İstanbul'da 'Em mafê zimanê zikmaki diaxivin' paneli

  • 21:52 15 Mayıs 2024
  • Güncel

  

İSTANBUL- Kadın Zamanı Derneği, “Em mafê zimanê zikmaki diaxivin” şiarıyla panel gerçekleştirdi. Panelde Kürt dilini korumak için mücadelenin süreceğine işaret edilerek “Biz Kürdüz Dilimiz Kürtçedir vatanımız Kürdistan’dır” denildi.
 
Kadın Zamanı Derneği, Beyoğlu'nda bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde “Em mafê zimanê zikmaki diaxivin” şiarıyla 15 Mayıs Kürt Dili Bayramı kapsamında panel gerçekleştirdi. Panele Beyoğlu Belediyesi Başkan yardımcısı Elif Yıldırım, Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistleri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri, Göç izleme Derneği (GÖÇ-İZDER) üyeleri ve çok sayıda kadın katıldı.
 
Araştırmacı Zeynep Yaş ve Psikolojik danışman Esra Kahraman’ın konuşmacı olduğu panelin moderatörlüğünü Dilşah Taş gerçekleştirdi. Panelde Zeynep Yaş, “Arşiva jinên dengbêj û tundîya çandî ya ku li jînên dengbêj dike/ Kürt Kadın dengbej arşivi ve Kürt kadın dengbejlere etki eden kültürel şiddet ve Psikolojik danışman Esra Kahraman’da, “Bi zimanê zikmakî bandora derûnî û civakî ya negirtina xizmetan/  Anadilde Hizmet alamamamın toplumsal ve psikolojik etkiledi” konularını ele aldı.
 
Kürt müziğinin görülmeyeni kadın dengbejler
 
İlk olarak söz alan Zeynep, uzun zamandır Kürt müziğine dair çalışma gerçekleştirdiğini dile getirdi. Zeynep, dünya çapında tanınan Eyşa Şan’a dair çalışma gerçekleştirdiğini ancak çalışmaya ilk başladığında Eyşa’nın hayatına dair çok fazla bir bilgi olmadığına dikkat çekti. Zeynep, “Eyşa Şan’ın sadece sesi güzel değildi aynı zamanda mücadeleci bir kadındı. Biz ona yaptığımız çalışmanın sonunda 120 şarkısı ve yaşamı üzerine kitap yazdık. Ama sadece Ayşe Şan değil birçok sanatçı yok olmaya yüz tutmuştu bunu gördüm çalışma yapınca. Bende bunları araştırmaya başladım. Şimdi çalışmamız var Kürdistan’da dengbej kadınların sesini birleştirip bütün Kürtlere duyurmak. Kadınların isimleri duyulursa emekleri de görülür onun için isimlerinin duyulmasını önemli buluyorum. Ortadoğu’da ki kadınlar birçok şeyi öncülüğünü yapmış ama eril toplumdan kaynaklı görülmemişler. Kadının emeği görülmemiş bundan dolayı tarihlerde bahsedilmemiş” dedi.
 
‘Kadınlar kendi tarihini yazamadığından dengbej kadınlar tanınmamış’
 
Kadın emeğinin görülmemesinden dolayı 90’lı yıllara kadar dengbejinin eril bir kültür olarak tanındığını dile getiren Zeynep,  “Kadınlar aslında dengbejinin öncüsüdür çocuklarına stran, mini söylemişler, yaşadıklarını çocuklarına aktarmışlardır bunlar dengbejliği oluşturuyor. Kadınlar yaşadığı duyguları dengbejliğe aktardığından enstrümana gerek kalmıyor. Erkek dengbejler kendi hayatlarını, dengbejliğe nasıl başladıklarını anlatınca bir kadından stranları öğrendikleri ortaya çıkıyor. Kadınlar kendi tarihini yazamadığından dengbej kadınlar tanınmamış.
Zeynep, konuşmasında dengbej kadınların hayat hikayelerine dair sunum ve bilgilendirme gerçekleştirdi” diye belirtti.
 
‘Dilimiz yasaklandığında düşüncelerimiz kısıtlanıyor’
 
Daha sonra söz alan Psikolojik danışman Esra Kahraman, insanın kendini ifade edebilmesi konusunda anadilin önemine dikkat çekti. Esra, “Anadilimiz yasaklanırsa orada psikolojik şiddet ortaya çıkıyor. Kişini duyguları, kişiliği anadiliyle beraber oluşuyor. Kürtçe düşünüyoruz ama dilimiz yasaklandığında konuşamadığımızda düşüncelerimiz kısıtlanıyor. Bir dizide bir diyalog vardı cezaevindeki tutsak olan oğlunu görmeye giden anne Türkçe bilmediği için oğluna sadece ‘Kamber Ateş nasılsın?’ diye soruyordu. Bu büyük bir zulümdür” dedi. Esra, yaşamın her alanın Kürtçe hizmet olmamasından kaynaklı insanların hastaneye, okula dahi gitmeye çekindiğine dikkat çekti.
 
‘Biz Kürdüz dilimiz Kürtçedir’
 
Kürt kadınlar kendilerine en iyi şekilde Kürtçe olarak ifade ettiğini, duygularını aktardığını ifade eden Esra, psikolojik danışmanlık yaptığı kadınlarla Kürtçe konuştuğunda kadınların kendi sorunlarını daha rahat bir şekilde açtığını belirti. Esra, “90’lı yıllarda Kürtlerin köylerini yaktılar bundan dolayı insanlar metropellere geldiler ama dil bilmiyorlardı bundan dolayı dışarı çıkamıyorlardır bu da onların üzerinde bir baskıydı. Türkçe öğrenmeye mecbur kalıyorsun ve Türkçeyi öğreniyorsun ama bu yetmiyor bu sefer kendileri gibi konuşmamızı bekliyorlar. Biz Kürdüz dilimiz Kürtçedir. Kürtçe için her zaman mücadele etmemiz gerekiyor” diye çağrı yaptı.
Esra, konuşması sırasında özelde Kürt kadınlar olmak üzere Kürtlerin anadilinin tanınmasından kaynaklı yaşadığı örneklere yer verdi.