AMED – DFG, yaptığı yazılı açıklama ile son bir haftada gazetecilere yönelen şiddete tepki göstererek, gözaltındaki gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.

 

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), son bir haftada gazetecilere yönelen şiddete ve gözaltılara dair yazılı açıklama yayımladı. AKP-MHP’nin her toplumsal olayda şiddetini gazetecilere yöneltmeyi bir adet haline getirdiği kaydedilen açıklamada, gazetecilerin direk hedef haline getirilerek polis şiddetine uğradığı vurgulandı.

 

Wan’da yaşanan protestolarda gazetecilere yönelik saldırıların hatırlatıldığı açıklamada, “Çok sayıda gazeteci arkadaşımız hedef gözetilerek polisin saldırısına maruz kaldı. Gaz bombaları ve plastik mermilerin hedefi oldular. Bazıları polis şiddetine maruz kaldı, zorla alıkonularak görüntüleri silindi. Yine Van’da ve İstanbul’da gazeteci arkadaşlarımız gözaltına alındı” denildi.

 

Gazetecinin burnu kırıldı

 

Wan’daki gibi benzer saldırıların İstanbul’da da yaşandığına işaret edilen açıklamada devamla şunlar belirtildi: “Van’da NuJinha muhabiri Medine Mamedoğlu gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. İstanbul Esenyurt’ta Mezopotamya Ajansı muhabiri Ferhat Sezgin, Pir Haber Ajansı (PİRHA) muhabiri Dilan Şimşek, Yeni Yaşam Gazetesi muhabiri Sema Korkmaz, Artı Gerçek muhabiri Müzeyyen Yüce ile Kadıköy’de Van’a destek gösterisinde bulunan kadınların eylemini takip eden SiyasiHaber.Org muhabiri Zilan Azad ve Yeşim Dokur, polis tarafından yaka paça gözaltına alındılar. Azad ve Dokur daha sonra serbest bırakılırken, 4 gazeteci halen gözaltında ve bugün adliyeye çıkarılmaları bekleniyor. Gazetecilerin gözaltına alınma görüntüleri kamuoyunun gündemine yansıdı. Çok sayıda polis tarafından işkence edilerek yaka paça gözaltına alınan gazetecilerden Mezopotamya Ajansı muhabiri Ferhat Sezgin’in polis şiddeti sonucu burnu kırıldı. Yine diğer gazeteci arkadaşlarımızın da gözaltına alınma sırasında ciddi şekilde şiddete maruz kaldıklarını gördük.”

 

‘İktidar ve kolluk saldırılarından vazgeçmeli’

 

Şiddetin endişe ve öfke yarattığı vurgulanan açıklamada, gazetecilerin can güvenliklerinin tehlikeye atıldığına değinildi. Açıklamada, iktidarın cezasızlık politikasının, polisi “işkence yapan unsurlar” haline getirdiğinin altı çizilirken, “Sokak ortasında öldüresiye insan dövüyorlar ve kimse de buna dur demiyor. Lakin bizler bunu kabul etmiyoruz. Bu yönelimler basın özgürlüğüne vurulan en büyük darbedir. İktidar ve emrindeki kolluk kuvvetleri bu saldırılarından bir önce vazgeçmelidir ve gazetecilerin can güvenliğini sağlamalıdır. Ayrıca herkes; halkın gözü, kulağı, sesi olan basın emekçilerine sahip çıkmalı. Onları bu işkencecilerin eline bırakmamalılar. Saldırıya uğrayan, gözaltına alınan, yaralanan tüm arkadaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyoruz ve derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.