Rize Kalkandere’de tutsaklara dönük işkence uygulamaları Bakan’a soruldu

  • 13:46 18 Şubat 2020
  • Siyaset
ANKARA - HDP’li Tülay Hatimoğulları, Rize Kalkandere Cezaevi’nde siyasi tutsaklara dönük işkenceye varan uygulamalar ve siyasi tutsakların adli tutuklular ile birlikte tutulmasını Adalet Bakanı’na sordu.  
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’nde siyasi tutsakların zorla sağ görüşlü adli tutuklular ile birlikte tutulmasını, siyasi tutsaklara uygulanan psikolojik baskı, ölüm ve ceza tehditlerine ilişkin Meclis Başkanlığı’na yazılı soru önergesi sundu. Tülay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından cevaplan üzere sunduğu önergede,  ailesi Adana’da yaşamakta olan, Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Murat Şimşek’in yaşadığı hak ihlallerini tarafına ilettiğini belirtti. 
 
‘Karıştır-barıştır uygulaması devreye konuldu’
 
Tülay, Murat Şimşek’in annesi ile yaptığı telefon görüşmesinde yaşadığı hak ihlallerine ilişkin şunları belirtti: “Siyasi mahpusların adlilerle birlikte tutulmasını, bu nedenle siyasi mahpuslara hapishane yönetimince ve gardiyanlarca uygulanan psikolojik baskı, ölüm tehdidi ve hakaretleri paylaşmıştır. Oğullarının hayatından endişe eden Şimşek ailesi, Murat Şimşek’in 5 yıldır bulunduğu Rize Kalkandere L Tipi Hapishanesinde Ocak ayından itibaren ‘karıştır-barıştır’ uygulamasını devreye koyduğunu iletmiştir. Şimşek ailesi; oğullarının kendilerine bütün siyasi mahpusların, adliler bölümüne alındığını, bunu protesto eden mahpusların ise her gün koğuşları basılarak, darp edildiği; ölümle, disiplin cezaları, sürgün edilmekle ve aile görüş yasağı getirilmekle tehdit edildiklerini aktardığını söylemiştir. Son olarak koğuş bahçelerine boş mermi kovanlarının atıldığı bilgisini paylaşmış, mermilerin delil olarak mahpuslarca saklandığını aktarmıştır.”
 
İnfaz Kanunu’nun 24. Maddesi’nde “Hükümlüler suç türleri itibariyle gruplandırılır” ifadelerinin yer aldığını hatırlatan Tülay, İnfaz Tüzüğünün 67. Madde 5. Fıkrasında ise “Hükümlü suç grubuna uygun odaya/koğuşa yerleştirilir” ifadelerinin yer aldığını belirtti. Tülay, “Buna göre farklı suç türlerinden yargılanan mahpuslar ayrı oda ve koğuşlarda tutulmak zorundadır. Böylelikle mahpusların güvenliği sağlanacaktır. Bu konudaki temel sorumluluk Ceza İnfaz Kurumu Müdürleri ve infaz koruma personellerine aittir” dedi. 
 
Tülay, konuya ilişkin Adalet Bakanı’ndan şu soruları yanıtlamasını istedi: 
 
“*Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Hapishanesinde siyasi mahpusların adli mahpusların kaldığı birimlere zorla dağıtılması, buna karşı çıkanların gardiyanlarca darp edilmeleri, ölümle ve çeşitli cezalarla tehdit edilmeleri iddialarının araştırılması için Bakanlığınız tarafından soruşturma başlatılmış mıdır? 
 
*Hapishane koğuş bahçesine bırakılan boş mermi kovanlarına dair inceleme başlatılmış mıdır?
 
*Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 46. Maddesinin 9. Fıkrasında ‘Arama ve sayımlar sırasında insan onuruna saygı esastır’ denilerek arama ve sayım yapılırken temel kriterler belirlenmiştir. Buna rağmen temel hakları ortadan kaldıran, insan onuruna yakışmayan uygulamaların idare tarafından dayatıldığı doğru mudur? 
 
*Yukarıda bahsi geçen Kanun ve Tüzüğe göre, farklı gruplardan mahpusların aynı koridorda ya da koğuşta kalmasına zorlanması uygulaması çelişmektedir. Bu çelişkiyi gidermek üzere çalışmalarınız olacak mıdır? 
 
*Elinde kamu gücü bulunan idarenin, mahpuslar hakkında keyfi disiplin soruşturması açması, adil bir soruşturma ve yargılamanın sekteye uğramasına sebebiyet vermektedir. Bunun önüne geçmek için Bakanlığınızca çalışmalar var mıdır? 
 
*Mahpuslara sebepsiz disiplin cezaları verilmesi ve idareye yapılan başvuruların yanıtsız bırakılması iddiaları doğru mudur?
 
*Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Hapishanesinde Ocak ayından beri uygulanan ‘karıştır-barıştır’ uygulaması rutin bir uygulama mıdır?
 
*Rize Kalkandere L Tipi Hapishanesinde ve kamuoyunda sürekli karşılaşılan benzer hak ihlalleri iddialarının olduğu hapishanelerde, Bakanlığınızın etkin bir denetim mekanizmasını hayata geçirmek üzere çalışmaları olacak mıdır?”