Dersim Dağ: Tecrit kaldırılmadığı sürece toplumsal uzlaşı mümkün değildir

  • 09:03 12 Mayıs 2019
  • Siyaset
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - İmralı tecridine karşı 71 gündür açlık grevinde olan HDP'li vekil Dersim Dağ, avukatların 8 yıl aradan sonra müvekkilleri Abdullah Öcalan ile görüşmelerinin olumlu olduğunu belirterek, "Toplumsal uzlaşıya, demokrasi ve barışa ihtiyacımız var ama tecrit kaldırılmadığı sürece barışın da ve toplumsal uzlaşının da olması mümkün değildir" dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in 8 Kasım 2018 tarihinde başlattığı açlık grevi eylemi kapsamında HDP’li vekil Dersim Dağ, 3 Mart’tan bu yana partisinin Diyarbakır il binasında açlık grevinde. Dersim, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının 2 Mayıs'ta İmralı Adası'na giderek müvekkilleri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşme ve kamuoyuna deklere edilen mesaja ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
'Sayın Öcalan barıştan yana olduğunu bir kez daha göstermiştir'
 
8 yıl sonra avukatların Abdullah Öcalan ile görüşmüş olmasının önemli ve sevindirici bir durum olduğunu belirten Dersim, avukatları aracılığı ile olumlu ve umut verici mesajların kamuoyuna iletildiğine dikkat çekti. Tüm bunlara rağmen bu görüşmenin ağır tecrit koşulları altında gerçekleştiğinin altını çizen Dersim, "Bu durumu es geçmemek gerek. Evet, bir toplumsal uzlaşıya ihtiyacımız var, demokrasi ve barışa ihtiyacımız var ama tecrit kaldırılmadığı sürece, Sayın Öcalan ile görüşmeler periyodik bir şekilde yapılmadığı sürece barış ve toplumsal uzlaşının da olması mümkün değildir. Sadece tecrit koşullarında gerçekleşen bir görüşme ile bir yere varılamayacağını herkes bilmelidir. Uygulanan bu ağır tecrit politikasına rağmen ve 2015 Nisan ayından itibaren rafa kaldırıldığı ifade edilen çözüm sürecinin ardından, Sayın Öcalan Kürt sorununa yönelik hala aynı noktada olduğunu ve barıştan yana olduğunu bir kez daha göstermiştir" diye konuştu.
 
'Taleplerin yerine getirilmesi gerekmektedir'
 
Dersim, Kürt sorununun çözülmesi için tek muhatabın Abdullah Öcalan olduğunu vurgulayarak, Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevlerinin 6’ncı ayını geride bıraktığını aktardı. Binlerce tutsağın çok ağır koşullarda sarsılmaz bir irade ile açlık grevi eylemini devam ettirdiğini kaydeden Dersim, aynı zamanda 15 tutsağın 30 Nisan itibariyle ölüm orucuna dönüştürdükleri eylemlerine devam ettiğini ve onlar için her günün her saatin hayati bir önem arz ettiğinin altını çizdi. Dersim, “Bu grevde kritik aşama çoktan aşılmıştır. Açlık grevinde bulunan binlerce tutsağın sağlık durumlarının daha da kötüye gitmemesi ve şahadetlerin yaşanmaması için taleplerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Bütün eylemcilerin mutabık olduğu 7 madde kamuoyuna deklere edildi. Bu 7 madde makul, anayasaya uygun ve aslında olması gereken şeyleri içermektedir. Bu talepler en kısa sürede yerine getirilmelidir. Aksi takdirde yaşanacak olan olumsuz durumların karşısında kimsenin söyleyecek tek bir sözü olmaz" diye vurguladı.
 
'Halkımız yerine konuşmak kimsenin haddi değildir'
 
Dersim, sosyal medyada Abdullah Öcalan ile gerçekleşen görüşmeye dair yapılan yorumlara da dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: "HDP ve dayanışma içinde olduğu muhalif devrimci hareketler yeterli politik güce ve birikime sahip hareketlerdir. Bizler köklü direnişçi bir gelenekten geliyoruz. Politize olmuş, mevcut siyasi dinamikleri okuyabilen bir taban gerçekliğimiz var, onun için bizim ve halkımızın yerine konuşmak ne kimsenin haddi ne de hakkıdır. Çeşitli sosyal medya mecralarında ve kitle iletişim araçlarında özellikle bu algı yaratılmaya çalışılmaktadır ama bu boş ve beyhude bir çabadır. Bizler ve halkımız ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Bunu merak edenlerin halkımızın duruşuna ve siyasi hareketimizin geçmiş pratiklerine bakmaları yeterli olacaktır."