‘AKP’nin Libya üzerinden popülarite elde etmesi ve sahiplenilmesi durumu yok’

  • 09:02 10 Ocak 2020
  • Siyaset
Habibe Eren
 
ANKARA - AKP’nin Ortadoğu hamiliğinden elinde yalnızca İdlib’teki cihatçıların kaldığını belirten SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş, Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesine ilişkin ise çok ciddi bir popülarite ve sahiplenme durumu olmadığını belirtti.
 
ABD’nin İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el Mühendis’e yönelik gerçekleştirdiği suikast, Ortadoğu’daki gerilimi tırmandırdı. İran, bu duruma karşı intikam yeminleri ederken 8 Ocak günü Irak'taki ABD üslerine balistik füzelerle saldırı düzenledi. Ortadoğu’daki gelişmeleri ve Libya’da devam eden süreci değerlendiren Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Genel Başkanı Güneş Gümüş, şu an için sıcak çatışma riskinin olmadığını ancak bölgesel gerilimlerin çeşitli süreçlere gebe olabileceğini söyledi.
 
‘Şu an için sıcak bir çatışma görülmüyor’
 
ABD açısından yeni bir savaş gündeminin istendiğinin açık olduğunu belirten Güneş,  İran’ın da bu gündemin içerisine çekilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Beklenenin gerçekleştiğini ve İran’ın ABD’ye misilleme yaptığını anımsatan Güneş, şu an kontrollü gerilim şeklinde sürecin devam edecek gibi gözüktüğünü belirtti. Güneş, “Çünkü İran aslında istediğini ilan ettiğini söyledi. ‘ABD’ye tokat attık askerleri öldürdük’ dedi. ABD açısından baktığımızda çok saldırgan bir açıklama ile karşılaşmıyoruz: ‘Bizim için iyi gidiyor. Gerekirse güçlü bir ordumuz var müdahale ederiz’ diye açıklamalar geldi.  Şu an için bu gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşmeyeceği görülüyor. Ama tabi bölgesel gerilimler çok çeşitli süreçlere gebe olduğu için derin öngörüleri dile getirmek çok mümkün olmuyor” dedi.
 
‘Gelişmeler İran’a yaradı, ABD’nin alanın daraldığı söylenebilir’
 
Gerçekleşen suikastların İran’a yaradığını ifade eden Güneş, bu durumu şöyle özetledi: “Bir kere Irak ve İran’da protesto hareketleri vardı. Molla rejimi aslında sıkıntıdaydı, ABD ona kredi açmış oldu. Irak’takiler bir kere İran’ın varlığından hoşnutsuz duruyordu. Çünkü İran, Irak’ın parçalı bir şekilde kalmasını ve kendi hegemonyasında bulunmasını tercih ediyor. İran’ın içerisinde de yoksulluktan kaynaklı ciddi bir hoşnutsuzluğun açığa çıktığını biliyoruz. Ne oldu rejim, peygamber ve aşure kültürü arkasına girdi.  Dolayısıyla İran’a güçlendirici bir etki yaptığını yani yaşadığı hegemonya krizini aşması açısından bir dönem için etkili olduğunu söylemek lazım. Bir yandan da İran’ın ABD’ye kafa tutan bölgesel bir güç olarak belirdiğini söylemek lazım. Diğer tarafta da ABD’nin alanını daralttı. Çünkü Irak’ta ABD’nin varlığı hemen ortadan kaldırılmasa bile sonuçta alanını daralttığını söyleyebiliriz. Sadece o da değil, ABD açısından Irak’taki varlığı tehlikeye girdiğinde aslında Suriye’deki varlığı da tehlikeye giriyor. Çünkü kara sınırı tek orada var. Kullanabilecek havaalanı Erbil’de var. Dolayısıyla ABD’nin oradaki varlığını sıkıntıya sokan bir gelişme olduğunu söylemek gerekiyor.”
 
‘AKP’nin elinde kala kala İdlib’deki cihatçılar kaldı’
 
Tüm bunların yanı sıra Libya’da devam eden gelişmeleri değerlendiren Güneş, AKP’nin yeni Osmanlıcılık fikirleriyle hareket ettiğini ve Ortadoğu’nun hamiliğine soyunduğunu vurguladı. AKP’nin bu hamilikten elinde kala kala İdlib’teki cihatçılar,  Libya’da Ulusal Mutabakat Heyeti ile kurulan ilişkiler kaldığının altını çizen Güneş, şöyle devam etti: “Türkiye şu an herkesle kavgalı durumda.  Mısırla, Suudi Arabistan ile kavgalı. Dolayısıyla Ortadoğu’daki süreçlere bu şekilde müdahale edebiliyor. Doğu Akdeniz’de anlaşmalarla bir taraf olamadığı için sondaj gemileri ve askeri güçlerle müdahale etmeye çalışıyor. Libya’daki çatışmalara direk askeri müdahale ile bir parçası olmaya çalışıyor.”
 
‘Türkiye ve tüm emperyal güçlerin Libya’dan elini çekmesi gerekiyor’
 
Libya’daki durumun çeşitli gelişmelere gebe olduğunu çünkü Hafter güçlerinin ciddi bir şekilde ilerleme gösterdiğini söyleyen Güneş, “Dolayısıyla Türkiye güçlerinin oraya müdahalesinin sonuçları öngörülebilir değil. Böyle bir müdahale gerçekleşemeden Hafter güçlerinin ilerlemesi sonucu Ulusal Mutabakat heyeti düşebilir. Ama temel olarak şunu söylemek gerekiyor: Bugün Libya bu hale geldiyse 2011’den itibaren yabancı güçlerin operasyonları etkili. Libya, NATO operasyonları, Kaddafi’nin düşmesi için yapılan operasyonlar sonucu bir iç savaşa sürüklendi ve bu noktaya geldi. Dolayısıyla Libya’nın kaderini Libyalıların belirlemesi gerekiyor. Bölgedeki emperyalist güçlerin askerdir, mühimmattır bu araçlara Libya’ya müdahalesinin son bulması gerekiyor. AKP de dâhil tüm güçlerin Libya’dan elini çekmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Çok ciddi popülarite ve sahiplenilme durumu yok’
 
AKP’nin iç siyasette de ciddi oranda sıkışmış durumda olduğunu kaydeden Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ne kadar bunun etkilerini zayıflatmaya çalışsalar da özellikle ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluk üzerinden geniş kitleleri etkiliyor. Seçim sonuçlarını gördük. AKP ciddi belediyeleri kaybetti. Dolayısıyla bu gerilimi aşmak için dışarıda hamasete yüklenmeyi istiyor. Ve böylece bu gündemi perdelemek ve üzerini örtmek,  başka kutuplaştırmalar üzerinden gündemi belirlemek istiyor. Ama çok ciddi bir popülaritesi ve sahiplenme durumu yok. Çünkü Suriye’de yakın bir coğrafyada komşuya müdahalenin milliyetçilik üzerinden bir alıcısı olabilirdi ama burada çok geçerliliğini olmadığını söylemek gerekir. Özellikle kayıplar olursa toplumsal olarak çok ciddi bir tepki ile karşılaşacağını söylemek lazım. Ama neresi olursa olsun AKP'nin Yeni Osmanlıcı projelerle dışarıdaki bölgelerin müdahalesine karşı çıkmak gerekiyor.”
 
‘Türkiye askeri gitmese de cihatçıların akışı devam ediyor’
 
İdlib’teki cihatçıların bir kısmının Türkiye üzerinden Libya’ya transfer edildiğini söyleyen Güneş, daha önce de Efrîn’de askerlerin para aldıklarının gündeme geldiğini anımsattı.  En son Hafter’in ele geçirdiği Sirte’de Bayraktar ailesine ait şirketin araçlarının açığa çıktığını ifade eden Güneş, “Düzenli olarak bir akış devam ediyor. Şu an Türkiye askeri gitmese de cihatçıların akışının olduğunu söylemek lazım” dedi.
 
‘SADAT gibi yapılanmaları el altında tutmak isteyecektir’
 
Libya’da SADAT gibi paramiliter güçlerin varlığına değinen Güneş, geçen günlerde AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “bize sadece polis yetmez” şeklindeki açıklamalarını hatırlatarak, egemen sınıfların iktidarlarını güle oynaya teslim etmeyeceklerini belirtti. AKP açısından nasıl bir gidiş olacağının belirleyici olacağını vurgulayan Güneş, “Mesela bir ekonomik çöküş ve onun çerçevesinde yükselişe geçecek bir kitle hareketine karşı belirli saldırganlıklar kullanabilir ama bu hareketin gücü çok kitlesel olduğunda bu saldırganlıkların sökmeyeceğini söylemek lazım. Ama bu tür yapılanmaları el altında tutmak isteyeceklerini söylemek lazım”  diye konuştu.
 
‘Etno-dinsel bölünmelerden egemenler çıkar sağlıyor’
 
Ortadoğu’nun etno-dinsel çatışmalarla bölünmüş durumda olduğunu ve bu bölünmeden bölge egemenlerinin memnun olduğunu dile getiren Güneş, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çünkü bu, o ülkelere saldırıların araçlarını ve vekalet savaşlarının zeminini oluşturuyor. Bir yandan da buna karşı çıkan kitle hareketleri Irak’ta, Lübnan’da ve Irak’ta açığa çıktı. Bir dizi ülkede de benzer zeminler var. Kitleler daha iyi bir yaşam istiyor ama bütün o bölgesel müdahaleler toplumları bölmek ve çatıştırmak üzerine kurulu. Onları birleştirecek tek güç sosyalist bir güç. Sosyalist Ortadoğu projesinden başka emekçi halklar için bir çıkış olduğunu düşünmüyorum. Yoksa ABD bölgedeki muhalefeti kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalışacak. Karşı tarafta diğer araçlarla vekalet savaşlarını sürdürecek. Emperyalist sistem Ortadoğu’dan kan ve gözyaşından başka bir şey sunmuyor.”