça soru sorduğunu hatırlatan Ayşe,  Paris’te bir dönem soruşturma yürütüldüğünü belirtti. Ayşe, Ömer Güney’in o dönem tutuklandığını sonrasında ise cezaevinde hayatını kaybettiğinin ifade edildiğini söyleyerek, “Bir sır perdesi gibi üstü kapatıldı. Bu son itiraf o dönem bizim tüm ifade ettiklerimizi ya da kamuoyunun ifade ettiği şeylerin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdi”  dedi.   

 

‘Bu itiraf bir delil olarak kabul edilmeli’

 

İsmail Hakkı Pekin’in itirafını değerlendiren Ayşe, “Eski bir MİT mensubu çok açık bir biçimde bir televizyon programında bunun yapıldığını, başarılı bir operasyon olduğunu ifade etti” diyerek, dosyanın şu an kapalı bir vaziyette olduğuna dikkat çekti. Bu itirafın bir delil olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Ayşe,  tekrardan bir soruşturma başlatılması gerektiğini aktardı. Ayşe, bağlantıların ve bağlantılar sonucunda olayın nasıl gerçekleştiğinin tekrar araştırılması gerektiğini ifade etti.

 

‘Bu süreç tekrar başlatılmalıdır’

 

Ayşe olması gerekenin bu söylemden sonra hızlıca bir soruşturmanın açılması olduğunu belirterek şunları ekledi: “Yeni bir delil, yeni bir ifade söz konusu ve bu ifade daha önceki ifadeleri destekler mahiyette. Uluslararası hukuk açısından ve hukukun temel ilkeleri gereğince dosyanın tekrar açılması ve daha detaylı bir araştırma yapılması gerekir. Fransa’daki hukuk nezdinde bu süreç tekrar başlatılmalıdır. Olay Türkiye’de olmadığı için hukuki durumunu araştıracağız. Bunu araştırdıktan sonra net bir şey söyleyebiliriz. Biz Meclis zemininde bunu tekrar sorarak, Türkiye’de bir sürecin başlatılması gerektiğini ifade edeceğiz. Bu hukuki açıdan değerlendirmeye ihtiyaç duyulan bir süreç.” 

 

‘Fransa bu noktada Kürt halkını yalnız bıraktı’

 

Paris Katliamı’nın üzerinden 9 yıl geçtiğini hatırlatan Feleknas Uca ise aradan geçen zamana rağmen 3 Kürt siyasetçi kadının katledilmesinin aydınlatılmadığının altını çizdi. Katliamın sorumlusu olan Ömer Güney’in sıklıkla Türkiye’ye geldiği ve istihbaratla çalıştığına dair ses kayıtlarının ortaya çıktığını ifade eden Feleknas, “O dönemde ‘Türkiye istihbaratının bu katliamda ne kadar payı var?’ sorusunu çok defa dile getirdik. Ancak Fransa bu noktada Kürt halkını yalnız bıraktı ve hakikatin üstüne gitmedi” sözlerine yer verdi. 

 

‘İsmail Hakkı Pekin bu tür katliamların artacağını söylüyor’

 

İsmail Hakkı Pekin’in bu itirafçılardan biri olduğunu ve konuşmalarında da bu katliamların devam etmesi gerektiğini söylediğini aktaran Feleknas, “Avrupa’da Türk istihbaratı Kürt ailelerimizi fişleme çabası içerisinde. Bu fişlemeler üzerine çok sayıda yurttaşımız hedef haline getiriliyor veya gözaltına alınıyor. 9 yılın ardından katliamı itiraf eden İsmail Hakkı Pekin bu tür katliamların artacağını söylüyor” dedi. 

 

‘İtirafın ardından Fransa’nın konuyu tekrar ele alması gerekiyor’

 

Paris Katliamı’nın aydınlatılmasına ilişkin Meclis’e sunduğu önergelerin yanıtsız bırakıldığını dile getiren Feleknas, yalnızca iki gün önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın bir önergeye yanıt verdiğini söyledi. Verilen yanıtta muhatabın Adalet Bakanlığı olduğunun belirtildiğini ifade eden Feleknas, “2 Eylül 2020’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkımda fezleke hazırlanmıştı. Türkiye istihbaratı birçok devlette ve Avrupa devletlerinde de aynı şeyi yapıyor. İsmail Hakkı Pekin’in itirafının ardından Fransa devletinin konuyu tekrar ele alması gerekiyor. Bu saatten sonra bütün Avrupa ülkeleri katliamın sorumlusudur. Avrupa’da Kürt halkı üzerinde bir katliam yaşanırsa MİT’in eliyle yapılacaktır” sözlerini kullandı. 

 

‘Aydınlatılmazsa katliamların devamı gelecektir’

 

9 yılın ardından katliamın itiraf edilmesinin tesadüf olmadığını söyleyen Feleknas, şunları dile getirdi:  “Bu itiraftan daha fazla ne tür itirafların geleceğini merak ediyorum. Fransa’nın Türkiye istihbaratını koruduğunu görüyoruz. Eğer 9 yılın ardından bugün bu katliam aydınlatılmazsa, Avrupa’da Kürt siyasetçiler üzerinden onlarca katliam gerçekleşecektir. O zaman da Avrupa sorumlu olacaktır. Onun için hükümete sorduğumuz ‘MİT’in katliamdaki payı nedir? Ömer Güney Türkiye’de kimlerle görüştü? Katliamın talimatı kimden alındı?’ soruları yanıtlanmadı ve katliam aydınlatılmadı. Katliamın aydınlatılması halinde Türkiye’nin payı açığa çıkacağı için Fransa da göz yumuyor.”