Rengin Azizoğlu

 

DİYARBAKIR - KDP’nin kendi topraklarında bulunan kapıları askeri birliklere açıp, sunduğu destekle ihtiyaç olan Kürt ulusal birliğine büyük zarar verdiğini belirten HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık, “Bu operasyonlarda kaybedilenin bir bütün Kürt halkının kazanılmış ve kazanılması muhtemel kazanımları olduğunu da ifade etmek isteriz” dedi.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Federal Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 27 Mayıs’ta başlattığı saldırılar devam ediyor. Bradost’ta başlatılıp Xakurkê'nin 35 kilometrelik bölgesine yayılan operasyon kapsamında Şekif Dağı ve Lêlîkan tepesinin altında bulunan “Şehit Derviş Tepesi”ne helikopter ve savaş uçaklarıyla yapılan saldırı sonucu aralarında kadın ve çocukların olduğu 4 sivil yaşamını yitirdi, 5 sivil de yaralandı. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık, yürütülen sınır ötesi operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Çözümü askeri müdahaleyle inşa etmek istiyorlar’

 

Hülya, Irak’ta 1990’larda Kürt yapılanmasının tamamlanmasından bu yana Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölgede kendi karargahını kurmaktan askeri birliklerini yerleştirmeye kadar bir müdahalesinin söz konusu olduğunu belirtti. Bunun hem Türkiye hem de uluslararası anlamda Kürt toplumunun kendi hakları ve varlıklarını ifade etmesiyle yakından ilişkili olduğunu kaydeden Hülya, “Son dönemde artan bu askeri operasyonlar, devletlerin Kürt meselesinde hem tarihi hem sosyolojik hem de toplumsal katmanlarını göz önünde bulundurarak çözümden ziyade askeri müdahaleyle inşa etmek istediklerinin göstergesidir. Bu operasyonları bir devletin kendi güvenliğiyle ilgili bir tehdit sonucu gerçekleştirdiği bir müdahale gibi görmek yeterli değildir. Bu operasyonlarda geçtiğimiz günlerde sivil vatandaşlar yaşamını yitirdi. Bu durum kabul edilebilir bir şey değildir” dedi.

 

‘KDP’nin tutumu ulusal birliğin parçalandığının ifşasıdır’

 

2017’de bağımsızlıktan söz eden Kürt örgütlerine yönelik Türkiye’nin gösterdiği sert karşılığın hafızalarda olduğunu dile getiren Hülya, gelinen noktada bu iki yapının bir işbirliğinin söz konusu olduğunu vurguladı. Hülya, “Son süreçte KDP’nin kendine ait topraklarda bulunan kapıları askeri birliklere rahatlıkla açıp, farklı anlamda da desteğini sunup, ileriki operasyonlara ışık yaktığını görüyoruz. Aslında bu Kürtlerin, içine girdiğimiz 100 yılda birlik olup dünya içerisinde bir statü kazanması konusunda tartışmaların ve çalışmaların bu kadar yoğun olduğu bir dönemde ulusal birliğin nasıl delindiğinin ve parçalandığının ifşasıdır” diye konuştu.

 

‘Operasyonlarla kaybedilen Kürt halkının kazanımlarıdır’

 

Başka ülkede bir sınır ihlali savaş nedeni olurken uluslararası devletlerin buna karşı suskunluğunun kabul edilemez olduğunun altını çizen Hülya, Kuzey Suriye’de yaşanan gelişmeler, Kürt halkının kendini ifade etmedeki hareketliliği ve Türkiye’de yaşayan Kürtlerin siyaseten belirleyici bir noktada durduğu bir dönemde bu yaklaşımların bilinçli olduğunu belirtti. Hülya, “Kürtlerin 100 yıl bittiğinde bir statü kazanma anlamında elinde bu kadar fırsat varken özellikle KDP’nin bu yaklaşımı kabul edilemez. KDP ihtiyaç olan Kürt ulusal birliğine de büyük zarar vermiştir. Bu operasyonlarda kaybedilenin bir bütün Kürt halkının kazanılmış ve kazanılması muhtemel kazanımları olduğunu da ifade etmek isteriz” ifadelerini kullandı.