Depremzedeler: Oyla mı yardım yapılıyor?

  • 09:02 22 Şubat 2024
  • Güncel
 
AMED - Seçim öncesi depremin vurduğu kentler üzerinden halka tehdit mesajları yükselirken, buna tepki gösteren depremzede kadınlar, “Oyla mı yardım yapıyorlar?” diye sordu.
 
Mereş merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve resmi rakamlara göre 53 bin 537 kişinin yaşamını yitirdiği depremlerin etkilediği 11 kentin birçoğunda hayat hala normale dönmüş değil. Başta barınma olmak üzere çok sayıda temel ihtiyaçlar ise sağlanmıyor. Bunun yanında iktidarın bir yıl içinde teslim etme sözü verdiği konutların çoğu henüz bitmemişken, depremzedeler göçe, fahiş fiyatlı kiralık evlere, çadırlara, konteynerlere mahkûm edildi.
 
Deprem kentlerindeki yıkım hafızalarda tazeyken, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’da düzenlenen aday tanıtım toplantısında sarf ettiği “Merkezi yönetimle yerel yönetim dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Bakın Hatay’a geldi mi” söylemleri ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katıldığı canlı yayında, “Deprem bölgesinde yaptığımız şimdiki evlerin standardı eskisinden çok yüksek. Şimdiye kadar gidip köy evlerini teslim ettiğim ve misafir olduğum ev sahipleri şunu söylüyor; Allah razı olsun. Bak evimiz yıkıldı (eğer ölüler de yoksa) yıkıldığı iyi olmuş bize mis gibi villa verdiniz diyor” şeklindeki ifadeleri tepki toplamıştı.
 
Kadınlar, iktidardaki isimlerin söylemlerine dair konuştu.
 
‘Açıklamalar insanlık dışı’
 
Sorumluların görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle hala deprem bölgelerinde eksikliklerin olduğunu belirten öğrenci Dilan Yalçın, sadece deprem değil birçok soruna yaklaşımın da yüzeysel olduğunu kaydetti. “Herkes sıcak evinde, sarayında oturmuş keyfine bakıyor, olan halka oluyor” diyen Dilan, halkın sorunlarına çözüm odaklı yaklaşılmadığını vurguladı. İktidardan yapılan açıklamaları “insanlık dışı” olarak değerlendiren Dilan, “Seçimlerde kaşıkla verip kepçeyle almaktır onların yaptığı. Yürüttükleri çalışmaları da bizim vergilerimiz sayesinde yapıyorlar, ama sanki biz bilmiyoruz ve farkında değilmişiz gibi koyun sürüsü gözüyle bakıyorlar. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan bir bütün olmalıyız, tek çözüm bu” şeklinde konuştu.
 
‘Oy vermek gibi bir zorunluluğumuz yok’ 
 
Deprem sürecini hatırlatarak müdahale ve yardımların çok yetersiz kaldığını dile getiren depremzede Tuba Yılmaz, evi ağır hasarlı olduğu için başka bir evde kiracı olarak kalıyor. Toplu konut açıklamasını beklediğini ama çok umutsuz olduğunu dillendiren Tuba, “Binlerce insan öldü, binlerce can gitti. Sırf yeni bir evi olacak diye iyi ki deprem olmuş cümlesini kuran insanlar çok korkunç bir zihniyete sahipler. Onlara oy vermediğimiz zaman bize ev yapmayacaklarını söylüyorlar. Oy vermek gibi bir zorunluluğumuz yok. Eğer böyle bir düşünceleri varsa öyle bir yönetimin olmaması gerekiyor. Halkın sorunlarını göz önünde bulundurmalarını istiyoruz” cümlelerine yer verdi. 
 
‘Oyla mı yardım yapıyorlar?’
 
Depremden sonra gidebilecekleri hiçbir yerin olmadığını, konut yapıldığı söylemlerine karşın hiçbir şeyin değişmediğini aktaran Leyla Arkel de, “ O kadar yardım parası geldi hepsi nereye gitti? Oyla mı yardım yapıyorlar? Yapılsa bile yine de onlardan para alacaklar. Depremde her şeylerini kaybetmiş o insanlar, nerden getirmelerini bekliyorlar” diye sordu. Leyla, bir yıl geçmesine rağmen hala ağır hasarlı binaların yıkılmadığını ve bu durumun korku yarattığını vurguladı.
 
İktidarın söylemlerini eleştiren Behiyan Dallı isimli yurttaş da cumhurbaşkanının halkın özgürlük, eşitlik ve yaşam hakkını gözetmesi gerektiğinin altını çizdi.