Cezaevinde doğum yapan çocuk bebeğiyle tehdit edildi

  • 09:03 4 Ekim 2024
  • Güncel
  
Gülistan Gülmüş
 
AMED - Dîlok’ta cezaevinde doğum yapan çocuğun son durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Zelal Karabulak, çocuğun hukuk dışı bir şekilde alındığı mülakata bebeği ile tehdit edilerek itirafçı olmaya zorlandığını söyledi. Zelal Karabulak, çocuğun ve bebeğin cezaevi koşullarında kalamayacağını kaydetti.  
 
Antep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Dîlok’ta (Antep) evine yapılan baskınla gözaltına alınan 9 aylık hamile çocuk, “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, Antep L Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürülmüştü. Ajansımız çocuğun tutuklandıktan 5 gün sonra doğum yaptığı bilgisine ulaşmıştı .  Çocuğun tahliyesi için yapılan başvurular savcılık tarafından reddedilirken, çocuk 17 Eylül tarihinde ise Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. 
 
Çocuğun son durumunu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Zelal Karabulak değerlendirdi.  
 
Kan kaybetmesine rağmen normal doğuma zorlanmış 
 
Çocuğun cezaevine girme sürecinin çok zorlu geçtiğini söyleyen Zelal, çocuğun 13 Ağustos 2024 tarihinde “örgüt üyeliği” soruşturması kapsamında gözaltına alındığını ve tutuklandığını anımsattı. Çocuğun tutuklandığı süreçte 18 yaşında olmadığını ve ayrıca 9 aylık hamile olduğunu dile getiren Zelal, “Tutuklandıktan sonra Gaziantep Cezaevi'ne gönderiliyor. Bu süreçte henüz 1 ay dahi geçmeden 5 Eylül tarihinde doğum yapıyor, hastaneye gönderiliyor. Ancak hastanede normal doğuma uygun olup olmadığına bakılmadan normal doğum yapılıyor. Bir nevi normal doğuma zorlanıyor. Çünkü o süreçte çok fazla kan kaybetmiş ve vücuduna çok fazla dikiş yapılmış. Bu haliyle akabinde Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi'ne sevk ediliyor. Bu zorlu doğum sürecinde adeta kendisi ve bebeğinin yaşamı tehdit altında bırakılmış.  Çünkü halihazırda durumu sevk edilmeye de uygun değil” dedi.  
 
ÖHD, İHD ve cezaevi komisyonundan oluşan bir heyet ile çocukla görüşmeye gittiklerini aktaran Zelal, çocuğun Kürtçesi ve Türkçesinin çok kötü olduğunu, kendisini ifade edemediğini kaydetti. Çocuğun ayrıca hukuk dışı bir şekilde mülakata alındığını da söyleyen Zelal, çocuğun bundan kaynaklı kendilerine de biraz tedirgin yaklaştığını kaydetti.  
 
Bebeği üzerinden itirafçı olunması için tehdit edilmiş 
 
Çocuğun tutuklandığı süreçten bu yana evli olduğu erkekle herhangi bir iletişim sağlayamadıklarını ifade eden Zelal, çocuğun tutuklandığı süreçten bu yana ailesiyle de bir görüşme sağlayamadığını belirtti. Zelal, “Anne, babasını ve ailesinin diğer üyelerini Suriye’de savaşta kaybetmiş. Dini nikahla evlendirildiği eşi ile arasında resmi bir bağ da yok. Bu sebeple 3’üncü kişi görüşüne kaydettirilmesi gerekiyor. Bu kişilerin önceden isimlerinin bildirilmesi gerekiyor. Çocuk, Türkçe bilmiyor. Dolayısıyla bu talebini idareye bildiremiyor. Kendisine kolaylık sağlanmadığını da söylüyor. Bu talepleri türlü eksiklikler gerekçe gösterilerek reddediliyor. Henüz 16 yaşındayken ilk çocuğunu doğuruyor o da henüz 1 yaşında. Ancak henüz onu da görmüş değil. Bu 1 buçuk aylık süreçte hiçbiriyle görüşme sağlayabilmiş değil. Kendisinin aktardığı kadarıyla ailesi ile görüşeceği söylenerek mülakat adı altında  sorguya alınıyor. Kendisine hukuka aykırı bir şekilde itirafçı olunması dayatılmış ve bebeği üzerinden tehdit edilmiş. Lohusalık döneminin getirdiği ruhsal ve fiziksel zorlukların en yüksek şiddette olduğu, doğumun ardından gelen ilk haftada bu mülakat adı altındaki annenin bu halinden faydalanmaya çalışılarak hukuk dışı ve suç sayılan görüşmenin  aleyhe uygun olmayan delil toplanmasıdır" diye belirtti.  
 
Bebeğin vücudunda kızarıklar meydana gelmiş 
 
Çocuğun ekonomik olarak da zorluk yaşadığına işaret eden Zelal, çocuğun doğum yaptığından bu yana sadece iki kere revire bebek için götürüldüğünü ifade etti. Zelal, “Görüşe bebeğiyle gelmişti. Bebeğin sıcaktan ve hijyenik olmayan ortamdan kaynaklı vücudunda kızarıklıklar oluşmuştu. Daha sonra revire götürülüyor. Yeni doğmuş bir bebeğin bağışıklığının güçlü olması için D vitamini alması gerekiyor ve ona D vitaminini de geç veriyorlar. Kendisine verilen ilaç veya vitaminlerden yalnızca D vitamini verilmiş" sözlerini kaydetti.
 
'Cezaevlerine ses olmak zorundayız'
 
Çocuğun, bebeğin ihtiyaçlarını karşılamakta zorladığına vurgu yapan Zelal, son olarak şunları söyledi: “Suç isnada tarihinde çocuğun henüz 15 yaşında olması, 18 yaşına da yeni girmiş olması ve yeni doğum yapmış olması gibi sebeplerle çocuğun ve bebeğin özel ihtiyaçlarının temin edilmesi gerektiğinden acil bir şekilde tahliyesi gerekmekte. Ancak başvurulara rağmen cezaevinde doğum yapmış olması  tahliye kararı verilmiş değil. Yine her zaman olduğu gibi ‘örgüt üyeliği’ kapsamında  suçlardan tutuklu ya da hükümlü olanların tahliye hakları bu tarz hukuk dışı pratiklerle kapsam dışı bırakılmaya çalışılmakta. Türkiye’de yargı görevlileri burada düşmanca ceza hukukunu uygulamakta. Bizler hak savunucuları, hukuk örgütleri, kadın örgütleri olarak baskı ve korku rejimine rağmen  yıllardır değişmeyen bu tablonun ışığında fiziksel bir yaşam alanı olan cezaevlerine ses olmak zorundayız.”