ANKARA - İki çocuğuna cinsel istismarda bulunan faili Meclis gündemine taşıyan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Sağlık Bakanlığına bağlı bir çocuk hastanesinde aktif olarak çalışmakta olan istismar zanlısının, benzer suçlar işleme potansiyeli göz önünde bulundurularak yargılama süreci boyunca açığa alınması gerekmektedir” uyarısında bulundu.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Adana’da iki çocuğunu cinsel istismara maruz bırakmaktan yargılanan fail M.A.K.’nin tutuklanmamasını ve failin çocuklar ile görüşmesinin engellenmemesini Meclis’e taşıdı. Tülay, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yanıtlanmak üzere Meclis Başkanlığına sunulan soru önergesinde cinsel istismarın, sosyal inceleme raporuyla ortaya çıktığını kaydetti.

 

B.K. isimli kadının, M.A.K. ile boşanma aşamasında olduğunu ifade eden Tülay, iki çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda Aile Mahkemesinin sosyal inceleme raporu düzenlenmesini istemesiyle, iki çocuğun babaları M.A.K. tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığının ortaya çıktığını belirtti. 

 

Tülay, Aile Mahkemesi’nin çocukların faille ilişki kurması kararını kaldırmasına karşın B.K.’nin savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, savcının ise “taraflar arasında boşanma davası olması, bu sebeple taraflar arasında husumet olması” gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığı” kararını verdiğini vurguladı. Savcılığın bu kararı nedeniyle çocukların istismar faili ile görüşmesine izin çıktığına işaret eden Tülay, “Anne B.K.’nın durumu CİMER’e şikayeti üzerine annenin itirazı kabul edilerek Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştır. 18 Şubat 2020 tarihinde Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma 10 Nisan tarihine ertelenmiş, sanığın tutuklanma talebi ise reddedilmiştir. Duruşma öncesinde Adana Kadın Platformu adına açıklama yapılmış, ‘dosyanın kapatılıp istismar mağduru çocukların sesinin kısılmasına izin vermeyecekleri’ vurgulanmıştır” ifadelerini kullandı.

 

Tülay, Aile Bakanına şu soruları yöneltti:

 

“*Savcı tüm delillere rağmen, ‘boşanma aşamasında olan taraflar arasında husumet olduğu’ gerekçesi ile ‘takipsizlik’ kararı almıştır. Çocuk istismarını yok sayan bu yaklaşımla çocukların mağduriyeti katlanmış, failleri olan babaları ile görüşmelerinin önü açılmıştır. Mahkeme ise tüm gerekçeli taleplere rağmen sanığı tutuklamamakta ısrar etmektedir. Savcının ve mahkeme heyetinin Bakanlığınızca denetlenmesine dair çalışmalarınız olacak mıdır?

 

* Sağlık Bakanlığına bağlı bir çocuk hastanesinde aktif olarak çalışmakta olan istismar zanlısının, benzer suçlar işleme potansiyeli göz önünde bulundurularak yargılama süreci boyunca açığa alınması gerekmektedir. Bu konuda ilgili Bakanlığa girişimleriniz olacak mıdır? 

 

* İstismar mağduru çocuklara yargı süreçlerinde, uzman psikologların eşlik etmesi için Bakanlığınızca çalışmalar var mıdır? 

 

* Aile içindeki bireyler tarafından cinsel istismara uğrayan çocukların/kadınların yaşadıkları travmaları en aza indirebilmek ve yaşadıkları zorlu süreçleri tekrar tekrar onlara yaşatmamak üzere Bakanlığınızın Adalet Bakanlığı ile eşgüdümlü, kapsamlı çalışmaları var mıdır?

 

* Hakimlere ve savcılara, İstanbul Sözleşmesi uyarınca toplumsal cinsiyet eğitimleri verilmesi gerekmekte midir? Verilmekte ise bu eğitimden şimdiye kadar kaç hakim ve savcı yararlanmıştır? Eğitimin kapsamı nedir?”