Beritan Canözer

 

DİYARBAKIR - AKP’nin Libya’da yaşananlara dair yürüttüğü dış politikaları değerlendiren HDP’li Semra Güzel, “Türkiye, Libya’da da yalnız kalacak ama zaten AKP’nin derdi ülke çıkarları değil. Savaş toplumun durmadan kanayan yarasıdır ve bu yaraya tuz basan tarafta hiçbir zaman olmayacağız” dedi. 

 

Libya’da dokuz yıldır devam eden iç savaşa ilişkin 14 Ocak günü Rusya’nın başkenti Moskova’da Türkiye’nin de dahil olduğu bir zirve gerçekleştirilmişti. Zirvede, Türkiye ve Rusya’nın ortak girişimiyle hazırlanan ateşkes anlaşması ise, görüşmeler sonunda Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) tarafından imzalanmıştı.  Halife Hafter ise anlaşmayı imzalamadan Moskova'dan ayrılmıştı. Ardından ise Rusya Savunma Bakanlığı, hem Halife Hafter’in hem de UMH’nin mevcut ateşkesi sürdürmek için prensipte anlaştığını duyurdu. Bakanlık ayrıca, Hafter’in, anlaşma taslağına olumlu baktığını ancak değerlendirmek için iki gün süre istediğini açıklamıştı. 

 

Öte yandan Türkiye’de ise Libya’ya asker gönderilmesi için 2 Ocak’ta AKP ve MHP’nin oylarıyla Meclis’ten geçirilen tezkere, Arap Birliği ve Mısır’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkenin tepkisini çekmişti. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, söz konusu tezkereyle beraber Ortadoğu’daki gelişmeleri ve Libya’da devam eden süreci değerlendirdi. 

 

‘Savaş, AKP’nin geçim kaynağıdır’

 

AKP’nin siyasi bir çizgisinin olmadığını ve siyaset yürütemediğini belirterek sözlerine başlayan Semra, “Aldıkları kararlar ile ülkeyi hızlı bir şekilde yokuş aşağı götürüyorlar” dedi. Ekonomi, eğitim, sağlık ve üretim konularında ülke olarak gerilediklerini söyleyen Semra, AKP ve MHP ittifakının aldıkları kararlar ile ülkenin dengesini bozduğunu ifade etti. Semra, ülkede işsizlik oranının her geçen gün arttığını belirterek, “Gençler üniversite okumaktan kaçıyorlar, okumuyorlar. Çünkü üniversite mezunu olup atanamayan, işsiz kalan, güvenlik soruşturmalarından geçemediği için emeği çöpe giden milyonlarca genç var. Ekonomik kriz nedeniyle insanlar intihar ediyor. Ülkedeki sorunlar insanları hem sosyal hem de psikolojik olarak etkiliyor. İfade ve düşünce özgürlüğü kısıtlanıyor. Hak ihlalleri yaşanıyor. Bu krizleri çözmeye dönük bir çalışma yürütülmüyor. Aksine bu krizlerden beslenen bir iktidar var” diye belirtti.

 

‘Yaraya tuz basan tarafta olmayacağız’

 

Genel tabloda ülke açısından bir kaostan ötesinin görülemediğini söyleyen Semra, AKP’nin içeride yaşanan krizi dış politikalarla örtmeye çalıştığını dile getirdi. AKP’nin iktidarlığı boyunca savaştan beslendiğini söyleyen Semra, “Eğitim, sağlık ve bütçe gibi konular konuşulduğunda Meclis’e gelmeyen, geldiklerinde de oturdukları meclis sıralarında uyuyan, ‘hayır’ oyları veren AKP’li vekiller, savaş tezkeresi konuşulduğunda eksiksiz bir şekilde Meclis’te yerini alıyor. AKP’li vekiller savaşa hizmet ediyor. Biz HDP olarak hiçbir savaş tezkeresine ‘evet’ oyu kullanmadık. Savaşın kimin kapısında olduğu fark etmeksizin karşıyız. Savaş toplumun durmadan kanayan yarasıdır ve bu yaraya tuz basan tarafta hiçbir zaman olmayacağız” diye vurguladı.

 

‘AKP Libya’da da yalnız kalacak’

 

Libya’ya çıkarılan tezkere ile yasaların çiğnendiğini söyleyen Semra, “Çok yakın bir örnek olan Rojava’ya bakalım. Rojava’yı işgal etmeleri ne kazandırdı? Aksine Türkiye itibarını kaybetti, dünyada yalnızlaştı. Rojava işgali yüzlerce sivilin hayatına mal oldu, yüzlerce kişi evinden, işinden, ailesinden oldu ve göç etti. Türkiye, Rojava işgali ile ülkede var olan krizi 3’e, 4’e katladı. Bugün Libya’da da aynısını yaşayacak. Libya tezkeresi henüz konuşulurken birçok ülkeden kınama açıklamaları yapıldı. Türkiye, Libya’da da yalnız kalacak ama zaten AKP’nin derdi ülke çıkarları değil” dedi.

 

AKP ve MHP’nin attıkları hiçbir adımda ve aldıkları hiçbir kararda Türkiye’yi ve halklarını düşünmediklerini dile getiren Semra, “AKP’nin Libya’ya asker göndermesinin en büyük nedeni Bayraktar grubunun silah alışverişini kolaylaştırmaktır. Hiçbir yasal dayanağı olmayan bu alışverişi AKP açık bir şekilde destekliyor ve yardım ediyor, Bayraktar grubunun işini kolaylaştırmak istiyor” diye kaydetti.

 

‘AKP ekonomik kaygılar taşıyor’

 

Semra, AKP’nin Libya’ya SADAT ve paramiliter güçleri gönderdiğini ifade ederek, “Hiçbir ideolojisi olmayan bu çetelerin Libya’da ne işleri var? Bunlar paralı çetelerdir. Bugün para karşılığı Türkiye’nin yanında Libya’ya karşı savaşırlar ama yarın başka bir ülkenin yanında Türkiye’nin karşısında savaşırken görebiliriz. AKP, Rojava’da da bu çeteleri kullandı. Bunun yanında aslında Libya’ya girmek istemelerinin bir nedeni de doğalgaz yatağıdır. Biliyorsunuz Akdeniz kıyısı doğalgaz yatağının güçlü olduğu bir yerdir. AKP bundan faydalanmak istiyor. Bir diğeri ise aynı zamanda bir geçiş hattı olmasıdır. AKP bu geçiş hattından pay almak istiyor yani ekonomik kaygılar taşıyor” diye aktardı.

 

‘Muhalefet Kürtlere karşı düşmanlıktan faydalandı’

 

AKP’nin savaş politikalarını devreye koyarken milliyetçi ruhu harekete geçirdiğini ifade eden Semra, Libya’da bunun mümkün olmayacağının altını çizdi. Semra, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rojava’da Kürtler vardı ve milliyetçi cepheyi bu şekilde yanında tuttu. Libya’da toplum tarafından da yalnız kalacaktır AKP. Kürt düşmanlığından beslendi ve bunun üzerinden oynadı. Peki, Libya’da ne yapacaklar? Orada Kürtler yok, milliyetçi ruhu nasıl yanında tutacak? Kaybettiklerinin açıklaması ne olacak? Söz konusu Kürtler olunca bütün kara propagandasını yürütüyor. Keza muhalif partiler için de böyledir. Rojava işgali için ‘evet’ oyu veren muhalefet, Libya için ‘hayır’ oyu verdi. Neden? Çünkü muhalefet de Kürtlere karşı düşmanlıktan faydalandı. Ölecek olan Kürt ise yıkılacak olan Kürt’ün evi ise sorun yok ama namlunun ucunda Kürt yoksa muhalefet ‘savaşa hayır’ diyor.” 

 

Semra son olarak şöyle dedi: “Biz HDP olarak her zaman, her yerde savaşın her türlüsüne, kime karşı olduğu fark etmeksizin karşıyız. Bu ülkede asıl demokrasi isteyen, barış isteyen, halklar arasındaki köprüyü kurma mücadelesi veren ve tüm baskılara rağmen bıkmadan, usanmadan alanlarda olan HDP’dir. Türkiye toplumunu yokuş aşağı götürmek isteyenlere karşı mücadelemiz devam ediyor.”