ANKARA - HDP’li belediyelere ve CHP’li Ceylan Belediyesi’na kayyım atanmasına ilişkin yazılı açıklama yapan HDP Yerel Yönetimler Kurulu Eşsözcüleri, "YSK’nin seçimlerin üzerinden bir yıl geçtikten sonra böyle bir karar vermiş olması, seçme ve seçilme hakkının açıkça ihlal edilmesidir" dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yerel Yönetimler Kurulu Eşsözcüleri Hediye Karaslan ve Salim Kaplan, kayyım yoluyla gasp edilen belediyelerine ve Adana'nın Ceyhan ilçesinde CHP’li Belediye Başkanı Kadir Aydar'ın belediye başkanlığına yapılan itirazı değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, tüm dünyanın koronavirüs salgınıyla mücadele ettiği bir dönemde HDP’li 8 belediyelerine kayyım atanarak el konulduğu belirtildi.

 

'YSK seçimlerin üzerinden bir yıl sonra karar verdi

 

“AKP’nin kendinden olmayana, muhalif olana tahammülü dahi kalmayan İktidarın kendi bekası uğruna, insanlık can derdiyken dahi her türlü fırsatçılığı sürdürdüğü, dün de Ceyhan Belediyesi’nin seçilmiş başkanının mazbatasının YSK eliyle gasp edildiği” hatırlatılan açıklamada, "'Seçilmesine engel adli sicil kaydının bulunduğu' gerekçesiyle CHP’li Belediye Başkanı Kadir Aydar'ın belediye başkanlığına yapılan itirazı değerlendiren YSK, Aydar'ın ‘seçilmeye engel mahkumiyet kararının adli sicil arşiv kaydında mevcut olduğu ve seçilme yeterliliği şartını taşımadığı’ gerekçesiyle mazbatasının iptaline, seçimlerin üzerinden tam bir yıl geçtikten sonra karar verdi. Bilindiği üzere her seçim öncesi adaylar ve partiler, ilgili adli sicil belgelerini YSK’ye sunar ve YSK yaptığı incelemeler neticesinde kişilerin aday olup olamayacağına karar verir. YSK’nin seçimlerin üzerinden bir yıl geçtikten sonra böyle bir karar vermiş olması, seçme ve seçilme hakkının açıkça ihlal edilmesidir" denildi.

 

'Ceyhan halkının iradesini ve hakkını yok sayan YSK kararını kınıyoruz'

 

Ceyhan halkının iradesini ve seçme hakkını yok sayan YSK’nin kararının kınandığı açıklamada, "Hangi seçmen veya siyasi partinin temsil hakkının gasp edildiğine bakılmaksızın, temel demokratik haklara yapılan tüm saldırılarda ortak tavır almanın hayati önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Seçme ve seçilme hakkı, halkın demokratik iradesinin bir yansımasıdır. İktidarın, halk iradesini yok sayan her türlü girişimi, halk iradesini temsil eden dinamiklerin ortak mücadelesiyle aşılabilecektir" vurgusu yapıldı.