‘Kadın Üniversitesi değil kadın çalışmaları yürüten bölümler açılmalı’

  • 09:02 12 Temmuz 2019
  • Siyaset
Zeynep Turgut
 
VAN- “Kadın Üniversitesi” tartışmalarının iktidarın kadın düşmanı politikalarından biri olduğunu belirten HDP’li Züleyha Gülüm, asıl amacın karma eğitimi ortadan kaldırılmak olduğunu söyledi. Züleyha, “Kadınları klasik rollerine yönlendirmeye çalışan bir alan olarak kadın üniversiteleri değil, kadınlara dair çalışma yürüten bölümler açılsın” dedi.
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Japonya ziyaretinin ardından gündeme getirdiği “Kadın Üniversitesi” kamuoyunun tartıştığı gündemlerden biri. Konuya dair değerlendirmede bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, iktidarın asıl amacının karma eğitimi ortadan kaldırmak olduğunu belirterek, Türkiye’de eğitim sisteminin özellikle AKP Hükümeti döneminde iyiden iyiye niteliksizleştiğini kaydetti. 
 
‘Amaç karma eğitimi ortadan kaldırmak’ 
 
Eğitimdeki sorunların bu şekilde çözülemeyeceğine dikkat çeken Züleyha, “AKP ne zaman siyasete, kadınlara ve halklara dair bir şey yapacak olursa sanki renkli bir şey yapıyormuş gibi görüntü çizerek bunları lanse ediyor. Bu da bunlardan bir tanesidir. Kadın üniversitelerine baktığımızda aslında tarihte 19. yüzyılda daha çok kadın üniversitelerinin kurulduğunu görüyoruz. Kadın üniversitelerinin kuruluş amacı da, karma üniversitelerin kadınları almaması ve eğitime katmamasıdır. Bu ihtiyaçlardan kaynaklı olarak zorunlu olarak kadın üniversiteleri açılmış ve kadınların eğitim alabilmesi, üniversiteye gitmesi için yapılmış. Ama bugün Türkiye’de zaten karma eğitim var ve kadınlar bu üniversitelerde eğitim alıyor” dedi. 
 
Burada asıl amacın kadın ve erkeklerin bir arada eğitim görmesini ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Züleyha, “Kadınların ve erkeklerin birbiriyle iletişim kurabildiği ve ortak yaşamı birlikte kurabildikleri süreçlerin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı, kadınların ve erkeklerin dünyasının ayrıştırılmak istendiği, toplumsal cinsiyet rolleri ile kadına kimlik yükleme yaklaşımının bir sonucudur bu” ifadelerini kullandı. 
 
‘Makul kadın rollerini pekiştirmeyi amaçlıyor’ 
 
“Kadın Üniversiteleri”nin içeriklerine bakıldığında da çocuk eğitimi ve hemşirelik gibi toplumda “kadın meslekleri” olarak görülen alanlarda eğitim verildiğini aktaran Züleyha, Japonya’nın kadın erkek eşitliği konusunda en geri kalmış ülkelerden biri olduğunu söyledi. Züleyha, “Dünyada katılım örneklerine baktığımızda kadın meselesi konusunda kısmen adımların atılabildiği, kadın erkek eşitliği meselesinde biraz daha ileri sayılabilecek köklü üniversitelerin olmadığı, tam tersi kadın erkek eşitsizliğinin çok yüksek olduğunu görebiliyoruz. Pakistan ve Afganistan gibi ülkelerde kadın üniversitelerinin olduğunu ve bu kadın üniversitelerinde baktığımızda ‘makul kadınlar’ yetiştirmek üzere kurulduğunu görebiliyoruz” dedi. 
 
Kadınları daha çok “kadın meslekleri” olarak görülen alanlara yönlendiren yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen Züleyha, “İktidar bir yandan kadın üniversitesi derken diğer yandan kadın haklarını hırpalamaya çalışıyor. Nafaka tartışması yapıyor, boşanmak isteyen kadınlara engel olmak istiyor” diye belirtti. 
 
‘Önce ücretsiz eğitim koşulları yaratsınlar’
 
“Kadın Üniversitesi” tartışmalarının iktidarın “kadın düşmanı” politikalarından biri olduğunu ifade eden Züleyha, şöyle devam etti:   “Eğer üniversitelerle ilgili bir derdi varsa akademisyenlerin Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işten atılmalarını öncelikle gündemlerine alsınlar. Özel üniversiteler açacaklarına devlet üniversitelerinde ücretsiz eğitim koşullarını yaratsınlar. Kız çocuklarının okullardan alınmasına yol açan 4+4+4 sistemini ortadan kaldırsınlar. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz ki 4+4+4 sistemi ile en fazla kız çocukları eğitimden uzaklaştı ve dolayısıyla üniversiteye gitme olanakları ortadan kalktı. Kadın üniversitesi değil erkek egemenliğini ve kadına dayatılan rollerin ortadan kaldırılması üzerine çalışabilecek üniversiteler kurulabilir. ‘Kadın erkek eşitliği fıtratımıza ters” diyen bir iktidar anlayışı doğal olarak üniversiteyi de erkek ve kadınların birbirinden ayrıldığı bir zemin olarak görüyor. Kadınları klasik rollerine yönlendirmeye çalışan bir alan olarak kadın üniversiteleri değil kadınlara dair çalışmalar yürüten bölümler açılsın diye önerebiliriz.”