Neslihan Kardaş-Memihan Zeydan

 

WAN - Artan kadın katliamlarına ilişkin konuşan kendilerini güvende hissetmediklerini belirterek “Hepimiz ölelim mi? Hepimizin cenazesi çıktıktan sonra mı önlem alınacak?” diye soruyor.

 

Şüpheli kadın ölümleri, kadın katliamları, tecavüze uğrayan kadınlar ve çocuklar, intihara sürüklenen kadınlar, kaybolan kadın ve çocuklar…  AKP-MHP iktidarının politikalarından dolayı bu haberlere her gün bir yenisi eklenirken, kadın ve çocuklar için ülkenin güvensizliği bir kez daha gözler önüne seriliyor.

 

Türkiye ve Kürdistan’da kadın ve çocuklara yönelik artan bu şiddeti kadınlara sorduk. 

 

Wan’da “Kendinizi güven hissediyor musunuz” sorusunu yönelttiğimiz kadınlar, “Az önce gidip çakı aldık”, “Wan’da olmasaydım daha çok korkardım”, “Erkek arkadaşım var ama ona da güvenemiyorum”, “Okumak istiyorum ama şehir dışına çıkmak istemiyorum”, “Korkuyorum, ailemden biri yanımda olmadan dışarı çıkmıyorum” sözleriyle tedirginliklerini anlattı. Kimi kadınlar ise uzattığımız mikrofona konuşmazken, kayıt dışı verdikleri yanıtlarla güvende olmadıklarını belirtti.  

 

‘Hepimiz ölelim mi?’

 

Ülkede bu kadar kadın ve çocuk katledilirken kendini güvende hissetmediğini dile getiren Yağmur Laçin, “Tek başımıza dışarı çıkamayacak mıyız? Ailemizin haberi olmadan bir yere gidemeyecek miyiz? Her yalnız olduğumuzda birinin bizi katletmesi mi gerekiyor? Artan kadın katliamları ile ilgili bir önlem alınması gerekiyor. Ne yapalım hepimiz ölelim mi? Hepimizin cenazesi çıktıktan sonra mı önlem alınacak? Bu katliamları durdurmak için iyi cezalar verilebilir. Ama bizim ülkemizde faillere hiçbir ceza verilmiyor. Failler serbestçe aramızda geziyor” dedi.

 

‘Türkiye’de şans eseri yaşıyoruz’

 

Son zamanlara artık kendini güvende hissetmediğini söyleyen Zeynep Tekiroğlu da İkbal Uzuner’e yapılanları hatırlattı. Zeynep, “Katliamlarda yaş aralığı maalesef yok. Çocuk, genç her yaştan kadınlar ve çocuklar katlediliyorlar. Bu tür olaylarda hiçbir azalma yok ve bununla ilgili hiçbir önlem de alınmıyor. Maalesef kadınların hayatı çok ucuz. Yaşıyorsak şans eseri yaşıyoruz Türkiye’de. Hiçbir garantimiz yok. Eskiden gece başımıza bir şey gelir diye korkuyorduk, şu an her an her şey başımıza gelebilir. Herhangi bir sebep de olmasına gerek yok. Yolda yürürken herhangi birinin saldırısına denk gelebiliriz. Keşke önlemler alınsa ve daha iyi, sağlıklı bir yaşam bize hediye edilse. Faillere verilen cezalar hafif kalıyor. Önce yıl olarak uzun süreli cezalar veriliyor sonra indirimlerle birlikte birkaç yıl yatıp çıkıyorlar. Bu sebepten insanlar çok gözü kara oluyor ve her şeyi yapabileceklerine inanıyorlar. İnsan hayatının çok ucuz olduğunu düşünüyorum. Bir insan kolay yetişmiyor. Her anne çocuğunu dokuz ay karnında taşıyor ama erkekler, çok rahat bir şekilde bir kadını öldürebiliyorlar” ifadelerini kullandı.

 

‘Arkadaşımın kardeşi katledilmeye çalışılmıştı ve hala sonuç alınamadı’

 

Konuşmasının devamında devletin erkeği koruduğunu vurgulayan Zeynep, “Biz kadınlar olarak bu olaylara karşı yürüyüşler yapabiliriz, daha bilinçli kadın topluluğu oluşturabiliriz. Biz birlik olma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Zaten birlik olamadığımız için çok çabuk kırılıyoruz. Aslında bir olabilsek daha güçlü olabileceğimize inanıyorum. Sadece sosyal medyada haberleri paylaşmak çok da etkili olmuyor maalesef. Çünkü o günden sonra tekrar unutuluyor. Ben de çalıştığım yerde bir olaya denk gelmiştim. İş arkadaşımın kardeşi katledilmeye çalışılmıştı ve hala bir sonuç alınamadı. Hukuk süreci çok uzun sürüyor. Böyle olunca insan bundan da yılıyor. Olaylarda suçlu cezasını da çekmediği için ölen öldüğü ile kalıyor” şeklinde konuştu.

 

‘Şu an aramızda dolaşan failler var mı bilmiyoruz’

 

Şeyma Yurt ise normalde akşam etüdüne kalacağını ama kendini hiç güvende hissetmediği ve korktuğu için kalamadığını anlattı. Şeyma, faillerin cezaevine girdikten kısa bir süre sonra cezaevinden çıktıklarını belirterek, “Şu an aramızda dolaşan failler var mı onu da bilmiyoruz. ‘Bana da bir şey yapacaklar mı’ diye korkuyorum ve kendimi asla güvende hissetmiyorum. Hem failler saklanıyor hem de hükümet onları gizliyor. Bu da bizim güvenimizi sarsıyor ve kimseyle iletişime geçemiyoruz. Kadın katliamlarının önü verilen cezalarla kesilebilir. Bizim ülkede katliamlar çok fazla. Cezasızlık politikaları failleri daha da cesaretlendiriyor. Bu sebepten iyi bir ceza alınmadığı sürece bu katliamlar devam edecek. Bir erkek et doğrar gibi bir kadını öldürüyor ve hiçbir şekilde ceza almıyorken, bir kadın yıllarca şiddet gördüğü bir erkeği öldürdüğünde ya da kendini savunduğunda ceza alıyor. Bu durum bizi korkutuyor ve elimiz kolumuz bağlı durmak zorunda kalıyoruz” sözlerini kullandı.