İZMİR - HDP ve CHP’li milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesinin ardından HDP’li iki vekilin tutuklanmasına ilişkin konuşan EMEP İzmir İl Başkanı Emine Uyar, tek adam yönetimine karşı tüm muhalefetin ortaklaşabileceği bir platform gerektiğinin altını çizdi.

 

Emek Partisi (EMEP) İzmir İl Başkanı Emine Uyar ,Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ile CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun milletvekilliklerinin düşürülmesi ve iki HDP’li vekilin tutuklanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emine, AKP iktidarının AKP karşıtı muhalefettin iktidarı için tehlike oluşturduğunun farkında olduğunu belirtti.

 

‘Hoşnutsuzluklarla beraber baskıların dozu da artıyor’

 

Meclis'in açılışında ilk olarak bekçilerin yetkisinin konuşulduğunu, bunun AKP iktidarının giderek baskısını arttıracağının göstergesi olduğunu söyleyen Emine, bekçilerin yeni kolluk gücü olarak AKP’nin elinin altında olacağını söyledi. Emine, “Nitekim normalleşme sürecinde polisin ulu orta herkesin gözünün önünde uygulanan işkenceler karakollarda yaşananlar şiddet dozunun artacağının göstergesi. Pandemi süreci var olan sorunları arttırdı. Halkın hoşnutsuzluğu, hayat pahalılığı artıyor. Ekonomik daralma da söz konusu olunca elinde eskisi kadar halkın derdine çare olabilecek şey yok. Elbetteki köklü çözümler beklemiyoruz, sermayenin iktidarı olan bir yönetimden bahsediyoruz” dedi.

 

‘Halk iradesi gasp ediliyor’

 

HDP yöneticileri, Rosa Kadın Derneği üyeleri ile Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistlerine dönük tutuklamaların yaşandığını hatırlatan Emine, çocuk istismarı yasasının gündeme gelmesiyle AKP iktidarının bundan sonraki yönetme biçimine de işaret ettiğini, halk iradesinin de yok sayıldığını belirtti. Emine, “Bu tür anti demokratik hukuksuz uygulamalara alışığız. Nitekim cumhurbaşkanlığı tezkeresiyle daha hukuki incelemesi bitmeden bir doğru düzgün oylama yapılmadan vekillik düşürülmesi söz konusu. Şimdi bu halkın iradesinin gaspıdır özet olarak. Tıpkı belediyelere atanan kayyımlar gibi halk iradesini tanımamaktır. Bunu onaylamamız mümkün değil” diye ifade etti.

 

‘Vekilliklerin düşürülmesi kararı hukuki değil siyasidir’

 

Yargının da bağımsız olmadığını Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) belirlenmesinde iktidar ağırlığının olduğunu dile getiren Emine, “Mecliste vekiller hakkında okunan mahkeme kararları ile ilgili AKP'liler, 'bağımsız mahkemelerin kararları' diyor. Öyle olmadığını, bu karar veren hakimlerin FETÖ'den tutuklu olduklarını biliyoruz. Vekillikleri düşürme kararları da zaten hukuki olmaktan ziyade siyasi kararlar. Bugün gazeteciler yaptıkları haberlerden dolayı içeride iken, son afla kadın cinayetlerinden, kadınlara yönelik taciz ve şiddetten tutuklu bulunanlar, mafya babaları serbest bırakıldı. Bütün bunlara karşı, ezilen, yok sayılan, sorunları giderek artan kesimler birlikte mücadele etmeli” diye konuştu.

 

‘Milletvekilliklerin düşürülmesinde CHP’nin tutumunun payı var’

 

CHP’nin aldığı tutumun milletvekilliklerin kaldırılmasıyla ilişkili olduğunu söyleyen Emine, vekil dokunulmazlığının kaldırılması oylamasında ‘evet’ dememesi gerektiğinin altını çizdi. HDP’nin genel seçimlerde 3’üncü parti olarak çıkarak 6 milyon insanın oyunu aldığını hatırlatan Emine, “İktidarın HDP’ye yönelik tanımama terörle ilişkilendirip ötekileştirme tavrını kabul etmemek gerekiyor. Halk iradesi söz konusu. AKP sınır ötesi operasyon veya başka durumlarda HDP’yi yalnızlaştırma, CHP ile HDP arasında bir mesafe konması noktasında nasıl oynayacağını biliyor. CHP’nin buna gelmemesi gerekir. Demokrasi herkesin demokrasisidir. Anti demokratik uygulamalar kime yapılırsa karşı durulması gerekir. Kimin neyle bağlantısı varsa yargılanır en azından. Yargının bu günkü durumu da ortada ama bir davayı gerekçe gösterip belediyelere kayyım atamak gibi uygulamalara her türlü karşı çıkılması gerekir” şeklinde konuştu.

 

‘Daha geniş muhalefet cephesi örülmeli’

 

“Tek adam tek parti” iktidarından kurtulmanın muhalefetin birlikte hareket etmesiyle olabileceğini söyleyen Emine, bunun en somut örneğinin de İstanbul seçimleri olduğunu ifade etti. İstanbul gibi büyük illerde seçimlerin kazanılmasında sosyalist partilerin, HDP oylarının önemli olduğunu dile getiren Emine, “Birliktelik ortaklaşma önemlidir. Ülkenin kaderi söz konusu. CHP’nin de buna uygun bir tavır alması gerekiyor. Bugün değişik siyasi partiler ve Cumhur İttifakı var Millet ittifakına karşı. Bugün millet ittifakı tüm muhalif kesimi kapsamıyor. Halkın çıkarları doğrultusunda bir değişim ve dönüşüm için, daha geniş bir muhalefet cephesinin örülmesi gerekli" sözlerini kullandı. 

 

‘Her kesimden muhalefetin ortaklaşabildiği bir platform gerekli’

 

Emine, AKP’nin en güçlü olduğu dönemde bile yüzde 50’lik kesimin AKP karşıtlığından taviz vermediğini ve AKP’nin tehlikenin nerede olduğunu çok iyi bildiğini söyledi. Bu birlikteliğin çok önemli ve değiştirici bir güce sahip olduğunu aktaran Emine, AKP’nin de bunu bildiği için bu birlikteliğin arasını açmaya dönük politikalar uyguladığını söyledi. Emine, “Sadece HDP ve CHP de değil. Partimizin de içinde olduğu, diğer sol, sosyalist partilerin de yer aldığı ortak mücadele platformları ve mücadele hattı ortaya koymak gerekiyor. Bugün emek ve meslek örgütlerine dönük saldırılar bunların hepsi birbiri ile bağlantılı. Saldırı çok yönlü ve bağlantılı” diye konuştu.