‘Kayyımın ‘mülakat sistemi’ işçilere biat ettirme siyasetidir’

  • 09:17 1 Nisan 2020
  • Siyaset

Hikmet Tunç

VAN – Van Büyükşehir Belediyesi’nde kayyım tarafından işten çıkarılan ve mahkeme kararlarına rağmen 4 yıldır “mülakatta başarısız oldukları” gerekçesiyle işe alınmayan işçilerin mağduriyetine tepki gösteren HDP’li Muazzez Orhan, “Mülakat sistemi işçileri yoklukla, açlıkla biat ettirme siyasetidir. Bu siyasetin önünde ancak örgütlü mücadeleyle durulabilir” dedi.
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi’ne ilk olarak 17 Kasım 2016 tarihinde kayyım atanmıştı. Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya gözaltına alınarak tutuklamış, yerine Van Valisi kayyım olarak atanmıştı. Kayyımın atanmasıyla birlikte çeşitli tarihlerde “güvenlik” gerekçesiyle 259 işçi de işten çıkarıldı. 4 yılı aşkın süre zarfında işçiler mahkemeye başvurarak itiraz etti. Mahkeme tarafından, üç kez işçilerin işlerine geri alınmaları yönünde herhangi bir güvenlik sorunu olmadığına dair karar verildi. Ancak kayyım yönetimi bu kez “mülakatta başarısız oldukları” gerekçesiyle işçileri almadı. Bu süre zarfında 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Van Büyükşehir Belediyesi kayyımdan geri alınarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimine geçti. 4 ay sonra 19 Ağustos 2019’da belediyeye yeniden kayyım atandı.
 
Hala kayyım tarafından yönetilen Van Büyükşehir Belediyesi’ne önceki gün giderek işe alınmamalarına dair itiraz dilekçelerini vermek isteyen işçiler, belediye binasına dahi alınmadı.
 
‘AKP işsizlikle, açlıkla biat ettirmeye çalışıyor’
 
İşçilerin “mülakat” gerekçesiyle işsiz bırakılmasını ve haklarının iade edilmemesini değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan, “AKP iktidarı tekçi, talancı, gaspçı ve ötekileştiren siyasetini kayyımlarla sürdürüyor” dedi. 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminin ‘Allah’ın bir lütfu’ sayıldığını, olağanüstü hal (OHAL) ile emekçilerin işsiz bırakıldığını belirten Muazzez, “İşçiyi, emekçiyi açlıkla terbiye ettirip, biat ettirme siyasetini devreye koydu. AKP her sıkıştığı süreçte, her kaybettiği süreçte kendinden olmayana saldırarak, terörize ederek, ötekileştirerek iktidarını sürdürmek peşinde” ifadelerini kullandı.
 
‘Bu süreçte bile kendi iktidarını düşünüyor’
 
Dünya koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadele ederken, AKP’nin “İktidarımı nasıl sağlamlaştırırım” politikası ile hareket ettiğini ifade eden Muazzez, “Bu süreçte bile yandaşlarını koruma, güçlendirme siyasetini devam ettirmektedir. Ülkemizde de hızla yayılan bir virüs ile karşı karşıyayken, iktidarın kirli siyasetinde değişen bir şey yok” dedi.
 
‘Mülakat sistemiyle işçilerin emeği pazarlık konusu oluyor’
 
Salgının hızla yayıldığı süreçte dahi Kürtlere yönelik “düşmanca” politikaların sürdüğünü, bu kapsamda HDP’li sekiz belediyeye daha kayyım atandığını belirten Muazzez, “Kürt halkının iradesini gasp etme, çalışanları, işsizi, yoksulu görmeyen bir yerden politikalarını sürdürüyor. Sekiz belediyemize kayyım atandı, birçok partilimiz gözaltına alındı ve tutuklandı. Van'da da bu süreçten nasibini alan binlerce emekçi var. Bir önceki kayyım döneminde işten çıkartılan 300 civarındaki işçi, emekçi hukuk yoluyla uğradıkları haksızlığı kanıtlamalarına rağmen, davayı kazanmalarına rağmen, mevcut kayyım bu hukuku tanımıyor. Kayyım talancı, gaspçı siyasetini yürütüyor. Yıllardır dava sonucunu bekleyen işçiler, farklı bir engelle, farklı bir sömürme siyasetiyle karşı karşıya bırakılıyor. Yeni bir mülakat sistemiyle işçilerin emeği pazarlık konusu oluyor” şeklinde konuştu.
 
‘Kayyım zihniyeti için hukuk hiçbir şey ifade etmiyor’
 
İşçilerin yıllarca kayyımın mülakatlarına takılmasına ilişkin “AKP’nin işçiye, emekçiye, kendinden olmayana yaşam hakkı tanımama siyasetidir” sözlerini kullanan Muazzez, şöyle konuştu: “Yapılan mülakatın tek bir amacı vardır. O da işçileri işlerine geri almamak için düzenlenen bir uygulamadır. Bu yüzden işçilerin mülakattan geçmemesi için alan dışı sorular ile sadece din konulu sorular sorulmuş. Üstelik bunu tamamıyla cevaplayan da ‘başarısız’ olarak gösteriliyor. AKP’nin kayyım zihniyeti için hukuk bir şey fayda etmiyor. Çünkü AKP hukuku da anayasayı da ayakları altına alan, tekeline alan noktaya getirdi. Adalet, emek, insanlık, vicdan her yönüyle AKP ile birlikte yok edilen, görünmeyen bir noktaya getirildi.”
 
 'Bu siyasetin önünde biat etmemekle durulabilir'
 
“AKP koronavirüsten daha tehlikeli bir siyaset yürütüyor” sözlerini kullanan Muazzez, “Bu siyasetin önünde ancak örgütlü mücadeleyle, biat etmemekle, sessiz kalmamakla durulabilir. Bu yüzden de örgütlülüğü mücadeleyi büyütmek, iktidarın tekçi, talancı, gaspçı zihniyetini durduracaktır” dedi.