Özlem Gümüştaş: Kadınlar savcılığı sorularıyla protesto etti

  • 14:08 29 Temmuz 2020
  • Siyaset
İSTANBUL - Balıkesir’de gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 9 kadından biri olan ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, kadınların sorularıyla savcılığı protesto ettiklerini kaydederken, “İrademiz olan kadınların taleplerini haykırmamız, birleşik duruşumuzu geliştirmemiz engellenmeye çalışılıyor” dedi.
 
AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı söylemleri ile bir yandan erkek şiddeti artarken, diğer yandan da siyasetçi kadınlara yönelik operasyonlar sürdürülüyor. Balıkesir’de de 26 Haziran günü aralarında Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) Sözcüsü Hatice Deniz Aktaş’ın da bulunduğu dokuz kadın gözaltına alınmıştı. Siyasetçiler, emniyetteki işlemlerinin ardından dün getirildikleri Balıkesir Adliyesi’nde çıkarıldıkları mahkemece “adli kontrol” şartıyla serbest bırakıldı. Kadınlar adliyeden "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganıyla ayrıldı.
 
ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş gözaltına alınmalarına ilişkin konuştu.
 
‘Kadınlara saldırıların yalnızca bir halkası’
 
Özlem, gözaltına alınmalarını değerlendirirken, bu sürecin yeni olmadığına işaret etti. Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Rosa Kadın Derneği’ne dönük gözaltı operasyonları ile bu operasyonlarda gözaltına alınan Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi ve TJA aktivisti Sevil Rojbin Çetin’e yönelik polis işkencesini, katledilen Pınar Gültekin için sokağa çıkan İzmirli kadınlara dönük polis şiddetini hatırlatan Özlem, gözaltına alınmalarının da bu saldırıların yalnızca bir halkası olduğunu ve bu nedenle münferit olmadığını kaydetti.
 
‘Sloganlarla gittik, sloganlarla geldik’
 
Özlem, AKP-MHP iktidarının hem kadına yönelik suçlarda önlem ve tedbir geliştirmeyen yasal normlarını İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi isteyerek, çocuğa yönelik cinsel istismarı meşrulaştıracak kararlar vererek geliştirmeye çalıştığını vurguladı. Kadına toplumsal cinsiyet rollerinin dayatılarak “makul kadın” yaratma çabalarının sürdüğü bir dönemde kadın aktivistlere dönük saldırının tesadüf olmadığına dikkat çeken Özlem, “Milyonlarca kadının, çocuğun sesi olan bizlere bir siyasi soykırım ve tasfiye dayatılmak isteniyor. Sesimiz kesilmek isteniyor. İrademiz olan kadınların taleplerini haykırmamız, onlar için örgütlenme çağrılarımızı yükseltmemiz, birleşik duruşumuzu geliştirmemiz engellenmeye çalışılıyor. Biz bu saldırıları SKM olarak böyle görüyoruz. O yüzden biz kadınlar ‘Kadın yaşam özgürlük’, ‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’, ‘Kadınlar artık susmayacak’ sloganlarıyla gözaltına alındık ve adliyeden de bu sloganlarla ayrıldık” diye konuştu.
 
Savcıyı sorularıyla protesto ettiler
 
Kadınlarla bir araya gelmelerinin “ihbar” denilerek gözaltı operasyonuna dönüştürüldüğünü belirten Özlem, bu kararı veren savcılık için mahkemede, “Kadınlar şiddete uğradıkları için ihbarda bulunduklarında, yaşamsal bir tehlike gördüklerinde, bir başvuruda bulunduklarında kolluk kuvvetleri mekanizmalarını, savcılık mekanizmalarını hızlıca devreye sokmayanlar neden bir kadın topluluğunun yan yana gelmesinde bu kadar hızlı harekete geçiyor? Bunu asla kabul etmiyoruz ve protesto ediyoruz” dediklerini ifade etti.
 
Özlem, baskı politikalarına karşı şu mesajı verdi: “Elbette bu operasyonlar kadınların siyasi tarihinde çok fazla yaşandı. Alışık olduğumuz mücadele biçimleri. Biz gözaltına alınan kadınlar içeride, kadın örgütlerinden kadınlar dışarıda bu saldırıyı hem protesto ettik hem de kadın dayanışmamızı güçlendirdik.”