MERSİN - HDP’li üç büyükşehir belediyesine atanan kayyımları, “ülkeyi monarşi ile yönetme hazırlıkları” olarak değerlendiren Mersinliler, “Seçme seçilme yoksa hükümet istifa etsin” diye seslendi. 

 

İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine 31 Mart yerel seçimleri sonrası yeniden kayyım atandı. HDP’li üç büyükşehir belediyesine atanan kayyımlara tepkiler ise dinmiyor. Diyarbakır, Mardin ve Van halkı, 22 gündür “İrademizi istiyoruz” sloganlarıyla direnirken, Türkiye’nin diğer kentlerinden de ortak mücadele sesleri yükseliyor. Mersin’de sivil toplum kuruluşu, siyasi parti, dernek ve kurumlardan oluşan Demokrasi Platformu, alanlara çıkarak açıklamalarla tepkilerini gösterirken, halk ise gürültü eylemiyle HDP’li seçmenin talebine destek veriyor. 

 

Mersin’in en işlek yerlerinden olan Atatürk Parkı’nda mikrofon uzattığımız yurttaşlar, mücadele çağrısında bulundu.

 

Hükümete istifa çağrısı

 

AKP-MHP’nin milyonlarca kişinin iradesini gasp ettiğini belirten Berivan Demir, kayyımların seçme ve seçilme hakkına saygısızlık olduğunu vurguladı. Berivan, hükümete “Milyonların seçtikleri kişilerin yerine kayyım atanması iradeye saygısızlıktan başka bir şey değildir. Madem seçme seçilme yok, halkın oylarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) seçilen milletvekilleri ve ülkeyi yönetmek üzere seçilen hükümet neden var? Seçme seçilme yoksa istifa edilsin” diye seslendi.

 

‘Seçme seçilme hakkını kaldırdıklarını ilan etsinler’ 

 

Mesude Ete, tepkisini şöyle dile getirdi: “Ülke yönetiminden bir şey anlamadık. Bir ülkenin 3 iline ikinci kez kayyım atanıyor. İnsanlar, yaşlı, hasta demeden uzak yollardan oy kullanmaya gittiler. Madem halkın isteğini görmeyen ve kendi bildiğini okuyan bir anlayış var, çıkıp biri de biz ‘seçme seçilme hakkını kaldırdık’ desin. Konuşmaya, anlatmaya gerek var mı? Herkes her şeyin farkında zaten.” 

 

‘Seçmene saygı duymak zorundasınız’

 

Kayyımların demokrasi ayıbı olduğunun altını çizen Fatma Sönmez, “Oy kullanmak üzere yollara düşen yaşlılarımıza saygısızlık. Bir siyasi partiyi sevmeyebilirsiniz ama ona oy veren seçmene saygı duymak zorundasınız. Kayyımı doğru bulmuyorum. Seçilmişlere saygı olmayınca sonuç böyle oluyor” ifadelerini kullandı.

 

‘Bugün HDP, yarın bir başkası…’

 

Mersin’in Akdeniz Belediyesi’ne 18 Aralık 2016 tarihinde atanan kayyımı anımsatan Aysel Kaya, ülkenin tüm il ve ilçe belediyelerinin kayyım tehlikesinde olduğuna dikkat çekti.  Kayyımın HDP’li seçmen ve bölge sorunu olmaktan çıktığını belirten Aysel, tüm siyasi parti belediyelerine kayyım uyarısında bulundu. Aysel, “Mersin’e de kayyım atandı. Hatırlayanlar bilir Mersin’in Akdeniz İlçe Belediye Eşbaşkanı Yüksel Mutlu yerine atanan kayyım insanların ekmeğiyle oynandı, perişan etti.  Son yapılan 31 Mart yerel seçimleriyle birlikte CHP’ye geçen Büyükşehir Belediye Başkanı ve partililer Mersin’e atanan kayyımı unutmamalı. Bugün HDP, yarın bir başkası… O nedenle kayyım sorununa çözüm aranmalı” diye konuştu.

 

‘Ayıp denen bir şey var’

 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne 11 Kasım 2016 tarihinde atanan kayyım Cumali Atilla’nın belediye bütçesinden karşıladığı fıstıklı kadayıfları hatırlatan Birsel Kaya da, “Oylarımızla fıstıklı kadayıf yiyorlar. Bizlerin yiyemediklerini pek güzel yiyorlar. Milleti artık perişan ettiler. Kayyımlar insanların ekmeğiyle oynadı. İnsanlar tüm zorluklara rağmen yollara düşüyor oy kullanmak için. İki kezdir kayyım atanıyor. Ayıp denen bir şey var” dedi.

                          

‘Bir ölürüz bin doğarız anlayamadılar’

 

Atanan kayyımların Kürt düşmanı politikaların ürünü olduğunu belirten Sedat İşliyen ise, “Yıllardır kanımızı kuruttular. Seçilmişleri iki kezdir görevden alıyorlar. Kürtleri yıllardır ‘bitireceğiz’ diyorlar bitiremediler. Kimler geldi kimler geçti. Biz bir ölürüz bin doğarız anlayamadılar” diye konuştu.