'Bu operasyon kadın mücadelesine ve Kürt siyasetine bir darbedir'

  • 14:13 23 Mayıs 2020
  • Siyaset
DİYARBAKIR - HDP'li vekiller Dersim Dağ ve Semra Güzel, dün sabaha karşı yapılan operasyonların kadın mücadelesine ve Kürt siyasetine bir darbe olduğunu vurgulayarak, tüm bu politikalara karşı mücadelelerini daha fazla yükselteceklerinin altını çizdi.
 
Dün sabah Diyarbakır merkezli başlatılan operasyon ile 18 kişinin gözaltına alınmasına tepkiler büyüyor. Aralarında Rosa Kadın Derneği kurucu üyeleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ve Kürt siyasetçilerinin bulunduğu 18 kişinin dün gece emniyet ifadeleri tamamlanırken, bugün savcılığa çıkarılmaları bekleniyor. Öte yandan soruşturmanın taziyelere, kayyım ve tecrit protestolarına, açlık grevi eylemlerine destek açıklamalarına katılma gerekçeleri başlatıldığı öğrenildi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekilleri Dersim Dağ ve Semra Güzel yapılan operasyonu değerlendirdi.
 
'Mücadele eden kadınlara yönelik bir operasyondur'
 
Dersim Dağ, gözaltına alınanların çoğunluğunu kadınların oluşturduğuna işaret ederek, bunun kadın mücadelesini hedef alan bir operasyon olduğunu belirtti. Dersim, AKP iktidarının salgını kendisi için bir fırsata dönüştürdüğünü dile getirerek, "Pandemi süreci, AKP'nin iktidarlığını güçlendirmek ve Kürtlere saldırmak için kullandığı bir süreç oldu. Pandemi sürecinde AKP hükümetinin saldırılarına karşı sahada olan, kadın katliamlarına karşı sesini yükselten, 'biz varız, buradayız' diyen kadınlara karşı gerçekleşmiş bir operasyondur bu. AKP'nin kadın düşmanlığına karşı oluşturulan mücadele hattına yönelik bir saldırıdır bu. Rosa Kadın Derneği, AKP'nin kadın düşmanı politikalarını teşhir eden, bölgede yaşanan taciz, tecavüz ve kadın şiddetine karşı çalışma yürüten bir dernek ve bugün derneğin kurucu yöneticileri ve başkanı gözaltında. Aynı zamanda derneğe de baskın yapılarak, başvuru evraklarına el konuldu" diye aktardı.
 
'Kadınlar AKP'nin korkulu rüyası olmaya devam edecektir'
 
AKP hükümetinin kadınlardan ve kadın mücadelesinden korktuğunu vurgulayan Dersim, "AKP hükümeti bayramdan sonra geçirmek istediği çocuk istismarı affı yasasını daha rahat geçirmek ve sokakta buna karşı mücadele edecek olan kadınlara gözdağı vermek amacıyla kadınlara operasyon gerçekleştirdi. Bu politikayı sessiz sedasız geçirmek istiyor ama şu çok iyi bilinsin ki, AKP hükümetinin kadınlara yönelik politikalarını teşhir etmeye ve taciz, tecavüz, şiddet olayları karşısında mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Direnişimizi gün be gün yükselteceğiz. AKP hükümeti çok iyi bilmelidir ki, kadınlara karşı yürütülen savaş tüm topluma yönelik yürütülen bir savaştır. Kadınlar her zaman AKP'nin korkulu rüyası olmaya devam edecektir. Kadınlar var olduğu sürece AKP hükümeti istediği politikaları geçiremeyecektir" ifadelerine yer verdi.
 
'AKP Kürt halkının iradesine saldırıyor'
 
Semra Güzel ise, AKP hükümetinin kendi sonunu getirdiğine işaret ederek, siyasi soykırım operasyonu ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Semra şöyle devam etti: "AKP salgın sürecini bir özel savaş argümanı olarak kullanıyor. AKP hükümeti bugün salgınla mücadele etmek yerine halka saldırıyor, HDP'ye saldırıyor, Kürt halkının iradesine saldırıyor. Demokrasi mücadelesi yürütenlere operasyon yapıyor. Kadınlar şiddete karşı, tecavüze karşı alanlardaydı ve çok yakın zamanda çıkarılmak istenen çocuk istismarı affı yasasına karşı da alanlarda oldular. Rosa Kadın Derneği'ne her yerden kadınlar başvuru yapıyor. Bu kadınların başvuru evrakları dernekteyken orayı basmak bir kere suçtur. O evraklar gizli tutulması gerekilen evraklardır ve o evrakların tümüne el konuldu. Darbe deyip duruyorlar, asıl darbe budur işte. Kayyımlar, siyasi soykırım operasyonları, bunların tümü kadın mücadelesine ve Kürt siyasetine darbedir."
 
'Saldırılar kadın mücadelesinedir'
 
65 yaş ve üzeri yurttaşların sokağa çıkmasının yasak olduğunu fakat 65 yaş üstü olan Barış Annesi Havva Kıran'ın buna rağmen hukuksuzca gözaltına alındığını kaydeden Semra, "Söz konusu Kürtler olunca salgın riski tanınmıyor. Bugün kadınların gözaltına alınması demek kadın şiddetinin önünü açmak demektir, tacizi tecavüzü savunmak demektir. Pandemi sürecinde şiddet oranı arttı ama hükümet bununla mücadele etmek yerine sığınma evlerine başvuruları durdurdu, kayyımlar atadı, kadınlara saldırdı. Bu saldırılar demokrasi mücadelemize yöneliktir, halkların kardeşliğinedir, kadın mücadelesinedir, özgürlük mücadelesinedir. Bu saldırılara ilk kez maruz kalmıyoruz. Ucunda ne olursa olsun biz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Saldırılar devam ediyor ama mücadelemiz de sürecek. Bizi bu şekilde susturabileceklerini, durdurabileceklerini sanmasınlar. Mücadelemizi daha çok yükselteceğiz" diye konuştu.