'Hiçbirimiz güvende değiliz'

  • 21:28 11 Ekim 2024
  • Güncel
 
AMED/ADANA – Kız çocuklarına dönük politikalara dikkat çeken KESK Kadın Meclisi, “Hiçbirimiz güvende değiliz” diye vurguladı. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Kadın Meclisi, 11 Ekim Uluslararası Kız Çocukları Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Rojava Parkı’nda yapılan açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş, çok sayıda kadın kurumu ile sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.  "Haklarımıza, hayatlarımıza sahip çıkıyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin fesih kararı geri çekilsin. Lanzarote Sözleşmesi uygulansın. 6284 etkin bir biçimde uygulansın. ILO'nun 190 Sayılı Sözleşmesi imzalansın” pankartının açıldığı açıklamada, kadınlar ellerinde katledilen kadınların fotoğrafları ile “Kadın cinayetlerini durduracağız”, “Katiller aramızda” ve “Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var” dövizlerini taşıdı. Açıklamada,  “Jin, jiyan, azadî”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Erkek adalet değil, gerçek adalet” ve “Bijî berxwedana jinan” sloganları atıldı.
 
Açıklamayı yapan KESK Amed Kadın Meclisi Dönem Sözcüsü İlknur Ayık, kadınların ve çocukların şiddetten uzak bir yaşam sürmelerini istediklerini kaydetti. İktidarın “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” şiarına kulak tıkayarak devam ettiği kadın “düşmanlığına” son vermesini istediklerini dile getiren İlknur, “Kadın ve çocuk düşmanı ceza hukukunun değişmesi gerektiğini vurguluyoruz; Erkek adalet değil gerçek adalet sağlanana kadar hiçbirimiz güvende değiliz” dedi. 
 
‘Adalete erişemiyoruz’
 
Adalete erişemediklerini, şiddete uğradıklarında yaptıkları başvuruların dikkate alınmadığını dile getiren İlknur, şu sözleri kullandı: “Erkekler patriyarkanın kendilerine tanıdığı bu ayrıcalıklarla, kadınlara ve çocuklara psikolojik, ekonomik, fiziksel ve cinsel şiddet uygulamayı hak görüyor. Kadınlar yanlış erkeği seçtiği için öldürülmüyor, kadınlar yanlış zamanda yanlış yerde oldukları için öldürülmüyor, eşitlik istedikleri için, boşanmak istedikleri için öldürülüyor. Bazen de sadece eril şiddete muktedir olduğunu test etmek için erkeklik provası yapanlarca öldürülüyor. Erkek şiddet bu kadar açıkken ve kadın cinayetleri ve çocuk istismarı vakaları bu kadar yaygınken asıl sorular sorulmasın, asıl sorun gözlerden uzak tutulsun, asıl sorumlulardan hesap sorulmasın diye de ilgi başka yerlere çekilmeye çalışan AKP-MHP iktidarıysa eril şiddete son verme iradesi göstermiyor. İşte tüm bu nedenlerle Kadın Cinayetleri Politik.”
 
‘6284 bir kazanımdır’
 
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini vurgulayan İlknur, “Okullar başta olmak üzere tüm toplumsal yaşamın örgütlenmesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama amacı esas alınmalıdır. 6284 Sayılı Kanun kadın mücadelesinin bir kazanımıdır etkin uygulansın. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284’te yaptığınız her değişiklik kadınların, çocukların hayatına mal oluyor oluyor. Öldürülen kadınların hemen hepsi daha önce şikâyette bulunmuş oluyor, 6284’ü uygulasaydınız, kadının beyanı esas alınsaydı bunca kadın ölmeyecekti diyoruz. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi Yaşatır şiarını yükseltiyoruz. İşyerimizde güvende olmak için ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi’ne taraf olunsun diyoruz” ifadelerine yer verdi.  
 
‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz’
 
İlknur sözlerine şöyle devam etti: “Toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bir müfredat istiyoruz. Ayrımcılığı önlemede ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada önemi tartışılmaz olan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizi, bu konuda geri adım atmayacağımızı hatırlatıyoruz. Her kız çocuğunun hayallerine ulaşabilmesi, ayrımcılığa uğramadığı bir ülkede yaşayabilmesi için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Kadınlara ve çocuklara karşı her türlü şiddet ve ayrımcılığı önlemeyi ulusal planına almasını; Bu plan ve ilgili politikaları kadın ve çocuk hakları örgütlerine danışarak oluşturmasını; Her düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için gerekli olan kaynakları sağlamasını istiyoruz.” 
 
‘Mücadelemize devam edeceğiz’
 
Sonrasında söz alan DEM Parti Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü Beritan Güneş, akıllara güzel şeylerin değil, çocuk ölümlerinin geldiğine dikkat çekti. Beritan, “Bugün Narin’i, Ceylan’ı Cemile’yi aklımıza getiriyor. Çocuklar AKP-MHP faşist iktidarından kaynaklı zor bir yaşam sürdürüyor. Çocukların özgürlük, birlik içinde yaşayamamasının sorumlusu devlettir. Devlet her açıdan çocuklara zarar veriyor. Çocuklar için özgür bir şekilde yaşayabilmesi için, anadilde eğitim hakkı alabilmesi için mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
 
‘Kız çocukları sağlığa erişemiyor’
 
Son olarak konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, şöyle konuştu: “Bugünü kutlamak içimizden gelmiyor. Çünkü kız çocuklarının durumuna baktığımızda dillerinden mahrum bırakılıyor, erken yaşta evlendiriliyor, işçi olarak çalıştırılıyor, eğitimden mahrum bırakılıyor, düzenli sağlığa erişemiyor. Kız çocukları bu kadar ayrımcılığa maruz kalırken bugünü kutlamak yerine, iktidarın çocukları bu hale getiren politikaları daha iyi hale getirmesi gerekiyor. Çocuklar Narin’den sonra kendini güvende hissetmiyor. Sağlıklı bir nesil yetiştirilmek isteniyorsa, kız çocuklara sağlanan fırsatlar değerlendirilmeli ve hayata geçirilmelidir.”
 
Adana
 
KESK Adana Kadın Meclisi, İnönü Parkı'nda açıklama yaptı. Açıklamayı yapan Senem Tanburoğlu, kadınların en meşru talebi olan yaşam haklarının korunmasını istedi. Senem, “Yaşam hakkımız korunsun, evlerimizde, işyerlerimizde ve sokaklarda güvende olalım” dedi.  Kadınların sadece cinsiyetleri nedeniyle öldürüldüğüne dikkat çeken Senem, hükümetin toplumsal cinsiyet eşitliği için sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
 
‘Kadınlar şikayette bulunmuştu’
 
İstanbul Sözleşmesi'nin fesih kararının geri çekilmesini ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanmasını istediklerini söyleyen Senem, "Kadınların çoğu, öldürülmeden önce şikayette bulunmuştu. 6284 etkin bir şekilde uygulansaydı bu cinayetler önlenebilirdi. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararı geri çekilsin. 6284 Sayılı Kanun etkin bir şekilde uygulansın. ILO'nun 190 Sayılı Sözleşmesi imzalansın. Kadına yönelik şiddet politikaları kadın örgütlerine danışılarak oluşturulsun” dedi.
 
Öte yandan bir grup lise öğrencisi ise çarşı merkezinde yürüyüş düzenledi.