'İdlib'den cenazelerin geldiği gün İmralı'da yangının çıkması tesadüf değil'

  • 15:00 29 Şubat 2020
  • Siyaset
HABER MERKEZİ - Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin açıklama yapan HDK, "İdlib'den onlarca yoksul aile çocuğu askerin cenazelerinin geldiği gün İmralı Adası'nda yangın çıkması bir tesadüf değildir" dedi. 
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu (YK), İdlip'de yaşananlar ve Türkiye'deki gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. "Türkiye İdlib'de bir anda genel bir savaşa dönüşebilecek bir çatışmanın içinde" denilen açıklamada, Türkiye'nin NATO'yu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) acil toplantıya çağırarak ikna etmeye çalıştığı vurgulandı. 
 
Libya'nın yanı sıra Kuzey ve Doğu Suriye ve Federal Kürdistan Bölgesi'nde yaşananların da hatırlatıldığı açıklamada, "AKP-MHP rejimi, ülkeyi soktuğu ağır ekonomik kriz koşullarında bu savaşlara,  işgallere ve geniş çaplı operasyonlara neden ve nasıl girişiyor; ülkeye bütün çatışma bölgelerinden gelen ve gelecek olan bayrağa sarılı tabut sağanağını nasıl göze alıyor? Esasen cüret gibi görünen bu çatışmalar, içinden çıkılmaz hale gelen çok kapsamlı bir çaresizliğin sonuçlarıdır" diye belirtildi. 
 
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: 
 
"İdlib'den onlarca yoksul aile çocuğu askerin cenazelerinin geldiği gün İmralı Adası'nda yangın çıkması bir tesadüf değildir. AKP-MHP rejimi el yükseltmekte, Kürt halkı başta olmak üzere bütün demokrasi güçlerini, toplumun tamamını ve ülkeyi Sayın Öcalan'ın hayatıyla tehdit etmektedir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan mutlak tecrit, adım adım toplumun bütününü kuşattı; demokratik hak ve özgürlükleri tamamen yok etmekle kalmadı; hukuku, adaleti, kurumları ve ekonomik kaynakları sonuna kadar tüketti. Şimdi ülke içinde başa çıkamadıkları krizi uluslararası krizler, çatışmalar ve provokasyonlarla ötelemeye, örtmeye çalışıyorlar.
 
AKP-MHP rejimini toplumun hassasiyetleriyle oynamaya değil, toplumun kaygılarını gidermeye çağırıyoruz. Asıl davetimiz ise halklarımızadır, demokrasi güçlerinedir. Tecridi kırmak için, savaşa karşı sesimizi yükseltmek, mültecileri uluslararası ilişkilerde pazarlık konusu, içeride ırkçı milliyetçiliği yükseltmenin bir imkânı olarak gören politikaları boşa çıkartmak için, ekonomik krizin yıkıcı etkilerine karşı toplumu korumak ve dayanışmayı yükseltmek için, 'Demokrasi İttifakı'nı bütün toplumsal alanlardan adım adım örmek için demokrasi güçlerini ortak bir iradeyi inşa etmeye çağırıyoruz."