Nefret suçlarına karşı mücadele mesajı verdiler

  • 12:01 23 Eylül 2024
  • Güncel
 
AMED-  Amed Şiddetle Mücadele Ağı’nın nefret suçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, dayanışma, adalet ve eşitlik için mücadele mesajı verildi.  
 
Amed Şiddetle Mücadele Ağı, 14 Eylül’de katledilen Sudenaz şahsında gerçekleştirilen tüm nefret suçlarına karşı Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, basın metnini Barış için Kültürel Araştırmalar Derneği üyesi Atalay Göçer okudu.
 
‘Nefretin normalleşmesine aracılık ettiler’
 
Atalay, 14 Eylül gecesi Amed'in Peyas (Kayapınar) ilçesinde, Ali Aküzüm ve İlyas Uçak isimli faillerin iki trans kadına kesici aletlerle saldırısını hatırlatırken, “Bu olay, bir nefret cinayetidir ve LGBTİ+’lara karşı yükselen şiddet dalgasının bir tezahürüdür” dedi. Katliamın sonrasında 15 Eylül’de, iktidar medyasının tanıtımını yaptığı “Büyük Aile Buluşması” adlı bir miting gerçekleştiğini kaydeden Atalay, “Bu mitingde ‘LGBT propagandasına karşı’ çıkıldığını iddia eden nefret söylemleri dile getirilmiştir. Burada, LGBTİ+’lara yönelik açıkça bir nefret suçu işlenmiş, kin ve düşmanlık körüklenmiştir. Daha önceki nefret buluşmalarında olduğu gibi ulusal devlet kanalı olan TRT ve Anadolu Ajansı bu buluşmanın da tanıtımını yaparak bu nefret söylemlerinin yayılmasına, nefretin normalleştirilmesine ve toplumsal kutuplaşmaya aracılık etmiştir" ifadelerine yer verdi.
 
'Sorumluluk almaya davet ediyoruz'
 
Atalay, bir başka trans kadın G.E.'nin de gasp ve işkenceye maruz kaldığı haberini aldıklarını belirtti. Adalet taleplerine vurgu yapan Atalay, son olarak şunları ekledi: “Bu iki olayın bir hafta içinde gerçekleşmiş olması, toplumun vicdanının çürütüldüğünü ve LGBTİ+’lara karşı artan şiddetin ciddiyetini gözler önüne sermektedir. Bizler, LGBTİ+’lar ve insan hakları savunucuları olarak, nefretin ve şiddetin normalleştirildiği bu düzeni reddediyoruz. Sudenaz’ın, G.’nin, G.E.'nin ve tüm nefret suçlarına ve nefret cinayetlerine maruz bırakılan başta trans kadınlar olmak üzere LGBTİ+’ların haklarını savunmaya, devletin haksız tahrik indirimi ve cezasızlık politikalarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Devleti ve toplumsal muhalefetin tüm bileşenlerini bu nefret suçlarına karşı sorumluluk almaya davet ediyoruz. Nefrete karşı dayanışma, adalet ve eşitlik için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.”