‘Annelerin direnişi AKP’ye kaybettirecek’

  • 09:05 21 Mayıs 2019
  • Siyaset
Dilan Babat
 
ANKARA - Tutsak yakınlarının direnişinin AKP’ye kaybettireceğini vurgulayan Devrimci Parti MYK üyesi Burcugül Çubuk, “Hiçbir şeyden korkmadan, devletin şiddetine maruz kalsalar bile yarın yine aynı yerde olan annelerin tülbentleri, bugün adalet, eşitlik, barış isteyen herkes için bir simge haline dönüştü” dedi.
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi 195’inci günü geride bıraktı. 1 Mart itibariyle eylemdeki tutsak sayısı 7 bini aşarken, 30 tutsak eylemlerini ölüm orucuna dönüştürdü. 
 
Kritik aşamayı geçen açlık grevlerine karşı tutsak anneleri cezaevleri önlerinde ve sokaklarda beyaz tülbentleri ile ses çıkarmaya devam ediyor. Bu süreçte Abdullah Öcalan’ın avukatları 2 Mayıs’ta İmralı Adası’na giderek bir görüşme gerçekleştirirken, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise “Görüşme yasağı kalktı” açıklaması yaptı. Ancak görüşmelerin devamı gelmediği ve güvence verilmediği için eylemler devam ediyor. 
 
‘İktidar sadece göz boyuyor’
 
Devrimci Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Burcugül Çubuk, açlık grevine başlayan tutsakların nasıl bir bedel verdiklerinin farkında olduklarını belirterek, görüşmelerin tecridin bittiği anlamına gelmediğini ifade etti. Tutsakların yalnız bir görüşmeyle açlık grevini sonlandırmayacağına dikkat çeken Burcugül, “Zaten bedenleri görecek zararı gördü bundan sonrasının bir dönüş olmadığının farkındalar. Açlık grevinde olanlar kendileri için değil Türkiye halkları için bir şey elde etmek istiyorlar. Barışı istiyorlar ve onurlu bir barışı istiyorlar. Bu anlamda devletin adım atmaması anlaşılır. Çünkü onurlu bir barış iktidar için oy ve rant sağlamaz. Haliyle de var olan kaos ortamının devam etmesini istiyor. İktidar ve ortakları savaştan, halkların üzerinden atılan bombalardan nemalandıkları için süreci yürütmüyorlar. Sadece göz boyama hareketleri yapıyorlar. Ama Kürt halkı yıllardır mücadele ediyor. Kendi kimliği için ve onurlu bir yaşam için verdiği mücadele ve deneyimleri var. Onurlu bir direniş içerisinde olan tutsakların ve annelerin direnişlerine her yerden ses vermek gerekiyor” dedi. 
 
‘Annelerin direnişi AKP’ye kaybettirecek’
 
Cezaevlerinde ölümlerin yaşanmaması bir an önce devlet kanadından bir adım atılması gerektiğinin altını çizen Burcugül, çocuklarının direnişine ses vermek için sokaklarda ve cezaevlerinde direnen annelere yönelik gerçekleşen devlet baskısına tepki gösterdi. Tutsak yakınlarına yönelik saldırıların devletin tahammülsüzlüğünün göstergesi olduğunu kaydeden Burcugül, “İktidar halkın sokağa çıktığı bir sürecin kendilerine zarar vereceğinin farkında. Annelere yönelik saldırılar kabul edilemez. Bu süreç Kürtleri etkileyecek bir süreç.  Annelere yapılan zulümler, coplanmaları ve gözaltına alınmaları her kesimden tepki çeken bir durum. Bu şiddet AKP’ye kaybettirecek. Çocuklarının yaşaması için cezaevi önlerinde direnen annelerin direnişlerinin AKP’ye kaybettireceğini biliyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Beyaz tülbent faşizme karşı simge haline geldi’
 
Tutsak yakınlarının taktıkları beyaz tülbentin Ortadoğu halkları için bir simge haline geldiğini kaydeden Burcugül, konuşmasına şöyle devam etti: “Sokağa çıkan Kürt anneleri onurlu bir barış istiyor. Bunu da beyaz tülbentleri ile gösteriyor. Bugün Türkiye’de Barış Anneleri ve Cumartesi Anneleri toplumsal muhalefetin temel dinamiği. Çünkü direnmekten asla vazgeçmiyorlar.  Çocuklarından başka kaybedecek bir şeyleri kalmayan annelerden söz ediyoruz. Bu annelerin direnişleri asla bitirilmez. Devletlerin genel bir yaklaşımı vardır. Kadınları gözaltına aldıklarında ya da bir savaş anında kadınlarla savaşılmamasını, gözaltındaysa direkt öldürmelerini, savaş alanında ise kaçmalarını söyler. Çünkü kadınlar baş eğmezler vazgeçemezler.  Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri ve beyaz tülbentli anneler de böyle. Hiçbir şeyden korkmadan, devletin şiddetine maruz kalsalar bile yarın yine aynı yerde olan annelerin tülbentleri bugün adalet, eşitlik, barış isteyen herkes için bir simge haline dönüştü. Açlık grevlerini daha görünür olmasını sağladı. Beyaz tülbent dünyadaki anlamla ülkemizde faşizme karşı mücadelenin simgesi haline geldi.”