‘Kadınlar bu dönemde kendi dayanışmasını oluşturmalı’

  • 09:05 30 Mart 2020
  • Siyaset
Dilan Babat
 
ANKARA – Koronavirüs nedeniyle kadının ev içindeki iş yükünün, erkek şiddetinin artacağını belirten HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, iktidarın hazırladığı paketlerde ya da çalışmalarda kadına yer verilmediğine dikkat çekti. Kadına yönelik şiddet ve kadın yoksullaşmasına dair bir açıklama yapılmadığına işaret eden Züleyha, “Kadınlar bu dönemde kendi dayanışmasını oluşturmalı” dedi.
 
Koronavirüs (Covid-19) salgını bütün ülkeleri etkisi altına alırken, tüm ülkelerde olduğu Türkiye’de evden çıkılmaması üzerine politikalar yürütülüyor. Hükümetin ve birçok kesimin sık sık yaptığı “Evde kal” çağrıları bir kesim tarafından uygulanırken, geçimini sağlamak için çalışmak zorunda olan birçok emekçi için ise herhangi bir çözüm üretilmiş değil. Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, koronavirüs kapsamında açıkladığı paketten ise emekçiye destek yerine sadece “dua” ve “sabır” tavsiyeleri çıktı. Koronavirüs nedeniyle yaşanacak olumsuzluklardan biri de kadının iş yükünün ve kadına yönelik şiddetin artması.
 
Koronavirüsün çıktığı ilk ülke olan Çin’de sokağa çıkma yasağının ardından ev içi şiddette artışların yaşandığı haberlere yansırken, Türkiye’de de kadın örgütleri aynı tehlikeye işaret ediyor. Türkiye’de şiddetle mücadele bir yana, “af yasası” olarak bilinen infaz yasası ile “cinsel istismar ve adli suçlara” yönelik ceza indirimleri ve faillerin tahliyesi gündemde. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, iktidarın açıkladığı paketin detayları ve ev içi şiddete dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Erkek şiddetinde ciddi bir artış yaşanacak’
 
Kadına yönelik şiddetin gittikçe artacağını, özellikle ev içerisindeki erkek şiddetinin sayısında ciddi bir artış beklediklerini söyleyen Züleyha, “Aslında şu anda muhtemelen gerçekleşen bir durum ama bunu görünür kılacak mekanizmaların olmaması, başvuru mekanizmalarının zayıflamış olması nedeniyle şu anda yansımamış olsa da, bu gerçeklik önümüzde duruyor. Erkek şiddetinin yaygın olduğu, özellikle aile içerisinde erkekler tarafından kadına yönelik şiddetin her zaman geçekleştiği bir ülkede yaşıyoruz.  Evde kalmayla birlikte bu sürecin sonucu olarak erkek şiddetin çok fazla yoğunlaşacağını tahmin etmek zor değil. Bu herkesin bileceği bir durum” dedi.
 
‘Af düzenlemesinde şiddetin artacağı öngörülmelidir’
 
“Gündemde olan son yasal düzenlemede cinsel suçların kapsama alınmayacağı söylenirken, son değişiklikte basına yansıdığı kadarıyla çocuklara ve kadınlara dönük cinsel suçlar meselesinde infaz indirimi olacağı ve dolayısıyla tahliyelerin olacağı söyleniliyor”diyen Züleyha, bu durumda da kadına yönelik suçların artacağına işaret etti. Düzenlemeler yapılırken şiddetin artışının da düşünülmesi gerektiğini dile getiren Züleyha, “Kadına ve çocuklara yönelik suçlarda indirim kabul edilemez” vurgusunu yaptı.
 
‘Koronavirüs kadınlara daha fazla sorun alanı yaratacaktır’
 
Çalışma alanlarında güvencesiz ve esnek çalıştırılan kadınların olduğunu ve kadınların ekonomik bir geliri olmadığı zaman ev içi şiddete daha fazla maruz kaldığını ifade eden Züleyha, “Yoksulluk, kadınların özellikle ev içi şiddetten korunabilmesinin önündeki en büyük engellerden biri.  Uzun yıllardır hep söylüyorduk, sadece yasa yoluyla şiddetin engellenmesi değil aynı zamanda kadınlara yönelik destekleyici sistemlerin kurulması gerekiyor diye. Kadınların kendi geçimlerini sağlayacak mekanizmaların üretilmesi, iş yaşamında pozitif ayrımcılık, kadınların ayakta kalabilmesi için uzun süre desteklenmesi gerektiğini söyledik. Bugün bu koşullarda kadınlar açısından daha fazla ağırlaşmış bir durumda. Kadınlar işlerini kaybettiğinde ya da yoksullukla daha fazla baş başa kaldığında erkek şiddetinden kurtulmaktan daha fazla zorlanacaklar. Boşanma talep etmek de daha fazla zorlaşacak, erkekle aynı evde kalmama gibi bir seçenekleri olmayacak. Virüs kadınlara daha fazla bir sorun alanı yaratacaktır” sözlerini kaydetti.
 
‘Erkekler evdeki işleri paylaşmıyor’ 
 
Salgın döneminde “Evde kalın sürekli temizliğinizi yapın” söylemlerinin de kadının ev içi emeğinin fazlalaşması anlamına geldiğine dikkat çeken Züleyha, kadınların normal zamanlardakinden daha fazla emek harcadıklarını kaydetti. Züleyha, işlerin evdeki erkekler tarafından paylaşılmadığının altını çizerken, “Bu aynı zamanda stresin olduğu bir süreç. Kadınlar açısından dört duvar arasında hapsedilmiş olmak, erkek bireyler ile birlikte sürekli olmak, ihtiyaçlarını karşılamak durumunda kalmak ve işlerin paylaşılmaması kadınlara çok daha fazla yük getirmiş durumda. Bunlara dair iktidarın bir çözüm üretmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadına şiddet vakalarında bakanlıkların çalışma hazırlığı var mı?’
 
Cumhurbaşkanının açıkladığı paketlerde kadının yoksullaşmasının önüne geçmeye dair herhangi bir destek çıkmadığını belirten Züleyha, şu soruları yöneltti: “Kadının şiddete dair başvurabileceği emniyet güçleri, adliye harekete geçebilecek mi?  Yoksa bu koronavirüs meselesinden dolayı -ki adliyelerin birçoğu virüsten kaynaklı nöbet usulü çalışmaya başladılar- ne kadar karşılanacak? Bunların karşılanmasında sorumlu Aile Bakanı ve Adalet Bakanlığı ile birlikte bir çalışma hazırlığı var mı? Buna dair hiçbir şey açıklanmadı. Dolayısıyla hiçbir hazırlık yok. Yeterince bu konularla ilgilenecekler mi?  Birimler oluşturuldu mu? İstanbul Sözleşmesi’nin ve uluslararası sözleşmelerinin hükümleri gereği mekanizmalar kuruldu mu? Sığınaklara gitmek isteyen kadınlar nasıl gidecek? Sığınak sayıları arttırıldı mı?” 
 
‘Paket sermaye ve yandaşlara çıktı’
 
Züleyha, kadınların bu süreçte taleplerini yükseltmesi, kendi dayanışmalarını oluşturması gerektiğini vurguladı. İktidarın korona ile mücadeleden anladığı tek şeyin “sermayeyi ve yandaşlarını kurtarmak” olduğunu söyleyen Züleyha, şunları kaydetti: “İnsanın aklı almıyor, ev kredisinde faiz düşürmek ne demek? Türk Hava Yolları’nda uçak bilet ücretlerini düşürmek için KDV’yi düşürmek ne demek? Dönemin ihtiyacı bu muydu? Bunlar bu virüsle mücadelede ne işe yarayacak?  Yine sermayeye destek dışında paketten halka, kadınlara ve yoksullara hiçbir şey çıkmadı. Emekçilerin durumunu düzeltecek bir mali destek çıkmadı. Oysaki işsiz olanların ve bu dönemde işini kaybedenlerin ya da sokakta çalışan simitçi ve pazarcıdan günlük kazanç sağlayanlara ilişkin bir paket çıkması gerekiyordu. İşten çıkarmaların, ücretsiz izne ayrılmanın yasaklanması gerekiyordu.  Zorunlu alanlar dışında ücretli izin hakkının hükümet tarafından desteklenmesi gerekiyordu. Sağlık alanında sağlık hakkını koruyacak mekanizmalarını görmedik. Kadınların yoksullukla baş başa kalmasını engelleyecek mali destek açıklaması, su, elektrik, temel gıdalar, sağlık malzemelerinin ücretsiz teminine ilişkin hiçbir tedbir yok. Neresinden bakarsa bakın hükümetin açıkladığı pakete halka dua ve kolonya çıktı.”