ANKARA - HDP’li milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Feleknas Uca, kadına yönelik şiddet karşısında yasaların ve uluslararası sözleşmelerin uygulanmamasını araştırma ve soru önergeleriyle Meclis gündemine taşıdı.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, kamu çalışanı kadınların ayrımcılık, şiddet ve mobbing gibi maruz kaldıkları haksızlıklara  ilişkin Meclis'e araştırma önergesi verdi. HDP'li Batman Milletvekili Feleknas Uca ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yanıtlanmak üzere Meclis’e soru önergesi sundu.

 

Feleknas, sunduğu soru önergesinde Türkiye’de kadına yönelik şiddeti artıran etkenlerin başında yasaların ve Türkiye’nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerin uygulanmamasının geldiğine dikkat çekti.

 

Sözleşmelerin uygulanmamasının yanında, şiddet faillerine verilen cezalarda “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimlerinin verildiğine tanık olduklarını belirten Feleknas, Aile Bakanına şu soruları yöneltti:

 

“* Son beş yılda kaç kadın erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetmiştir? Katledilen kadınların kaç tanesi 6284 Sayılı Kanun ile korunmaktaydı?

 

* İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke olan Türkiye, kadına yönelik şiddet olaylarında Avrupa’da ilk sırada yer almaktadır. Bu durum da İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir biçimde uygulanmadığını göstermektedir. İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir biçimde uygulanmasına ilişkin bir çalışmanız bulunmakta mıdır?

 

* Hakimlerin kadınlar aleyhine tahrik ya da iyi hal indirimi uygulamalarını engellemek için İstanbul Sözleşmesi’nin tarafınıza yüklemiş olduğu görev gereği hukuki düzenlemeler yapmak amacıyla başlatmış olduğunuz bir çalışmanız bulunmakta mıdır?

 

* Türkiye’de kadına yönelik şiddet üzerine yapılan araştırmalara baktığımızda, şiddete uğrayan kadınların nasıl yardım alması gerektiği konusunda bilgi sahibi olmadığını görmekteyiz. Bu çerçevede, kadınları bilinçlendirmeye yönelik bir çalışmanız bulunmakta mıdır?

 

* Kadınların uğradığı erkek şiddetine karşı çaresiz kalmalarındaki etkenlerden biri de şiddet mağduru kadınların ekonomik özgürlüğe sahip olmamalarıdır. Bu kapsamda kadınların istihdamına yönelik başlatmış olduğunuz bir çalışma bulunmakta mıdır?

 

* Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadele konularında erkeklere yönelik, farkındalık yaratma ve zihinsel dönüşüm sağlama amaçlı eğitim programlarının düzenlenmesi amacıyla yapılan çalışmalar nelerdir?”

 

Meclis araştırması talebi

 

Züleyha konuyla ilgili , esnek ve güvencesiz çalışma sorunlarına neden olan etmenlerin belirlenerek alınacak önemlerin saptanması, doğum ve süt izni ile kreş taleplerine yönelik çözüm önerilerinin üretilmesini istedi.

 

Ebeveynlerin ve devletin ortak sorumluluğunda yürütülmesi gereken çocuk bakım hizmetleri, ev-içi iş bölümünün yalnızca kadınların omzuna yüklendiğini ifade eden Züleyha, “Ücretsiz ve erişilebilir olması gereken kreşler ise, piyasaya ve onun koşullarına terk edilmiştir. Maliyet kalemi olarak görülen kamu kreşlerinin kapatılması, neo-liberal politikaların kamudaki sonuçlarından sadece biridir. Kamu kurum ve kuruluşlarında 2008 yılında yalnızca 497 kreş varken, bugün bu sayı bile aranır hale gelmiş, kreş sayısı iki haneli sayılara düşmüştür” dedi.

 

 

Öte yandan uzun süredir devam eden ekonomik kriz, çalışan kadınların sorunlarının katmerleşmesine neden olduğunu da gerekçeli karara ekleyen Züleyha, “Memur statüsü dışında, sözleşmeli, 4/d’li (taşerondan kadroya geçenler) ve diğer statülerde çalışanlar kadınların sayısındaki artış, iş güvencesinin fiilen ortadan kaldırıldığını, kamudaki istihdam modelinin esnek ve güvencesiz bir yapıya dönüştürüldüğünü göstermektedir” ifadelerini kullandı.