Fatma Kurtulan: Ana gündemimiz Leyla Güven ve devam eden açlık grevleri

  • 13:52 18 Şubat 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun HDP'ye saldırmakla meşgul olduğunu vurgulayarak, 103 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven ve yayılarak devam eden açlık grevinin ana gündemleri olduğunun altını çizdi. Fatma, taleplerin bir an önce hayata geçirilmesi çağrısı yaptı.  
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gündemlerinin Leyla Güven'in devam eden açlık grevi olduğunu belirten Fatma, Leyla'nın eyleminin 103'üncü gününde olduğunu hatırlattı. 
 
'Talep kötü sonuçlar olmadan karşılanmalıdır'
 
Fatma devamla şunları ifade etti: "Açlık grevinin yayılacağını söylemiştik. Öyle de gelişiyor. Sebahat Tuncel ve Selma Irmak 35. gününde. Cezaevlerinde 65 gündür açlık grevleri devam ediyor. Cezaevlerinde 301 kişi açlık grevinde. Erbil Temsilcimiz Nasır Yağız 90. gününde. Strazburg'da da devam ediyor açlık grevleri. Yayılarak aynı taleple açlık grevleri büyüyor. Leyla Güven başlarken söyledi, biz de bunu dile getirdik. Leyla Güven de diğer tutuklular da Türkiye'nin yasalarının işlemesini talep ediyor. İmralı'daki ağır tecridin kaldırılmasını talep ediyorlar. Bu yasal bir talep, imkansız değil. Hükümetin yapması gereken bir durum tutuklular ve bir milletvekilinin omuzlarına yüklenmiş durumda. Bu talep kötü sonuçlar olmadan karşılanmalıdır. Bir an önce hayata geçirilmelidir. Çünkü artık istenmeyen sonuçlara yaklaşıyoruz. Herkes bu konuda elinden geleni yapmalıdır." 
 
'Yargı Türkiye'de en sorunlu alan'
 
Türkiye'deki yargı sistemine de dikkat çeken Fatma, "Yargı belki de Türkiye'nin en sorunlu alanı olarak karşımızda duruyor" dedi. Fatma, gelecek hafta Meclis'te görüşülecek olan "Yüksek Öğretim Kurumları Teşkilat Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif"e ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, henüz komisyonun gündemine gelmediğini belirtti. 
 
'Adamlığı ile ölçen bir İçişleri Bakanı profili karşımızda duruyor'
 
Son zamanlarda partilerine dönük saldırılara da değinen Fatma, "İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı tarafından büyük bir saldırı var. Bunun karşılığında da yöneticilerimiz, üyelerimiz tutuklanıyor, gözaltına alınıyor. Bir süredir Leyla Güven'le ilgili etkinliklerimiz büyük bir saldırıya uğruyor. İstanbul'da bir yürüyüşümüze izin verilip verilmemesini yasal dayanaktan ziyade adamlığı ile ölçen bir İçişleri Bakanı profili karşımızda duruyor. Bölge illerinin tüm vekilleri Diyarbakır'da Leyla Güven'in evinin önünde açıklama yapmak istedi ancak bu, çok yoğun bir baskı sarmalı ile durdurulmak istendi. Adeta o kentin bütün güvenlik görevlileri, tüm silahları, tüm zırhlı araçları iki milletvekili etrafında kuşandılar" dedi.  
 
'İlkler her zaman bize nasip oluyor'
 
Son 20 günde toplam 180 partililerinin gözaltına alındığını paylaşan Fatma, şuan Ankara Adliyesi'ne de MYK üyelerinin ve il yöneticilerinin savcılığa çıkarıldığını kaydetti. Fatma, "Meclis tarihinde belki de ilk defa yaşanan bir şey de oldu geçen hafta. İlkler her zaman bize nasip oluyor maalesef. Grup toplantımıza katılmak üzere Ankara dışından gelen konuklarımız Ankara girişinde durduruldular. Genel Kurul'da da dile getirdiğimizde hiç kimse bunun anti demokratik olduğunu beyan eden bir açıklama yapmadı. Bu da İçişleri Bakanı marifeti ile gerçekleşen bir durum. İçişleri Bakanı'nın Eş Genel Başkanlarımıza yönelik söylemleri de sürüyor. Sayın Pervin Buldan'ı daha önce tehdit etmişti. Şimdi de Sayın Temelli'ye saldırısı söz konusu. İçişleri Bakanı, bakanlığının ve adamlığının ölçüsünü HDP'ye küfretmek, saldırmak, baskılamak, gözaltına almakla sınıyor. Kendisi daha önce de AKP için 'Ben sizi durdurmazsam adam değilim' demişti, şimdi AKP'nin bir bakanı olarak adamlığını test etme ihtiyacı doğmuş."  
 
'Bakan HDP'ye saldırmakla meşgul'
 
Van'da 14,16,17 yaşlarında 3 çocuğun işkence görmesine ve Ankara'da üniversite öğrencisinin polis tarafından gözlatına alınırken cinsel tacize maruz kalmasına da değinen Fatma, "Bakan, sorumlulardan hesap sormak yerine HDP'ye saldırmakla meşgul. Tüm bunlar seçim yatırımı. Seçim sürecine Türkiye savaşa gider gibi gidiyor. Sürekli kutuplaştırma, baskılama, suçlama durumu oluyor. Aslında şunun şaşkınlığını yaşıyorlar; kayyum atanan tüm yerlerde HDP'nin aday yapacak kimse bulamayacağını düşünüyorlardı. Çünkü çok kişi tutukladılar. Orada çalışacak, aday olacak kimse bulamayacağımızı düşünüyorlardı ki her şeye rağmen HDP ön seçimle adaylarını belirledi. Bugün de YSK'ya teslimini yapacak. Tanıtımlarını yaptı, güçlü beyannamesini kamuoyuyla paylaştı. Bu yüzden bu kadar hırçınlaştılar" dedi.  
 
'Seçimler Kürtlerin zaferi ile taçlanacak'
 
Her şeye rağmen partisinin seçime çok güçlü gideceğini söyleyen Fatma, "Yoğun baskılara rağmen partimiz kayyumların olduğu her yerde seçimi en güçlü oranlarla sonuçlandıracak. Batıda da dengeleri sarsacağız. Batıda mutlaka demokrasi güçlerinin, kadınların, emekçilerin daha rahat, daha özgürlükçü, daha demokrat, ranttan uzak belediyelerin inşasında rolümüzü oynayacağız. AKP-MHP ittifakına bu hırçınlıklarına, bu anti demokratik faşizan yaklaşımlarının hepsini bertaraf edeceğiz. 1 Nisan, demokrasi güçlerinin ve Kürtlerin zaferi ile sonuçlanacak bir tarih olacak" şeklinde konuştu.  
 
Fatma son olarak da AKP'nin seçim sürecini ekonomik krizi gölgeleyerek götürmek istediğini ifade ederek, esas sorumlunun Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti olduğunu vurguladı.