Ayşe Acar Başaran: Güvencemiz iktidar değil, kazanımlarımızdır’

  • 12:21 23 Temmuz 2020
  • Siyaset
ANKARA - Düzenlenen basın toplantısında artan erkek şiddetine ilişkin “Güvencemiz iktidar, yargı ve kolluk kuvvetleri değil kazanımlarımızdır” diyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, 8 Haziran'da başlattıkları "Kadın mücadelesi her yerde" kampanyasının finalini Ankara’da yapacaklarını duyurdu, tüm kadınları “hep birlikte mücadele etmeye” çağırdı.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında kadın gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda kadına yönelik şiddetin her yerde açığa çıktığını belirten Ayşe, “Bizim de görevimiz bu şiddetle mücadele etmektir. Bizler HDP’li kadınlar olarak bu mücadelenin sekteye uğratılmasını berhava edilmesini sağlayacak herhangi bir adım ve saldırıya izin vermeyeceğimizi buradan ifade etmek istiyoruz. Maalesef istismar ve kadına yönelik şiddet vakalarının bir politika olarak kendisini gösterdiği bir dönemden geçiyoruz. Özellikle Kürdistan’da yaşanan istismar vakalarının AKP MHP ittifakı tarafından oluşturulan bir savaş yöntemi olduğunu çok iyi biliyoruz. Şırnak’ta bir kız çocuğunun tacizinden sonra Valiliğin ‘alkollüydü’ açıklaması bu düşüncemizi destekler nitelikteydi. Bu da bize gösteriyor ki bu taciz suçunu işleyen sadece oradaki uzman çavuş değil, bunu cesaretlendiren, bu suçu aklamaya çalışan valilik ve yetkililerin tümüdür” dedi.
 
‘İktidardan aldığı güçle kadını tehdit ediyor’
 
Yine Batman’da 18 yaşında bir kadının bir uzman çavuş tarafından tecavüze uğradığını anımsatan Ayşe, kadının, bunu açığa çıkarmak istediğinde ise 20 gün alıkonulduğuna dikkat çekti. “Bu uzman tıpkı Şırnak’taki uzman çavuş gibi iktidardan aldığı güçle genç kadını tehdit ediyor ve genç kadın intihar ediyor” diyen Ayşe, hastanede tedavisi devam eden kadının durumunun hala ciddiyetini koruduğunu belirtti.
 
‘Her türlü zor aygıtı ile karşı karşıya kalırsınız deniyor’
 
Tüm saldırıların AKP ve MHP ittifakının bir politikası ve özel savaş yöntemi olduğunu kaydeden Ayşe, “Rojbin Çetin'in köpeklerle işkenceye uğramasından, 70 yaşındaki kadın arkadaşımızın tutuklanmasından, 200 gündür kayıp olan Gülistan’dan, Rosa Kadın Derneği ve TJA’ya yönelik saldırılardan niyetlerini çok iyi biliyoruz. Biz kadınlara yönelik saldırı gerçekleştireceğiz ama siz buna sesinizi çıkarırsanız bizimle mücadele edemezsiniz, ederseniz her türlü zor aygıtı ile karşı karşıya kalırsınız deniyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Kınamaktan öte bir açıklama gelmedi’
 
Muğla’da Pınar Gültekin’in ve Muş’ta Fatma Altınmakas’ın katledilişine işaret eden geçen Ayşe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu vakalarda da görüldüğü gibi ağza alınmayacak ve söylenmesi bile içler acıtan yöntemlerle kadınlar katledilmeye devam ediyor. Bunun AKP politikalarının bir sonucu olduğunu her defasında ifade ediyoruz. Ben daha önce de kamuoyu ile paylaşmıştım AKP ve MHP’nin yürüttüğü siyasette kadınlara yönelik siyaset ajandası nedir? Sadece haziran ayında 27 kadın öldürüldü, 23 kadın şüpheli öldürüldü. AKP iktidarı boyunca 3 bini aşkın kadın katledildi. Bu artık bir kadın kırımı haline geldi. Ama bunun karşısında siyaset üretmesi gereken iktidar, kadınlardan özür dilemesi gereken iktidar bizi, HDP’yi samimiyet testine davet ediyor. Bizim samimiyetimizin testi AKP değildir, bizim samimiyetimizin testi Türkiye kadınlarıdır, Kürt kadınlarıdır, Çerkez kadınlarıdır, Türk kadınlardır ama AKP’nin samimiyet testi yürüttüğü politikalardır ve ortadır. Son kadın cinayetlerinden biri Pınar Gültekin’di. Daha önceki katliamlarda olduğu gibi kınamaktan öteye açıklama gelmedi.”
 
‘Sizin takip dediğiniz aklama siyasetidir’
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “olayın takipçisi olacağız” söylemlerine değinen Ayşe, devamla şöyle konuştu: “Sanki iktidarın siyaseti kadın erkek eşitsizliğini yaratmıyormuş gibi, sanki her gün kadınlar hedef gösterilmiyormuş gibi, sanki Diyanet eliyle iktidar sözcüleri eliyle kadına yönelik şiddet meşrulaştırılmıyormuş gibi, olayın takipçisi olacaklarmış. Biz bu takipçi olma halini önceki dönemlerden çok iyi biliyoruz. Sizin takip dediğiniz aklama siyasetidir. Biz kadınlar olarak buna izin vermeyeceğiz. Dün ve önceki gün Türkiye’nin dört bir yanında yeter demek için artık bir tek kişinin eksilmesine tahammülümüz yok diyerek kadınlar alanlardan ses yükselttiler. Biz Pınar’ın ve Fatma Altınmakas’ın sesi olacağız. Fatma defalarca şikayetçi olmuştu, 7 çocuk annesiydi, tecavüze uğramıştı, katledilmişti ve onu katleden kişi elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam edecek."
 
‘‘Ölmek istemiyoruz’ diyen kadınlar işkenceye uğruyor’
 
Ayşe, Pınar Gültekin’in katledilmesini protesto eden kadınların işkenceye maruz kaldığı fotoğrafı göstererek, “Bizi samimiyet testine davet edenler bu fotoğraflara baksınlar. Bir tarafta Pınar Gültekin cinayetinin takipçisi olacağını söyleyen, kadına yönelik şiddete yönelik ‘olayın takipçisi olacağız’ diyen partinin genel başkanı ama bir tarafta da bu parti kolluğunun kadınlara uyguladığı muamele. Kadınlar sadece ‘Ölmek istemiyoruz’, ‘Eşit yaşamak istiyoruz’, ‘Şiddete uğramak istemiyoruz’ dedikleri için AKP’nin kolluk gücü tarafından saldırıya, işkenceye uğruyor” diye konuştu.
 
‘Güvencemiz iktidar değil, kazanımlarımızdır’
 
Türkiye’de şiddetin ve kadın katliamlarının arttığı bir dönemde iktidarın İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açtığına dikkat çeken Ayşe, şunları belirtti: “6284 sayılı kanunu tartışmaya açıyor, sözleşmenin içeriğini tartışmaya açıyor. Her gün TV’lerde kadınlar hedef gösterilerek bu tartışma yürütülüyor. Maalesef tıpkı HDP’siz HDP tartışması gibi şimdi bütün TV’lerde kadınlar tartışılıyor. İstanbul Sözleşmesi tartışılıyor ama kadınlar olmadan tartışılıyor, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Yasası tartışılıyor. İstanbul Sözleşmesi, iktidarın lütfuymuş gibi davranılıyor. İstanbul Sözleşmesi, binlerce kadının emeğinin sonucudur. İstanbul Sözleşmesi iktidarın lütfuymuş gibi davranılıyor. 6284 sayılı yasada yapılan değişiklik, Türkiye kadın mücadelesinin ve Kürt kadın mücadelesinin elde ettiği kazanımlar… İktidarın bu kazanımları elimizden almasına izin vermeyeceğiz. Bizim güvencemiz iktidar veya kolluk değildir, cezasızlık politikasıyla erkekleri cesaretlendiren yargı değildir, bizim güvencemiz kazanımlarımızdır.
 
Siyasi partilere çağrı: Bu sorunu nasıl aşacağımızı konuşalım
 
Bu kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bir kadının daha eksilmesine tahammülümüz yok artık. Buradan bir kez daha çağrı yapıyorum. Hem parlamentoda hem burada Kadın Meclisi olarak çokça çağrı yaptık. Kadına yönelik şiddetin ayrımcılığın politik olduğunu, bunun tarihselliğini çok iyi biliyoruz. Bütün Meclis’teki parti gruplarına sesleniyoruz HDP olarak parlamentoda bir kadın grubumuz var. Eğer bunu partiler üstü bir mesele olarak görüp, kadına yönelik şiddeti kaldırmak gibi bir niyetiniz varsa, gelin bu sorunları nasıl aşacağımızı konuşalım. Bizimle olan olmayan kadın kurumlarına sesleniyorum. Gelin hep beraber bu sorunun çözümünü arayalım. Sokakta, alanda, Meclis’te, meydanda, her yerde mücadele edelim. Erkek şiddeti ve egemenliğine karşı kadın özgürlükçü bir yaşam inşa edelim.  Sesini duyuramadığı için katledilen kadınların adına iktidardan hep beraber hesap soralım. Eğer samimiyet ise biz oturup konuşmaya hazırız. Kadın mücadelesini HDP’sizleştirmeye karşı da mücadeleye hazırız.”
 
Kampanyanın finali Ankara’da
 
Ayşe, istismara, tacize ve kadınlara dönük saldırılara karşı 8 Haziran’da başlattıkları “Kadın mücadelesi her yerde” kampanyasını yürüttüklerini vurgulayarak, “Kadınlarla birlikte hep beraber ses yükseltmiştik, ‘kadın mücadelesi her yerde’ demiştik. Bu ayın 25’inde Ankara’da Kuğulu Park’ta saat 12.00’de bu kampanyanın finalini vereceğiz, sonlandıracağız. Kadın mücadelesi her yerde diyeceğiz. Ayrımcılığa karşı, şiddete karşı, ayrıştırma siyasetine karşı gelin hep beraber, hep birlikte kadın mücadelesi her yerde diyerek İstanbul Sözleşmesi’ni sahiplenelim. Gelin hep birlikte kadınların sesi olalım, bizi kuşatan erkek egemenliğine karşı mücadele edelim. Tabi kampanyamızın finali olacak ama biz kadın mücadelesi her yerde demeye devam edeceğiz. İçte dışta, nerede olursa olsun kazanımlarımızı hedef almaya karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” mesajı verdi.