Beritan Canözer

 

DİYARBAKIR - Kayyım atamalarını “siyasi darbe” olarak nitelendiren HDP’li Semra Güzel, iktidarın Kürt siyasi kazanımlarını hedef aldığını söyledi. Semra, “Ne HDP’nin ne de Kürt halkının kazanımlarını gasp etmelerine göz yummayacağız. Bu siyasi darbeye karşı en meşru mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasının ardından başlayan eylemler devam ediyor. 23 gündür Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi karşısında bulunan Lise Caddesi’nde oturma eylemi yapan yurttaşlar, tüm baskı ve saldırılara rağmen eylemini sürdürmekte kararlı. Yurttaşlarla beraber 23 gündür Lise Caddesi’nde olan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, 23 günlük eylemi ve kayyım politikalarını değerlendirdi. 

 

‘Yolsuzluklarını belgelerle ortaya çıkardık’

 

Semra, kayyımların yalnızca Kürt siyasi kazanımlarını hedef aldığını söyleyerek, iktidarın halka direnmekten başka yol bırakmadığını kaydetti. 2016 yılında atanan kayyımların politikalarını hatırlatan Semra, “Kamuoyu da çok iyi hatırlıyordur. Kayyımlar gelir gelmez çok sayıda işçinin işine son vermiş, birçok çalışanı ihraç etmiş ve soruşturmaya tabi tutmuştu. Belediyelerin DBP sürecinde başlattığı projelere son verilmişti. Kültür çalışmaları durdurulmuş, kadın kurumları kapatılmıştı. Yani aslında elde ettiğimiz tüm kazanımlar yok edilmişti. Ardından seçimlerde Diyarbakır kayyımı aday olduğu halde kazanamadı ve HDP’den aday olan Selçuk Mızraklı eşbaşkan olarak seçildi. Seçilir seçilmez de kayyımın tüm yolsuzluklarını kamuoyunun gözlerinin önüne serdi. Partimizi karalamak adına iddia ettikleri hiçbir şeyin delilini sunamazlarken, biz onların tüm yolsuzluklarını belgelerle ortaya çıkardık” diye belirtti.

 

‘Halk HDP’yi yalnız bırakmıyor’

 

Hem bu nedenden ötürü hem de İstanbul’da iki kez kaybetmiş olmanın kiniyle iktidarın Kürtlere saldırdığını dile getiren Semra, önce ev baskınları ile yüzlerce üyelerinin, belediye çalışanlarının gözaltına alındığını ardından ise belediyelerine kayyım atandığını söyledi. Semra, her iki kayyım atanmasında da iktidarın elle tutulur herhangi bir gerekçe sunmadığını ifade ederek, “Tek amaçları var o da HDP’yi pasifize etmek. HDP’nin siyaset yürütmesini, yerelde olmasını istemiyorlar. HDP’nin halkı sahiplenen politikasını benimsemiyorlar. Oysaki halk da HDP’yi bu yüzden seviyor ve sahipleniyor. Biz parti olarak demokrasi ve adalet mücadelemizi hiç kesmedik. Çünkü bu ülkedeki demokrasi düşmanlığı her geçen gün daha da artıyor. Güzel olan her şeyi yok etmek istiyorlar. Halkın HDP’yi yalnız bırakacağını düşündüler ama yanıldılar. 23 gündür burada halkımızla beraber belediyemizin nöbetini tutuyoruz. Oylarımıza, irademize sahip çıkıyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘Asla vazgeçmeyeceğiz’

 

Halkın büyük bir coşku ve direniş ruhuyla oturma eylemine katıldığını sözlerine ekleyen Semra, hiçbir saldırının geri adım attıramayacağını belirtti. Semra, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde de Diyarbakır halkının kayyımlara gereken cevabı verdiğini hatırlatarak, “Bu halk atanmışları değil, seçilmişleri istiyor. Eğer bu halk bizim hırsızlık yaptığımızı, usulsüzlük yaptığımızı düşünseydi, inansaydı bize değil AKP’nin adayına oy verirlerdi ama halkımız da kimin hırsızlık, yolsuzluk yaptığını, kimin halkın haklarını sömürdüğünü çok iyi biliyor. 19 gündür gencinden yaşlısına herkes sesini duyurmaya çalışıyor. Asla vazgeçmeyeceğiz. Belediyeleri alana kadar burada olmayı sürdüreceğiz” diyerek Diyarbakır halkına da eyleme katılma çağrısında bulundu. 

 

‘Burada olacağız’

 

Sınır operasyonlarının konuşulduğu ve kadın katliamlarının arttığı bir süreçte kayyımların atanmasının bir diğer amacının da gündem değiştirmek ve soğutmak olduğunun altını çizen Semra, “Her yeni gündemle bir önceki gündemi unutturmaya çalışıyorlar. Kayyım gündemini de HDP il binamızın önüne gönderdikleri aileler ile unutturmaya çalışıyorlar. Meşru olan eylemlerimizi bu şekilde kriminalize etmeye çalışıyorlar. O aileleri oraya emniyetin gönderdiğini herkes çok iyi biliyor. Bunu asla gizleyemezler. Biz hiçbir oyunlarına taviz vermeyeceğiz. İlk günkü inanç ve inatla belediyelerimizi geri alıncaya kadar burada olacağız. Ne HDP’nin ne de Kürt halkının kazanımlarını gasp etmelerine göz yummayacağız. Bu siyasi darbeye karşı en meşru mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.