Newroz Deklarasyonu’nda özgürlük ve çözüm vurgusu

  • 13:26 10 Mart 2024
  • Güncel
 
AMED - 2024 Newrozu’na ilişkin yapılan basın toplantısında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt sorununun çözümü ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne dikkat çekerken TJA’lı Dilan Güvenç, Newroz’un ruhunun kadının ve toplumun özgürlük ruhu olduğunu belirterek herkesi “Rabe Dema Azadî û Serkeftinê ye” şiarı ile alanlara çağırdı.
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 2024 Newrozu’na dair deklarasyonu “Rabe Dema Azadî û Serkeftinê Ye” şiarıyla  Amed'in Sûr ilçesinde bulunan Dicle Kültür Sanat Merkezi’nde kamuoyu ile paylaştı. Deklarasyon metninin Kürtçesini DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk okudu.
 
‘Newroz direniştir’
 
Deklarasyonun ardından konuşan TJA aktivisti Dilan Güvenç, Newroz’un Kürt halkının, Orta Doğu halklarının ve kadim Mezopotamya halklarının yeni yaşamını simgelediğini belirtti. Dilan, “Bu yeni yaşam aynı zamanda zalim iktidarlara karşı direnişin de simgesidir. Bu bize gösteriyor ki bir yerde zulüm, yok sayma, soykırım, baskı, adaletsizlik varsa, buna karşı direniş ve mücadele de vardır. Bir yerde direniş ve mücadele varsa, orada Newroz’un ruhu da vardır. Ondan dolayı bu Newroz direniştir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Newroz’u kadına ve halklara yönelik baskıların olduğu bir süreçte karşılıyoruz. Özel savaş politikalarının yoğun olduğu, dilin asimilasyona yönelik her şeyin mubah görüldüğü bir süreçte karşılıyoruz. Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecridin cezaevlerine yansıdığı bir süreçte karşılıyoruz” dedi.
 
“Zekiye, Rahşan ve Semalarla Newroz ateşini gürleştireceğiz” diyen Dilan, “Başta kadınlar olmak üzere herkesi ‘Rabe Dema Azadî û Serkeftinê ye’ ruhuyla alanlara çağırıyoruz. Bu ruhla biz bir olabilir, değerlerimizi koruyabilir, bu ruhla baskının, asimilasyonun önüne geçebiliriz. Newroz’un ruhu, kadının ve toplumun özgürlük ruhudur. Newroz yaşamdır” mesajı verdi.
 
‘Tecrit sonlanırsa özgürlük ve barışa ereceğiz’
 
Daha sonra söz alan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kirmançkî yaptığı konuşmada, Newroz’un mücadele anlamına geldiğinin altını çizdi. Çiğdem, şöyle konuştu: “Newroz, Kawa’nın elinde balyoz, Mazlum’un elinde alev, Rahşan Demirel ve Zekiye Alkan’da vicdan olarak bize kaldı. O dönemde Aleviler, Kürtler ve kadınlar üzerindeki zorbalık asla eksilmedi. Şimdi de eksik değil, dağlarımızda, ülkemizin, kimliğimizin, dilimizin kadınlarımızın, çocuklarımızın üzerindeki baskı hala çok fazla. Devlet çok iyi biliyor ki, Kürt sorunu toplumsal bir şekilde çözülmezse, hiçbir sorun çözülmez. Yaklaşık 25 yıldır İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan üzerinde kesintisiz bir tecrit vardır. Bu tecrit ülkeye ne fayda sağladı? Hiçbir fayda sağlamadı. Savaş, kadınların ölümü dışında bir şey getirmedi. Tecrit sonlanırsa özgürlük ve barışa ereceğiz. Mücadele edenler olarak bu tecridi ortadan kaldırmalı, kırmalıyız. Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü sağlamalıyız. 8 Mart’ta dediğimiz gibi bu Newroz’da da  ‘Kürt sorunun çözümü, Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne bağlıdır. Demokratik ülke, Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne bağlıdır’ diyerek mücadelemizi yükselteceğiz.”
 
‘Kürt sorunu bir statü sorunudur’
 
Son olarak DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuştu. “Newroz Deklarasyonu’nu Kürdistan’ın kalbinden Amed’den deklere ettik” diyen Tülay, Kürt sorununun barışçıl demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda ısrarcı olduklarını yineledi. Tülay, “Yakın zamanda cezaevlerinde başlayan açlık grevleri yine aynı talepler çerçevesinde devam ediyor. Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözülmesi için ve Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin ortadan kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması için açlık grevleri devam ediyor. Dışarıda analar aynı amaçla hem bu eylemi desteklemek hem bu tarihsel mücadeleye katkı sağlamak üzere Adalet Nöbeti’ni sürdürüyorlar. Kürt sorunu bir statü sorunudur, statü sorununda 4 parça Kürdistan’ın her birinin kendi içinde kazanacağı statüyle çözüm mümkündür” şeklinde konuştu.
 
‘Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü hep birlikte sağlayalım’
 
Tülay, Kürt sorununu hep birlikte çözme çağrısında bulunurken, “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasını hep birlikte sağlayalım. Bugün yaşanan savaş ve çatışmalar, bugün İHA’lara, SİHA’lara ayrılmış bütçe Türk kardeşlerimizin, Türk işçi emekçi kardeşlerimizin ekmeğini küçülterek yapılandır. Oysa biz 72 milletten bir arada yaşamayı başaran bu coğrafyada devletin zulmünden ve devletin çözümsüzlüğü dayatmasına karşı çözümü, barışı, kardeşliği bu topraklarda, bu coğrafyada tesis edersek biz biliyoruz ki halkların, işçilerin, emekçilerin ezilenlerin sorunlarının çözümünde çok büyük bir adım atmış oluruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Siyasi taleplerimizi dile getireceğimiz bir Newroz olacak’
 
Tülay son olarak konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bütün dünyada savaş tamtamlığının devam ettiği bir dönemde, Kızıldeniz’de namluların halklara döndüğü bir dönemde, savaş çığırtkanlığının arttığı bir dönemde, nükleer tehdidin dünyayı sardığı bir dönemde bir kez daha çağrımızı yineliyoruz. Gelin Kürt sorununu hep birlikte çözelim ve bölgede halkların gücünü hep birlikte perçinleyelim ki bu dış müdahalelere karşı hep birlikte halkların ortak iradesiyle ortak bir tavır koyalım. 2024 Newrozu bu çağrıyı daha da büyütecektir. Türkiye, Kürdistan ve Orta Doğu dünyanın dört bir yanında bir yandan kutlamalarımızı yaparken siyasi taleplerimizi en üst düzeyde dile getireceğimiz bir Newroz olacaktır. Şimdiden Newroz pîroz be diyorum. Bu coğrafyada kan gözyaşı acılar bitecek, barış sevgi kardeşlik, dostluk adalet ve özgürlüklerin tohumunu hep beraber ekeceğiz.”