ANKARA - HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, hasta tutuklulara yönelik yaklaşımı değerlendirerek, “Tutsakların cezaevinde kalmaları durumunda durumlarının daha da kötüleşeceği bilinmesine rağmen fiili ölüm cezası uygulanıyor” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Ayşe, cezaevlerinin bu ülkenin kanayan yarası olduğunu ve duyulmayan sesi olduğunu belirtti. 

 

 ‘Aileler ayrımcı muameleye maruz kalıyor’

 

Türkiye’de hukukun kişilere ve iktidarın belirlediği sınırlara göre işlediğini belirten Ayşe, cezaevlerinde yaşanan genel hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Şuanda Türkiye’deki cezaevlerinin bütününde kitap yasağı normalleştirilen bir yasak haline geldi. Bütün cezaevlerinde yandaş basın haricinde özgür basının cezaevlerine alımı yasaklanıyor. Bütün cezaevlerinde rutin hale gelen ayakta sayım dayatılıyor. Ayakta sayım bütün tutsakların insanlık onuruna aykırı bir durumdur. Afyon’da tek başına kalan tutsağa ayakta sayım dayatıldı. Yine bütün cezaevlerinde yaşanan sorunlardan biri tekmil dayatması. Zaten tutsaklar günlerce toprağa dokunamazken hava ile bağlantıları da tamamen engelleniyor. Çıplak arama dayatması uygulanıyor. Kolektif cezalandırma yöntemi olan ailelerinden yaşadığı kentlerden binlerce uzaklıktaki kentlerdeki cezaevlerine sürgün ediliyorlar. Sürgün esnasında kendilerine yemek dahi verilmiyor. Ailelerde ırkçı söylemlere, çıplak aramaya, ayrımcı muameleye maruz kalıyor.”

 

‘ Cezaevinde 44 hasta tutsak yaşamını yitirdi’

 

Sivas katliamı sanıklarından Ahmet Turan Kılıç’ın Cumhurbaşkanı tarafından affedilmesine de tepki gösteren Ayşe, Türkiye cezaevlerinde 457’si ağır olmak üzere bin 334 hasta tutsağın olduğunu hatırlattı. 2017-2019 yılları arasında toplamda 44 hasta tutsağın yaşamını yitirdiğinin altını çizen Ayşe, “Hala hasta insanlar tutuklanmaya devam ediliyor. Kanser hastası Ayten Sarıkaya Kestel, sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek tutuklandı. Yerde  baygınlık geçirirken kendisine tutuklama müzekkeresi imzalatılmaya çalışılıyor” diye konuştu. Ayşe, 87 yaşındaki ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın cezaevinde kalamaz raporu olmasına rağmen tutukluluğunun devam ettiğini de hatırlattı.

 

‘Devletin sorumluluğu altındalar’

 

Türkiye hukuk sisteminde tutukluluğun bir tedbir olduğunu cezaya dönüştürülemeyeceğini belirten Ayşe, “Ama Türkiye’de fiili olarak ölüm cezası uygulanıyor. Bu tutsakların hepsi cezaevinde kalmaları durumunda durumlarının daha da kötüleşeceği bilinmesine rağmen fiili ölüm cezası uygulanıyor. Hasta tutsak basın emekçisi Devrim Ayık, yüzde 76 engelli. En son ailesi ile yaptığı görüşmede tekerlekli sandalye ile görüşe çıktığı ifade edildi. Israrlı bir biçimde tutuklu yargılanmasına devam ediliyor. Cezaevlerinde hasta tutsaklara kelepçeli muayene dayatılıyor. Hasta tutsaklar bu iktidarın sorumluluğu altındadır. Yaşamları ile ilgili en ufak bir olumsuzluk kendilerinin yaklaşımlarından kaynaklanacaktır. Bu insanların hiç biri eceli ile ölmüş sayılmayacaktır, bu insanlar katledilmiş, öldürülmüş sayılacaktır” ifadesinde bulundu.