Anadil için kadınların yürüttüğü mücadele tartışıldı

  • 19:55 17 Şubat 2024
  • Güncel
İSTANBUL- Kürt Araştırmaları Derneği ve NÇM’nin 21 Şubat Dünya Anadili Günü kapsamında düzenlediği panelde, anadili ve Kürt kadınların yürüttüğü mücadelenin önemi tartışıldı.
 
Kürt Araştırmaları Derneği (Komeleya Lêkolînen Kurdî) ve Mezopotamya Kültür Merkezi (NÇM), 21 Şubat Dünya Anadili Günü’ne ilişkin Beyoğlu’nda bulunan MKM binasında panel gerçekleştirdi. Çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı panelde, sanatçılar ve her kesimden kadın yer aldı.
 
Sunumlar yapıldı
 
Moderatörlüğünü Jiyan Ay’ın yaptığı panelde, Kürt Araştırmaları Derneği eğitmeni Habibe Polattağ, “Yabancı kaynaklarda Kürt kadınları”, Kürt Araştırmaları Derneği eğitmeni Umer Bazman “Özel eğitimde anadilin rolü nedir?”, avukat Ekrem Koçbaşı da “Dil hakları nelerdir ve Kürtler hangi hakları talep ediyor?” başlığı ile sunumlar yaptı.
 
Kürt kadınların yürüttüğü mücadelenin önemi
 
İlk olarak, “Yabancı kaynaklarda Kürt kadınları” başlığıyla sunum yapan Kürt Araştırmaları Derneği eğitmeni Habibe Polattağ, farklı alanlarda öne çıkan tarihi kişiliklerin Kürt kadınlara dair değerlendirmelerini ele aldı. Kürt kadınların yabancı kaynaklarda ağırlıklı olarak savaşçı yönleriyle öne çıktığını belirten Habibe, Kurdistan tarihinde öne çıkan Kürt kadınlar ile yürüttükleri mücadelenin önemini anlattı.
 
Anadilin özel eğitimdeki rolü
 
Ardından “Özel eğitimde anadilin rolü nedir?” başlığıyla Kürt Araştırmaları Derneği eğitmeni Umer Bazman sunum yaptı. Umer, anadilde eğitim hakkına sahip olamayan çocukların eğitim sistemine dahil edilmesiyle karşı karşıya kaldıkları problemlere değindi.
 
Kürt halkının talep ettiği haklar
 
Son olarak “Dil hakları nelerdir ve Kürtler hangi hakları talep ediyor?” başlığıyla sunum yapan avukat Ekrem Koçbaşı da, toplumsal hak ve özgürlükler ile otorite arasındaki ilişkiyi değerlendirdi. Otoritenin temel işlevlerine değinen Ekrem, “Her toplumda istenilse de istenilmese de bir otorite gerçekliği vardır ve bir toplumda fikir, sanat ve kültürünü yaşatma özgürlüğü de bu otorite ile belirlenen bir durumdur. Ancak otorite, asıl işleviyle kullanılmıyorsa o zaman otoritenin bir anlamı da kalmaz” sözlerini kullandı. Ekrem daha sonra Kürt halkının talep ettiği hakları anlattı.
 
Kürt dili hala tanınmıyor!
 
Kürt halkının özellikle Birinci Dünya Savaşı’nın ardından inşa edilen cumhuriyet rejimiyle beraber birçok haklarının yok sayılmaya başladığını vurgulayan Ekrem, “Dil hakkının engellenmesi de bu süreçte sorunlaşan bir şey.  Bugün yeryüzünde 7 binin üzerinde dil konuşulmakta. Ancak Kürt dili hala tanınmamakta. Cumhuriyet döneminden bu yana baskılarla karşı karşıya olan Kürt halkına baktığımızda, uğradığı saldırı aslında diline değil, varlığına dönüktür. Çünkü saldırıyı gerçekleştiren, varlığını oluşturan temel şeylere saldırır ve dil de bir toplumun varlığının en önemli parçalarından birisidir” dedi.
 
Sunumların ardından soru-cevap bölümü yapıldı.
 
Panel, dengbej dinletisi sonrası sona erdi.