‘Özgür basın çalışanlarını susturamayacaksınız’

  • 08:13 14 Aralık 2020
  • Siyaset
ANKARA - Mecliste konuşulmaya devam eden bütçe görüşmelerine ilişkin konuşan HDP’li Şevin Coşkun, ajansımız muhabiri Şehriban Abi’nin de içinde olduğu tutuklu gazetecilere dikkat çekerek, “Bütün bu yolsuzlukları, hukuksuzlukları ve her türlü ihlali bulup açığa çıkartan, haberini yapan özgür basın çalışanlarına reva görülen ne? Tutuklanmak. Kalemini Ape Musa'dan devralan özgür basın çalışanlarını susturamayacaksınız” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Şevin Coşkun, Meclis Genel Kurulu’ndaki 2021 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinde konuştu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bütçesine ilişkin konuşan Şevin, Van Cezaevi’nde tutuklu bulunan ajansımız muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ile Mezapotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur ve Dindar Karataş’ın tutukluluğuna dikkat çekti.
 
‘Felakete yaklaşmakta olduğumuzu göstermiştir’
 
Konuşmasına  cezaevinde tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş şahsında cezaevlerinde tutulan tüm siyasi tutsakları selamlayarak başlayan Şevin, yaşı büyütülerek idam edilen 17 yaşındaki Erdal Eren'i de andı. Şevin, “Ekonomik kriz karanlık bir tünelin sonundaki felakete yaklaşmakta olduğumuzu göstermiştir. Bu yönüyle siyasi ve kurucu fikirleri içeren bütçe tekliflerinin iktidarların tercihi olduğunu biliyor ve AKP, MHP ittifakının Türkiye halklarını bu bütçe teklifiyle de büyük bir çöküşe götürdüğünü bir kez daha ifade ediyoruz İktidar, halkın bütçesini halktan kaçırmayı, saraya, savaşa ve sermayeye aktarmayı uygun gördü. 2021 yılı merkezi yönetim bütçesi yaklaşık 1,3 trilyon liralık bir harcama ve 1,1 trilyon liralık bir gelirin; 245 milyar liralık bütçe açığının hedeflendiği bir iktisadi ve siyasi belge olarak Meclise sunulmuştur. Bu teklifin önemli onarıcı etkilere sahip olması beklenirken aksine toplumun temel ekonomik sorunlarının yok sayıldığı, harcamaların güvenlik politikalarına ve AKP iktidarının etrafında kümelenmiş sermaye çevrelerine aktarıldığı görülmektedir” dedi.
 
‘2020'de özgür olmayan ülkeler arasındaki yerini aldı’
 
iktidarın onlarca itiraza rağmen çıkarttığı “Sosyal Medya Yasası”na dikkat çeken Şevin, “Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal medya platformlarında son çare olarak sesini yükseltenlere bu yasayla ilk cezalar kesildi. Düşünce kuruluşu Freedom House'un yayınladığı "İnternette Özgürlük" raporuna göre Türkiye, 2020'de özgür olmayan ülkeler arasındaki yerini aldı. Raporda sadece mart ayında gazeteciler ve doktorlar da dâhil olmak üzere 400'den fazla kişi salgınla ilgili kışkırtıcı ve taciz edici sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Aynı zamanda, Türkiye'de internet özgürlüğünün Hükûmetin sosyal medya platformlarına geçici olarak engellemesinin ve Kürt illerinde yaşayan yurttaşların temel altyapı hizmetlerine ve araçlarına erişiminin de bu yıl daha fazla düştüğü ifade edildi. Muhalif olan, iktidarı eleştiren her kesim halkı terörize etmekle suçlandı ve bitmedi, çok daha fazlası kapımızda. Belki de yasanın bir getirisi olarak bu sosyal medya mecralarının, yani yurttaşların son nefes boruları da kesilecek ve bu Bakanlık buna dair tek bir söz kurmuş değil” ifadelerini kullandı.
 
Çorlu tren kazasını hatırlattı
 
“Sadece altyapı yetersizliğinden kaynaklı, internet çağı dediğimiz bir dönemde eğitime devam edemeyen öğrencilerin varlığı dahi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının utanç tablosu olmaya yeterdir” diyen Şevin şöyle devam etti: “Bu ülke çok vahim olaylara tanıklık etti. İhmallerden kaynaklı, son yıllarda yaşanan tren kazalarında da görüldüğü üzere, demir yolu inşaatı altyapı çalışmaları ne yazık ki yetersiz. Seçim propagandası olacak diye alelacele, zamansız açılan hatlar onlarca canımızı kaybetmemize neden oldu. Bunlardan en can alıcı olanı, 2014 yılında yaşanan ve 41 kişinin yaşamını yitirdiği Pamukova tren kazasıdır. Temmuz 2018'de meydana gelen, 7'si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 238 kişinin de yaralandığı Çorlu tren kazasının 4 Kasımda duruşması görüldü. Bu katliama ilişkin haklarında kamu davası açılan 4 sanığın yargılanması sürerken ne yazık ki Devlet Demiryolları bu davaya mağdur olarak müdahil olma talebinde bulundu. Anayasa Mahkemesi önünde acılı aileleri coplatanlar, iki buçuk yıldır mahkeme kapılarında acılı aileleri perişan edenler yargılanmıyor. Bu katliamın tek sorumlusu ‘tasarruf’ adı altında yol bekçiliğini kaldıran ve hatalı sinyalizasyon sistemini övenlerdir. Halkın bütçesini yandaşa reva görenler insan hayatı söz konusu olduğunda tasarrufa gitmeyi daha uygun görüyor. Buradan biz bir kez daha sesleniyoruz: Bu katliamda yaşamını yitiren 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel'in katilleri yargılansın.”
 
‘Kalemini Ape Musa'dan devralan özgür basın çalışanlarını susturamayacaksınız’
 
Basın emekçileri üzerinde yürütülen baskı, engelleme ve tutuklamaların altını çizen Şevin, tutuklu bulunan ajansımız muhabiri Şehriban Abi’yi de hatırlatarak, “Bütün bu yolsuzlukları, hukuksuzlukları ve her türlü ihlali bulup açığa çıkartan, haberini yapan özgür basın çalışanlarına reva görülen ne? Tutuklanmak. En son, Van'da Servet Turgut ve Osman Şiban'ın işkence edilerek helikopterden atıldığını tüm dünyaya duyuran Mezopotamya Ajansının muhabirlerinden Adnan Bilen, Cemil Uğur, Dindar Karataş, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala iki ay önce tutuklandı. Bu ve benzeri onlarca haberden kaynaklı yüzlerce gazeteci ne yazık ki gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek şu an cezaevlerinde tutuluyor. Onlar haber yapmasaydı biz bilmeyecektik. Halkın haber alma hakkını ve basın çalışanlarının gazetecilik faaliyetlerini durduramayacaksınız. Kalemini Ape Musa'dan devralan özgür basın çalışanlarını susturamayacaksınız. Cezaevlerinde tutuklu bulunan tüm özgür basın çalışanlarını buradan bir kere daha selamlıyorum” sözlerine yer verdi.