Nöbet eylemi sonlandırıldı: Her dakikanın ve saniyenin önemi var

  • 14:19 9 Şubat 2019
  • Siyaset
DİYARBAKIR - Tecride karşı 94 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve tutsaklara destek olmak amacıyla 10 gündür süren nöbet eyleminin son gününde yapılan açıklamada konuaşn HDP’li Ayşe Acar Başaran, “Bir dakikanın ve saniyenin bile önemi var. Bugün bu eylemi sonlandırırken önümüzdeki günlerde sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridi protesto etmek amacıyla girdiği açlık grevi eylemi 94’üncü gününe girdi. DTK’de Leyla Güven’e destek amacıyla Diyarbakır’da DTK binasında başlattığı 10 günlük nöbet eyleminin sonlanmasına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya HDP’li vekiller katılırken Tevgera Jınên Azad (TJA), HDP ve DBP il ve ilçe yöneticileri, Tutuklu Aileleri Yakınları (TUAY-DER) katıldı. Açıklamayı HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran yaptı.
 
‘Kararlı duruşlarını selamlıyoruz’
 
Leyla’nın 94 gündür açlık grevinde olduğunu cezaevi ve dünyanın birçok yerinde yüzlerce insanın tek bir taleple seslerini yükselttiklerini kaydeden Ayşe, kararlı duruşlarını selamladıklarını ve bu eylemin başarıya ulaşacağını söyledi. Ayşe, “Grevde olan siyasi tutsaklar, siyasetçilerin, yurttaşların ve gazetecilerin tek talebi olan Sayın Öcalan’ın üzerinde bulunan tecridin kaldırılmasıdır. Sayın Öcalan ile en son Leyla Güven’in eylemi ardından kardeşi Mehmet Öcalan ile görüştü. AKP darbe anayasasındaki kanunlara bile uymamaktadır. Kendi kanunlarını bile uygulamayan bir siyaset ile karşı karşıyayız” dedi.
 
‘Tecrit sistemli bir şekilde yayıldı’
 
Tecridin sistemli bir şekilde İmralı’dan başlayıp Ortadoğu’ya yayıldığına vurgu yapan Ayşe, “Bugün demokratik siyaset, kadınlar, çocuklar, gençler ve toplumlar tecrit altındadır. Sayın Leyla Güven’in çığlığı ile başlayan 300’ü aşan tutsak ve diğer yoldaşlarımızın ses yükseltme duruşu kararlılığıdır. Günlerdir bu çığlığa ses olmaya çalışırken bunun tek muhatabı olan siyasi iktidar ve Adalet Bakanlığı’ndan ses çıkmıyor. Oluşabilecek bütün kötü sonuçların sebebi siyasi iktidar ve Leyla Güven’in üyesi olduğu meclistir.  Ayrıca siyasi tutsaklara yönelik yoğun bir baskı söz konusudur. Cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklar disiplin cezaları ile karşı karşıya kalıyor. Edirne’de, Elazığ’da tutsaklar tek kişilik hücrede tutuluyorlar. Bu da devletin ölüme hazırlığıdır” ifadelerine yer verdi. 
 
‘Talepler derhal yerine getirilmelidir’
 
Tüm girişimlerine rağmen devletin ve Adalet Bakanlığı’nın sessiz kalındığını belirten Ayşe şunları kaydetti: “Leyla Güven kritik bir aşamayı çoktan geçmiş durumdadır. Cezaevinden çıktığından beri 2 kilo vermiş ve toplamda 12 kilo vermiş durumdadır. Bir dakikanın ve saniyenin bile önemi var. Bugün bu eylemi sonlandırırken önümüzdeki günlerde sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Yazarlara,  sanatçılara, aydınlara ve insan hakları aktivistlerine çağrımızdır; bugün değil de ne zaman bu çatışmalı ortamlarda ses çıkaracağız? O gün bugün değilse ne zamandır? Bu mutlak tecridin önünde set olacağız. Siyasi iktidara ve Adalet Bakanlığı’na sesleniyoruz; bu talepler Türkiye’de ortak yaşamın garantisi olan taleplerdir. Kendi kanunlarınıza uyma çağrılarıdır. Çok geç olmadan siyasi iktidarın derhal tutsaklarla görüşerek talepleri yerine getirilsin” diyerek çağrıda bulundu.