'Seçim hilelerine karşı çıkmanın yolu halkın iradesine sahip çıkması'

  • 09:02 7 Şubat 2024
  • Güncel
 
AMED - Kurdistan ve Türkiye’de yapılacak yerel yönetim seçimleri öncesi AKP iktidarının Kurdistan illerine seçmen kaydırma faaliyetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Özüm Vurgun, bu durumda en etkili mücadele yönteminin halkın iradesine sahip çıkması olduğuna vurgu yaptı.
 
31 Mart seçimlerine 2 aydan kısa bir süre kaldı. Partiler bir yandan adaylarını açıklarken diğer yandan seçim çalışmalarına da hız verdi. Ancak çalışmalarına Kurdistan kentlerine seçmen kaydırmaya başlayan AKP, bu yerel seçimleri nasıl karşılayacağını da gösterdi. Kaydırılan çoğu seçmenin asker ve polis olması dikkat çekerken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), bu duruma karşı yaptığı itiraz başvuruları reddediliyor.
 
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Üyesi Avukat Özüm Vurgun, yapılan usulsüzlükleri hukuki boyutuyla değerlendirdi.
 
‘Kolluk, polis ve asker taşımaları yapılıyor’
AKP iktidarının seçmen kaydırmakla kayyım pratiğini yasallaştırmak adına zemin oluşturduğuna dikkat çeken Özüm, bunların “seçim güvenliği” bahanesiyle yapıldığını dile getirdi.  Bu uygulama ile seçmen iradesinin yok sayıldığını belirten Özüm, süreci “298 sayılı seçim kanunu var. Bu seçim kanununun 32’nci maddesinde seçmen kütüğü, adres temelli esas alınmalar olarak ilerliyor. Kayıtlar adrese dayalı olduğu için kişilerin adresi günceldir. Aynı kanunda, 1978 yılı ve devamında adrese dayalı nüfus sistemi belirlenirken geçici ikametgah ve geçici görevlendirme ibareleri mevcut. Bu da nasıl bir hukuk garabetinin içerisinde olduğumuz ve hukuku kendilerine nasıl alet ettiklerinin net bir ifadesi. Geçici ikametgah ya da geçici görevlendirmelerle kolluk, polis ve asker seçim güvenliği adı altında taşımalarını bu tarafa yapıyorlar” ifadeleriyle anlattı.
 
‘İhlali yapan İçişleri Bakanlığı’
 
Seçime dayalı usulsüzlüklerin koordineli bir şekilde yapıldığına işaret eden Özüm, “Araştırmayı, ihlali yapan İçişleri Bakanlığı. Araştırmayı yapan kolluk, İçişleri Bakanlığı'na bağlı ve bu araştırmanın sonucunu veren ve geçici görevlendirmeleri yapan, orada hizmet vermesini sağlayacak olan, bunun en son bilgilendirmesini YSK'ya veren yine İçişleri Bakanlığı. Kendi yaptıklarını defalarca kendilerine sorgulayarak ihlali yapan, bakanlık üzerinden hukuka aykırı bir unsurun olmadığı ortaya çıkartılmaya  çalışıyor. En son bununla ilgili araştırmayı  yapan, geçici görevlendirmede asker ve kolluğun gelmesi ve seçim güvenliğinde nasıl bir sorunun olabileceğine dair araştırma yapıp YSK’ya bilgiyi veren de İçişleri Bakanlığı. Seçmenlerin taşınması, seçim güvenliği adı altında buraya getiren de İçişleri Bakanlığı. Nüfus Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı’ndan aldığı bilgiyi YSK'ya veriyor, YSK bunu onaylatmak için İçişleri Bakanlığı’na gidiyor. Sonuç olarak her yer bir şekle bağlanıyor ve ihlal yapan sonucu biçmiş oluyor” sözlerine yer verdi.
 
‘Oylar taşmış durumda’
 
Seçmen sayısındaki farkın, iki parti arasındaki seçilmişlik farkını kapatması durumunda ihlali doğurduğunu kaydeden Özüm, Anayasa’nın 79’uncu maddesine göre YSK'nin vermiş olduğu kararların hiçbirine itiraz yolu olmadığını ve bunların kesin kararlar olduğunu ekledi. Özüm, hukukun bu durum karşısındaki işlevsizliğinin altını çizerken, “Herhangi bir çıkış yolunu bulamıyor. Geçici görevlendirmeler adı altında  taşıma oylar bunu kapatacak bir makas mı buna bakmak lazım ki artık taşmış durumda. Makas diğer parti ya da aday yönünden lehe çevrilmiş ve hakikatli bir şeyin değil, bir tiyatronun oynandığını gösteren bir yerde duruyor. Hukuken de itirazlar yapılacak ama itirazların sonucu ne kadar 'hukuk devleti' olduğumuzu ortaya koyan bir süreç olacak. İlçe seçim kurullarına partinin ya da aday kişilerin itirazları ile beraber önce ilçe seçim kuruluna, ilçe buradan ret geldikten sonra İl Seçim Kurulu’na, İl Seçim Kurulu’ndan da ret geldikten sonra YSK'ya yönlendiriyor” dedi.
 
Amed’e kaydırılan seçmenler
 
Özüm,  Amed’in bazı ilçelerinde 31 Mart 2019 yerel seçimleri, 14 Mayıs 2023 genel seçimleri ve 31 Mart yerel yönetim seçimleri arasındaki farkı şu verilerle açıkladı: “Eğil ilçesinde 2019 yılında yerel seçimlerde toplam seçmen sayısı 14 bin 592, 14  Mayıs 2023 seçimlerinde toplam seçmen sayısı 14 232 yani 300 azalmış. 2024’te ise 16 bin 124'e yükselmiş. Hazro’da 2019 yılı seçimlerinde toplam seçmen sayısı 10 bin 101, 14 Mayıs 2023 tarihli seçimlerde toplam seçmen sayısı 10 bin 33; yine azalım var. 2024 yılı itibariyle yerel seçimlerde oy kullanacaklar 11 bin 246 kişi olmuş. Bin, bin 200 küsur artış var. Kulp’ta 2019 yılı içerisinde seçmen sayısı 22 bin 904. 14 Mayıs genel seçimlerinde  toplam seçmen sayısı 23 bin 21. 2024 yılında ise 26 bin 221. Hepsinde 2 binlik bir artış var.”
 
‘Hileyle kazanmaya çalışan güruhu durduracağız’
 
Yapılan usulsüzlüklere nasıl karşı çıkılacağına dair konuşan Özüm, şunları aktardı: “Tek yapmamız gereken, en büyük süreç bizim kendi sandıklarımızı korumamızdır. Her bir seçmen, kendi sandığını korumakla yükümlü. Bundan başka bir çağrımız olmayacak. İrademizin arkasında durarak, oyumuzun arkasında durarak ve sandıkları korumayla yapabiliriz. Birçok hukuki temelli süreçlerle karşılaşacağız ama bizim elimizde ıslak imzalı belgelerimiz, yaptığımız müşahitlikler, yaşadığımız sorunların hukuki başvuruları olduğu süreçte yine hileyle bir şeyleri kazanmaya çalışan güruhu durduracağımıza inanıyorum. En önemli şey ilgili partimizin kendi müşahitliklerini yapmaları, sandıklarını korumaları ve oylarına ve iradelerine sahip çıkmaları gerekiyor. Önce eğitimlere katılarak, okuyarak bu süreci atlatmalı ve her bir vatandaşı sandığının başına oyunu ve iradesini korumaya davet etmekten başka hiçbir şeyimiz yok.”