Tarihte 7 kez yıkılıp kurulan Silvan’ı yeniden inşaya aday

  • 09:34 8 Şubat 2019
  • Siyaset
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - Tarihte 7 kez yıkılıp yeniden kurulan, 1990’larda “faili meçhul” cinayetlerin yaşandığı, 2015’te de 12 gün boyunca sokağa çıkma yasağının sürdüğü ve onlarca kişinin yaşamını yitirdiği Silvan’da aday olan Naşide Toprak, “Yabancı değiliz birbirimizin acısına. Birbirimize yine en çok biz iyi geliriz. Kayyımları göndereceğiz ve Silvan’ı yeniden inşa edeceğiz” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 31 Mart yerel seçimleri için Naşide Toprak ve Abbas Hilmi Azizoğlu’nu belediye eşbaşkan adayları olarak belirledi. 1978 yılında Sur’un Bağıvar köyünde dünyaya gelen Naşide, 8 çocuklu bir ailede büyüdü. Lise mezunu olan Naşide, yurtsever bir ailede büyüdü. “Çocukluk ve gençlik yıllarım boyunca Kürt olmanın sancılarını çektim” diyen Naşide, özellikle 90’lı yıllarda verilen direnişlerden etkilenerek Kürt özgürlük mücadelesinde yer almaya başladı. 
 
‘Vedat Aydın’ın katledilmesiyle gerçekliğimle tanıştım’
 
2014 yılına dek mahalle çalışmalarında yer alan Naşide,  2014 yılında belediye meclis üyeliği görevini yürüttü. Ardından yerel yönetim çalışmalarına katılan Naşide, 2017 yılında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanlığı’na seçildi. Siyaset çalışmalarına kendisini iten etkenleri anlatan Naşide, Vedat Aydın’ın katledilişinden çok etkilendiğini söyledi. Naşide, bu etkilenme sürecini ise “Katliamların yaşandığı, kayıpların oluğu bir dönemdi. Siyasi bir partinin başkanlığını yapıyordu ve hem katledilmesi hem de cenazesinde Kürt halkına yapılanlar beni kendi gerçekliğimle tanıştırmıştı.  Aslında ailemin yurtsever olmasından dolayı mücadeleye çok uzak değildim ama içinde de değildim. Arayışların ardından içine de girmeye başladım ve çok büyük şeyler olmasa da bir şeyler yapmaya çalışıyordum. Çok sert bir süreçti, bir kadın olarak bir şeyler yapmak gerçekten çoğu zaman mümkün olmuyordu ama biz, yani sadece ben değil benim gibi onlarca kadın parti çalışmalarında yer almaya çalıştık. O süreçte elimizden gelen neyse onu yapıyorduk. Belki çok daha fazlasını da yapabilirdik ama gücümüzü görme, partiyle tam anlamıyla tanışma zaman alan bir süreç oldu. Okuldan kaçarak çalışmalara gidiyorduk. Böyle bir süreçti” sözleriyle anlattı.
 
‘Sorumluluk almam gerektiği için aday oldum’
 
90’lara tanık olan bir kadın olarak yıllardır süren bu mücadelenin bir parçası olmayı değerli bulduğunu söyleyen Naşide, o günlerden bugüne değişen pek bir şeyin olmadığına işaret etti. Değişen tek şeyin yükselen Kürt halkının ve kadınların mücadelesi olduğunun altını çizen Naşide, “Şuanda DBP il eşbaşkanlığı yapıyorum. 2016 yılında Kürt halkının iradesi gasp edilerek hem vekiller tutuklandı hem de eşbaşkanlarımız. Bununla beraber belediyelerimize kayyım atandı. Bizim kazanımlarımız hedef alındı ve bugün kazanımlarımızı geri almak için, halkın iradesine sahip çıkmak ve o belediyeleri işgalcilerden almak için sorumluluk almam gerekiyor diye düşündüm ve aday adayı oldum. Partimin de uygun görmesiyle aday olarak belirlendim” dedi. 
 
Kadın kurumlarının kapatıldığını ve kültür çalışmalarının durdurulduğunu hatırlatan Naşide, AKP ve MHP’nin iktidarda kalmak için her yolu denediğini kaydetti. Kürtlerin statü sahibi olmasının önüne geçilmeye çalışıldığına dikkat çeken Naşide, “AKP iktidarlığını kaybetme korkusuyla ülkeyi kaosa sürükledi. Kendi iktidarlıklarını yaşatmak için tüm halkın canına kast ediyorlar. Biz de bu politikalara karşı halkımızın yanında halkımızın güvenini alarak mücadele edeceğiz” diyerek, halk belediyeciliğine layık bir çalışma yürüteceklerini dile getirdi.  
 
‘Silvan çok yaralı ama bir o kadar iradeli’
 
Silvan’da 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde yaşananların izlerinin hala silinmediğini belirten Naşide, şöyle dedi: “Aslında Silvan çok yaralı bir ilçemiz ama buna rağmen kendi yarasını kendi saran bir güce ve iradeye de sahip. 7 kere yıkılmış ama yeniden ayağa kalkmış. 2015’te de tankların, topların altında günlerce direndiler ve son güne kadar da evlerini terk etmediler. Politik bir ilçe ve siyasete de hakim. Partiye karşı bir bağlılık var ve bu bağlılık onları güçlendirmiş. Sokaklarını gezerseniz görürsünüz, hala evler yıkık, kurşun izleri duvarlarda, her sokak başında zırhlı araçlar bekliyor. Silvan’a yapılan bir parkla çalışma yaptıklarını sanıyorlar ama halk o sokaklardan her geçtiklerinde hala o günlere dönüyorlar. 90’larda Hizbul kontraların saldırılarında, yaptıkları katliamlarda her ev bir kayıp vermiş. ‘Faili meçhul’ cinayetlerin en çok yaşandığı ilçemiz. İstisnasız her ailenin bir kaybı var ve hala çoğu kemiklere bile ulaşamamış.”
 
‘Birbirimizin acısına yabancı değiliz’
 
Silvan’da halkın beraberliği ve partiye olan bağlılığın hedef alındığına vurgu yapan Naşide, “Bu halka vereceğimiz en büyük vaat özgürlük olacaktır. ‘Şuraya şunu, buraya bunu yapacağız’ demek AKP sisteminden farklı kılmaz. Yereldeki çalışmalarımızı halkımızla beraber yapacağız ve halkımızla beraber yükü omuzlayacağız. Silvan, Silvan halkınındır, ben de onların iradesi olarak onların sesini, gücünü yansıtacağım. Birbirimize dokunacağız, birbirimizi anlayacağız. Halk ne istiyorsa o olacak. Gençlerin, kadınların taleplerini dinleyeceğiz. Silvan’ın yaralarını da beraber saracağız, birbirimize derman olacağız. Hepimiz yaralıyız ve biz de bu halkın çocuklarıyız. Katliamlarla, yakmalar ve yıkmalarla büyüdük. Yabancı değiliz birbirimizin acısına.  Birbirimize yine en çok biz iyi geliriz. Bunun bilinciyle, bunun inancıyla, halkımıza ve partimize bağlılığımızla çalışacağız. Sokak sokak, ev ev dolaşacağız. Bize kırılan, kızan kim varsa kapısını çalacağız. Dil, din, ırk ayrımı yapmadan herkese hizmet edeceğiz. Kayyımları göndereceğiz ve Silvan’ı yeniden inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.