Colemêrg’de genç kadınlar hedefte

  • 09:03 13 Ağustos 2024
  • Güncel
 
Rabia Önver 
 
COLEMÊRG - Colemêrg’de, özel savaş politikalarının hedefinde olan genç kadınlar, şiddet ve fuhşa zorlanıyor. P.K., yaşadığı baskıyı "Beni intihara sürüklediler ama pes etmedim. Herkes sesimi duysun, bana ve diğer genç kızlara el uzatın" sözleriyle dile getiriyor.
 
 Devlet eliyle Kurdistan kentlerinde özellikle genç kadınlara yönelik çeşitli özel savaş politikaları yürütülüyor.  Söz konusu politikalar kapsamında, kadınlar, ajanlaştırma, şantaj, uyuşturucu ve fuhşa sürüklenme gibi durumlarla karşı karşıya kalıyor. Özel savaş politikalarının yoğun yaşandığı kentlerden biri de Colemêrg oluyor. Colemêrg’de son zamanlarda artan fuhuş ve uyuşturucu kullanımının yanı sıra, şüpheli ölümler de oldukça dikkat çekiyor. 
 
Kentte geçtiğimiz ay bir grup genç tarafından darp edilerek zorla uyuşturucu ve fuhşa sürüklenmek istenen P.K.’nin yaşadıklarına odaklanıyoruz. 
 
Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen genç bir kadına yönelik şiddet vakasının arkasında da devletin duyarsızlığı ve özel savaş araçları yer alıyor. Devlet kurumları yaşananları her ne kadar bir akran zorbalığı olarak tanımlasa da P.K.’nin anlatımları, olayın bir akran zorbalığının çok ötesinde olduğunu gözler önüne seriyor. Colemêrg’de yaşayan P.K. isimli kadın, Ayşegül A. isimli kişi tarafından gözlerden uzak bir yere çağrılarak şiddete uğradı. P.K.’ye şiddet uygulayan Ayşegül A., şiddet anlarını da arkadaşı aracılığıyla kayıt altına alıyor.
 
Olay ailelere ve polise yansımasına rağmen kısa sürede üstü örtülmeye çalışılıyor. Olayın üstünün örtülmesinde, şiddet faili Ayşegül A.’nın ailesinin devletle olan bağlantıları belirleyici oluyor. Ayşegül A.’nın babası korucu, abisi ise uzman çavuş. Bu nedenle, ailenin devlet desteğiyle olayın üzerini kapatma konusunda rahat davrandığı belirtiliyor. Ayrıca, olayın dijital medyada duyulması ve yoğun tepki alması üzerine, Ayşegül A.’nın hedef aldığı tek kişinin P.K. olmadığı ortaya çıkıyor. Dijital medyada birçok kullanıcı, benzer nedenler ve yöntemlerle Ayşegül A.’nın şiddetine maruz kaldığını ifade ediyor. Bu kişiler, Ayşegül A.’nın kendilerini polis ve askerlerle arkadaş olmaya zorladığını iddia ediyor.
 
P.K., yaşadıklarını, JINNEWS’e anlattı. 
 
‘KADES uygulamasına 2 defa bastım polisler gelmedi’
 
Okuldan çıktıktan sonra arkadaşıyla beraber çarşıya doğru gittiklerini dile getiren P.K., üç kadın tarafından önlerinin kesilerek zorla ve tehdit edilerek bir parka götürüldüklerini söyledi. P.K., “Ben, Ayşegül A. tarafından darp edilen kızlardan biriyim. Ayşegül ve yanında bulunan iki genç kız, önümüzü keserek kolumuzdan tutup zorla parka götürdüler. Bizimle önemli bir konu konuşacaklarını söylediler. Kamerasız bir yere götürüp, hakaret edip tehdit ettiler. Ayşegül ve yanındakiler uyuşturucu bağımlıları. Uyuşturucu ve fuhuş gibi teklifleri kabul etmediğim için beni orada darp ettiler. Arkadaşım araya girip beni kurtarmak isteyince ona da vurdular. O esnada KADES uygulamasına iki defa bastım, ancak polisler hiçbir şekilde gelmediler” ifadelerini kullandı.
 
‘İfadem alınırken, polisler beni ciddiye almıyordu’
 
Darp edildikten ve KADES uygulamasına iki defa bastıktan sonra zor bir şekilde darp edildikleri yerden ayrıldıklarını ve o esnada polislerin geldiğini söyleyen P.K., “Bana neden KADES uygulamasına bastığımı sordular. Durumu anlattıktan sonra bir dilekçe yazıp beni eve yolladılar. Eve gidince anneme olan her şeyi anlattım, ardından annemle hastaneye darp raporu almak için gittik. İfadeye giderken bir kadın polis benim ifademi alırken alay eder gibi davrandı. Bana, ‘Bu kızı gerçekten şikayet mi edeceksin? Hiç mi karşılık veremedin?’ diye gülüyordu. Emniyette hiçbir şekilde beni ciddiye almadılar. Bir hafta boyunca Ayşegül ve onunla beraber olanları ifadeye çağırmadılar. Ayşegül, sadece bana değil, Hakkari’de bulunan birçok kadına aynı şeyi yaptı. Kendisi, uyuşturucu bağımlısı birçok kişiyi uyuşturucu kullanımına sürükledi ve onların hayatlarını mahvetti” diye konuştu.
 
‘Bunları yapanların ceza almasını istiyorum’
 
Colemêrg’de oluşan bu grup, genellikle genç kadınları uyuşturucu ve fuhşa sürüklemek için şantaj yoluyla tehdit ediyor. P.K., “Ayşegül A. ve yanındakiler, genç kızların fotoğraflarıyla oynayıp uygunsuz hale getirerek ailelerine göndermekle tehdit ediyor. Onu dinlemeyenleri ise intihara kadar sürüklüyorlar. Bunu tüm emniyet biliyor, kaç defa bu kadın hakkında şikayetler yapıldı ama hiçbir şey yapılmadı. Valilik, Sosyal Hizmetler ve Emniyet, benim ve diğer mağdurların hakkını savunmadı. Ayşegül A., ‘Benim dediğimi yapmazsanız bütün Hakkari’ye sizi rezil ederim, burada barındırmam, ölürsünüz’ diye tehdit etti. Ben sadece onun dediklerini yapmadığım için darp edildim, ama polisler, başsavcılık ve valilik hakkımı savunmadı. Bana ve diğer kızlara bunları yapanların ceza almasını istiyorum” dedi.
 
‘Herkes sesimi duysun’
 
P.K. son olarak şunları söyledi: “Hakkımın savunulmasını ve bana destek çıkılmasını istiyorum. Beni intihara sürüklediler, ama ben intihar etmediğim için memleketimden kaçmak zorunda kaldım. Birçok kız bu insanlar yüzünden intihar etti. Polisler, bizi her gün arayıp şikayetimizi geri çekmemizi istiyorlar. Ama biz şikayetimizi asla geri çekmeyiz. Psikolojim bozuldu. Ayşegül’ün babası korucu, ağabeyi ise uzman çavuş olduğu için bu kadar korunuyor. Herkes sesimi duysun, bana ve diğer genç kızlara el uzatın.”