Tülay Hatimoğulları: Kobanê kararı yok hükmündedir

  • 18:05 18 Mayıs 2024
  • Güncel
ADANA -  Kobanê Davası’nda verilen ağır cezalar Adana’da eylemle protesto edilirken, burada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bize ceza verdikleri gün darbecileri affettiler. Üzgünüz ama öfkemiz bir o kadar büyük, mücadelemiz bir o kadar bilenmiş durumda” dedi. 
 
Kobanê Davası’nda siyasetçilere cezaların yağdırılması Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından Adana'nın Seyhan İlçesine bağlı Barbaros Mahallesi'nde  “Herkes için özgürlük herkes için demokrasi” şiarıyla yapılan halk buluşmasıyla protesto edildi. Buluşmaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, DEM Parti milletvekilleri Perihan Koca ve Ali Bozan, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan,  MYK üyeleri Halil İmrek ile Halkevleri, CHP, TÖP, İHD, TİP, SYKP, üyeleri destek verdi.
 
Yüzlerce yurttaş, "Kobane rumeta me ye" pankartı ve tutsak siyasetçilerin fotoğraflarını taşıyarak, sık sık, "Biji Serok Apo", "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Direne direne kazanacağız", "Kobanê düşmedi düşmeyecek” ve "PKK halktır halk burada" sloganlarını atıp, Çarşamba Caddesi girişinden DEM Parti Barbaros Mahalle Temsilciliğine kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca kitle attığı sloganlarla verilen cezalara tepki gösterdi.
 
 “Türkiye’nin demokrasisinin kapılarını açmak için bu dayanışmayı daha çok büyütmeye ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Evet, devrimci ve demokratik dayanışmayı bizler daha da büyüteceğiz” diyen Tülay konuşmasının devamında şunları söyledi:
 
‘Kobanê kararı bizim nazarımızda yok hükmünde’
 
“Kobanê Kumpas Davası tam da bu demokratik ortaklığımıza, demokratik zemindeki bir arada oluşumuza karşı verilmiş bir karardır aynı zamanda. Bu kumpas davası örülürken, halklar arasındaki dayanışmayı yok etmek amaçlanmıştır, demokrasi güçleri arasındaki dayanışmayı yok etmek amaçlanmıştır. Sincan’da verdikleri o karar, bugün buradaki kitleler nezdinde; Türkiye’deki, Avrupa'daki Ortadoğu'daki ve bütün dünyadaki kamuoyu nezdinde yok hükmündedir. Kobanê kararı bizim nazarımızda yok hükmündedir.
 
‘IŞİD zihniyeti gibi karar alan bu yargıyı tanımıyoruz’
 
 ‘Kobanî düştü düşecek’ diyerek sevinenlere; IŞİD gibi katil, tecavüzcü, insan kaçakçısı olan bir örgüte adeta sunulmuş bir hediyedir Kobanî kararı. Sincan’da verilen bu karar aynı zamanda IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin ekmeğine yağ süren bir karardır. Bizler tıpkı IŞİD’i tanımadığımız gibi, IŞİD zihniyeti gibi karar alan bu yargıyı da tanımıyoruz. Kobanî Kumpas Davasının iddianamesini Saray ve AKP Genel Merkezi yazmıştır. Türkiye’de yargı diye bir şey kalmamıştır. Bağımsız yargı diye bir şey zaten yoktu.
 
Bu kumpas davasının iddianamesi hazırlanırken Yasin Börü’nün katledilmesi üzerinden kurgu yapılmıştı. Bu karar bize bir kere daha gösterdi ki bu davayı, HDP’nin atmış olduğu bir dayanışma tweeti üzerinden onlarca siyasetçiyi hapsetmek için kurmaca ve düzmece olarak kurguladılar. Bu iddianameyi bizleri siyaseten yenemeyenler, bizlerin duruşundan dolayı kaybeden AKP-MHP ittifakı genel merkezlerinde yazmıştır.
 
‘Kobanê ile bütün Türkiye bir dayanışma sergiledik’
 
Kobanî ile bütün Türkiye halkları, bütün demokrasi güçleri, bütün devrimci güçler olarak bir dayanışma sergiledik. Kobanî direnişi, IŞİD'e karşı verilen onurlu büyük insanlık direnişi hem Türkiye halklarına hem de Ortadoğu halklarına şu mesajı vermiştir: Birlikte olursak, dayanışırsak IŞİD gibi örgütleri pekala yenebiliriz. IŞİD ilk yenilgisini Kobanî direnişinde yaşamıştır. Kobanî’de IŞİD’in saldırıları varken, Kobanî direnirken, bütün dünya Kürt halkını ve onlarla ortaklık yürüten bütün halkları takdirle karşıladı. Bir tek bundan rahatsız olan Saray ve küçük ortağı MHP’ydi. Bir tek onlar rahatsız oldu bu dayanışmadan.
 
‘Arkadaşlarımız savunmalarında demokrasi dersi verdi’
 
Kobanê direndi diye, IŞİD yenildi diye onlar rahatsız oldu. Ve Türkiye’de de kaybettikleri için onların yaptığı şey neydi? Böyle bir kumpas davasıyla partimiz HDP’yi ve partimizle dayanışma içinde olan sol ve sosyalistleri mahkum etmek istediler. Ama nafile! Onlarca, yüzlerce yıl ceza yağdırdıkları arkadaşlarımız savunmalarında aslında kendilerini değil Türkiye’deki devrimci demokratik mücadeleyi savunmuşlardır, Kobanî direnişinin önemini ortaya koymuşlardır. Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesinin Türkiye ve Ortadoğu halklarına sağlayacağı faydaları anlatmışlardır. Arkadaşlarımız savunmalarının her bir satırında adeta demokrasi dersi vermiştir. Buradan ceza alan ve cezaevinde haksız hukuksuz şekilde tutulan, yüzlerce sene ceza verilen bütün arkadaşlarımıza alkış ve zılgıtlarla selamlarımızı gönderiyoruz.
 
‘Mücadelemiz bilenmiş durumdadır’
 
Verilen bu cezalar bizler açısından yok hükmündedir. Bu cezalarla bizleri yıldıracağını zannedenler bilsin ki evet üzgünüz ama öfkemiz bir o kadar büyük, mücadelemiz bir o kadar bilenmiş durumdadır. Bugün Türkiye’deki bütün demokrasi güçleriyle ve Avrupa’daki dostlarımızla birlikte bizler bu kararları çürüttük, öğütmeye devam edeceğiz. Saray da küçük ortağı da duysun. Onlar 28 Şubat darbecilerini Kobanî ile ilgili karar verilen gün tahliye ettiler. Cumhurbaşkanı onları affetti.
 
‘Cunta mahkemelerine rahmet okutan bir karar alınmıştır’
 
Bu sonuç Türkiye tarihinde demokrasiyi katleden bir sonuçtur. Oturulmuş ince bir mühendislikle o gün, o kara gün tek tek hesaplanmıştır. Bizim arkadaşlarımıza verilen cezalar ile 28 Şubatçıların tahliyeleri birilerine mesaj vermektedir. Bu mesaja karşı biz de şunu söylüyoruz. Askeri cunta mahkemelerine rahmet okutan bir karar alınmıştır. Hukuk katledilmiştir, büyük bir hukuk cinayeti işlenmiştir. İstiklal Mahkemelerinde alınan kararların benzerleri arkadaşlarımız hakkında verilmiştir.
 
Mücadeleyi büyütme mesajı
 
Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Dayanışmayı büyüteceğiz. Bu eylem ve etkinliklerimiz burayla sınırlı olmayacak. Bizler bütün demokrasi güçleriyle beraber özgürlük ve adalet kampanyamızı başlatmış bulunuyoruz. Şu anda Amed ve İstanbul'da aynı şekilde toplantılar gerçekleştiriyoruz. Bütün dünya ve Türkiye şunu bilmeli; bizler verilen cezalara rağmen adil bir demokratik düzeni kurmaktan vazgeçmeyeceğiz, Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülene dek mücadelemiz devam edecek. Yaşanan hayat pahalılığına, işsizliğe, yoksulluğa karşı mücadelemiz devam edecek. Gençlerin pırıl pırıl bir gelecekle buluşması için, kadın cinayetlerine karşı ve kadın eşitliği için mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bizler tarih boyunca ezildik,  tutuklandık, işkenceye maruz kaldık ama baş eğmedik. Baş eğeceğimizi zannedenler büyük yanılıyor. Demokratik zeminde mücadelemizi daha da büyütmenin startını veriyoruz. Kobanî Kumpas Davasında çıkan bu karardan geri adım atmaları için mücadelemizin startını vermiş bulunuyoruz. Yaşasın dayanışmamız, yaşasın örgütlü mücadelemiz!”