Avukat Michela Arricale: Öcalan’ın özgürlüğü çözümün ilk adımı

  • 09:09 7 Mart 2024
  • Güncel
 
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecridin son bulması için 22 ülkeden 350 avukat ile birlikte 14 Eylül 2022 tarihinde Adalet Bakanlığı’na gönderdiği mektuba hala yanıt verilmeyen ve “Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu’nda” yer alan avukat Michela Arricale, “Ülkemize döndüğümüzde, hükümetime ciddi baskılar kurmaya devam edeceğim. Çünkü Öcalan’ın özgürlüğü Orta Doğu’daki krize barışçıl bir çözüm bulmanın ilk adımıdır” dedi.
 
İmralı Adası’nda 26 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 36 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecride ilişkin İsveç, Güney Afrika, İspanya, İtalya ve Norveç’ten 12 avukatın yer aldığı “Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu”, 28 - 29 Şubat tarihleri arasında Amed’de bir dizi temaslarda bulundu. 1 Mart’ta da İstanbul’da Asrın Hukuk Bürosu avukatları ve sivil toplum örgütleri ile ziyaret gerçekleştiren delegasyon heyeti, 2 Mart günü Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi ile birlikte Beyoğlu’nda bulunan bir otelde, “Tecrit Siyasetine Karşı Barış ve Özgürlük Mücadelesi” başlıklı konferans gerçekleştirdi.
 
Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdi
 
Temel gündemi Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit ve fiziki özgürlüğü olan heyette yer alan isimlerden biri de Demokrasi Üzerine Araştırma ve Detaylandırma Merkezi / Uluslararası Hukuki Müdahale Grubu (CRED/GIGI) Eşbaşkanı, Potera al Popolo (Halkın Gücü) Partisi üyesi ve avukat Michela Arricale’dı. Michela, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması için 22 ülkeden 350 avukat ile birlikte 14 Eylül 2022 tarihinde Adalet Bakanlığı’na mektup göndermişti. Gönderilen mektubun ardından avukatlar Belçika’nın başkenti Brüksel'de düzenledikleri basın toplantısıyla mektubu kamuoyuyla paylaşmıştı. Mektupta, “İmralı’da uygulanan hukuksuzluk dünya hukuk standartlarına aykırı. Türkiye'deki meseleleri yakından takip eden avukatlar olarak, bu durumun siyasi ve sosyal etkisinin çok iyi farkındayız” vurgusu yapılmıştı. Ancak mektubun gönderildiği günden bu yana Bakanlık’tan olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapılmadı. Yanı sıra pek çok hukuki girişimlerde bulunan Michela, İmralı ile görüşme sağlanması için uluslararası delegasyon heyetleri ile birçok kez Kurdistan ve Türkiye’ye gelerek de girişimlerde bulundu.
 
Son olarak geçtiğimiz hafta “Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu” ile Amed ve İstanbul’da gerçekleştirdiği bir dizi ziyaret sonrası ülkesi İtalya’da CPT’ye baskı kuracaklarını belirten Michela, JINNEWS’e konuştu.
 
‘CPT raporunu güncelliğini yitirdi’
 
Michela, “Öcalan ve İmralı ile ilgili sorunların yasal sorunlar olmadığı, politik bir mesele olduğu çok açık. Yasal olarak da bütün metotlar, yöntemler denenmiştir. Geçen seneden bu yana yapabildiğimiz en temel kazanımlardan biri, CPT’nin 2022’deki ziyaretinde İmralı’daki üç mahkum ve Öcalan ile görüşmüş olduğunu kesin olarak bilmemizdir. Ve CPT’ye tekrar baskı kurup bu bilgileri, görüşmeleri yayınlamalarını talep ediyoruz, edeceğiz. Geçen süre zarfında da yine CPT’nin edindiği bilgiler güncelliğini yitirdi. Çünkü 2024’e gelmiş bulunuyoruz” sözleriyle CPT’ye İmralı’yı ziyaret etmesi için baskı kurmayı sürdüreceklerinin altını çizdi.
 
Uluslararası mekanizmaları harekete geçirme çağrısı
 
Uluslararası mekanizmaların İmralı’daki mutlak iletişimsizliğe karşı sessizliğini sürdürdüğünü dile getiren Michela, “Uluslararası hukuk mekanizmaları, güçlü kozları bulunan bir devletin (Türkiye) baskılarına uyum sağlıyor. Bu ülkenin bağlı olduğu insan hakları standartlarına uymalarını sağlayamıyorlar. Dünyada genel olarak bu durumda bir gerilemeye gidildiğini, kötüleştiğini görebiliyoruz. Ama özellikle bu noktada uluslararası hukuk sistemlerine yapmaları gereken sorumluluğu, rolü göstermek için çok iyi bir zamandayız” diyerek hukuk örgütlerinin bu noktada harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
 
‘Öcalan’ın özgürlüğü çözümün ilk adımı!’
 
“Ülkemize döndüğümüzde, hükümetime ciddi baskılar kurmaya devam edeceğim” vurgusunu yapan Michela, “Çünkü Öcalan’ın özgürlüğü Orta Doğu’daki krize barışçıl bir çözüm bulmanın ilk adımıdır” şeklinde konuştu. Öte yandan şu an Avrupa Birliği’nde bir seçim dönemine girildiğinin bilgisini veren Michela, “Politik partimizin ajandasında da Kürt sorununun çözümüne ve Öcalan’ın özgürlüğüne dair maddeler bulunmakta” ifadeleriyle Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için girişimlerini sürdüreceklerinin mesajını verdi.