‘Militarist güçler yeni savaş konseptini uygulamaya koydu’

  • 09:06 26 Mayıs 2020
  • Siyaset
MARDİN -  Covid-19 kaynaklı sokağa çıkma yasağı ile yeniden açığa çıkan polis şiddeti görüntülerinin 90’lı yıllardan bu yana sistematik şiddet ve intikam politikasının bir parçası olduğunu belirten HDP’li Pero Dündar, “Militarist güçlerin yarattığı yeni savaş konseptinin uygulamaya konulduğunun göstergesidir" dedi. 
 
Koronavirüs (Covid-19) sürecinde polis şiddetinin örneklerinden ikisi Mardin’in Nusaybin ilçesinde yaşandı. Polisin ateş ederek gözaltına almaya çalıştığı 8 yaşındaki B.E.'nin maruz kaldığı şiddetin ortaya çıkmasının ardından, 2 gün önce polisler bir evin kapısını kırarak, önünde oturan genç bir kadını gözaltına almaya çalıştı. Şiddetin sistematik olarak 90'lı yıllardan bugüne geldiğini belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekilli Pero Dündar, “hükumetin yıllardır boyun eğdiremediği halka intikam alma duygusu” içinde bir yaklaşım sergilediğini söyledi.
 
'Devlet şiddetinin en ağır yaşandığı yerlerden biri’ 
 
İlçenin 90'lı yıllardan bu yana devlet şiddetini en ağır şekilde yaşayan yerlerden biri olduğuna değinen Pero, ilçe halkının katliam, cinayet, faili meçhul ve göçle imtihan edildiklerini ifade etti. İlçede kolluk güçlerinin kadın ve çocuklara dönük şiddetinin bu kadar artmasının geçmiş dönemlerde yaşanan olaylardan bağımsız ele alınamayacağını söyleyen Pero, "Nusaybin halkının yurtseverlik bilinci ile ekonomik, sosyal, kültürel olarak kendi kendine yetecek bir yaşamının olması, toplumsal yaşamda kadın ve çocukların etkin rol oynaması, zulme karşı boyun eğmeyen duruşlarıyla, direniş tarihi ile anılması, her iktidar tarafından farklı saldırı politikaları geliştirilerek hedef haline gelmesine neden olmuştur. Saldırıların arkasındaki temel amaç ise kadın ve çocuklar üzerinden tahakküm geliştirilerek asimilasyon politikalarını uygulamak ve ilçeyi insansızlaştırmaktır. Her türlü zulmü uygulamasına rağmen başarısız olması ve istediği sonucu elde edememesi iktidarda Nusaybin’e dönük bir sendrom yaşatmıştır. Bugün Nusaybin’de özellikle kadın ve çocuklar üzerinden uygulanan şiddet politikasının katmerleşerek artması yaşadıkları sendromun sonucudur. Diz çöktüremediği, boyun eğdiremediği için halktan intikam alma duygusu ile saldırıların dozajını arttırmakta biat ve itaat kültürü ile halkı kendince terbiye etmeye çalışmaktadır" dedi.
 
'Yeni savaş konsepti uygulamaya konuldu’ 
 
Pero, yaratılmak istenen militarizmin ilk hedefinin kadın ve çocuklar olduğunu dile getirerek, "Yaratılmak istenen bu militarizmin ilk hedefi de her türlü zulme ve baskıya rağmen baş eğmeyen, biat etmeyen, dilinden, kimliğinden, özgürlük mücadelesinden asla geri adım atmayan Kürt halkı, Kürt kadını ve çocukları olmuştur. Nusaybin’de polisin havaya ateş açarak çocukları yerde sürüklemesi, Diyarbakır’da zabıtaların çocukları yaka paça dövmeleri, kadın aktivistlerin evlerine şafak baskınları düzenleyerek gözaltına alınıp tutuklanması ve son olarak Nusaybin’de sokağa korku salarak kadınları gözaltına almaya çalışması militarist güçlerin yarattığı yeni savaş konseptinin uygulamaya konulduğunun göstergesidir" şeklinde konuştu.
 
'Cezasızlık politikası şiddeti artırıyor'
 
Şiddetin artmasının nedenlerinden birinin de cezasızlık politikası olduğunu belirten Pero, "Devletler, çocuğa yönelik şiddet nereden gelirse gelsin bu suçu işleyenlere karşı gerekli cezai yaptırımları uygulamak ile yükümlüdür. Ancak çocuğa yönelik bu şiddet devletin kendi kolluk güçleri tarafından uygulandığı zaman, bu suçlar çoğu zaman davaya dahi dönüşmeden cezasız kalmaktadır.  Tabi ki de cezasızlık politikası polis şiddetinin yaygınlaşmasında en önemli etkenlerden biridir. Geçmişte de yakın zamanda da özellikle kadınlara, çocuklara yönelik şiddet uygulayan kolluk güçlerinin hiçbir cezai yaptırıma maruz kalmadığına defalarca şahitlik ettik. Ancak bu şiddetin artmasının tek etkeninin cezasızlık politikası olmadığını, bunun adeta bir devlet politikası olarak özellikle Kürdistan’da yaşayan çocuklar olmak üzere bir bütün Türkiye’de yaşayan çocuklara uygulandığını çok iyi biliyoruz" ifadelerini kullandı.