Sarah Glynn: Abdullah Öcalan’ın düşünceleri daha iyi bir dünya olduğuna dair umut

  • 09:01 7 Şubat 2024
  • Güncel
 
Melek Avcı
 
ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’da geliştirdiği düşünceleri ve başlatılan özgürlük kampanyasını değerlendiren Kurdistan Dayanışma Komitesi Üyesi Sarah Glynn, “Kürt Hareketi'ne ve Öcalan'ın fikirlerine duyulan uluslararası ilginin, bu fikirlerin farklı ve daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna dair yeni bir umut kaynağı sağlama yeteneğinden kaynaklandığına inanıyorum” dedi.
 
“Sayın Öcalan'a yönelik tecridin insani, siyasi ve hukuki zeminde kınanması gerekir ama Türkiye'ye baskı yapma yetkisine sahip olanlar ahlaki açıdan iflas etmiş durumdalar. Amerikalı kapitalistler için Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketi iki kat tehlikeli görülüyor. Bir NATO devletinin gücüne meydan okuyorlar” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 3’üncü Dünya Savaşı’nın başlangıcı olarak değerlendirdiği 15 Şubat Uluslararası Komplosu 26’ncı yılına giriyor. Uluslararası komplonun başlatıldığı 9 Ekim 1998’den 4 ay sonra Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999’da Yunanistan’ın Kenya Büyükelçiliği’nden kaçırılıp Türkiye’ye getirildi. Uluslararası komplonun yıl dönümüne girerken dünyanın birçok yerinde “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası da büyüyerek devam ediyor. 
 
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü için başlatılan kampanyaya ilişkin Kürdistan Dayanışma Komitesi üyesi Sarah Glynn değerlendirmelerde bulundu. 
 
Ahlaki iflas
 
Dünyada yaşanan soykırım ve savaş siyasetine bakıldığında Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin çok da şaşırtıcı olmadığını dile getiren Sarah, bir ahlaki iflasın yaşandığını söyledi. Sarah, “Bin günü aşan tecrit, şok edici olsa da ne yazık ki şaşırtıcı değil. Tüm dünyanın gözü önünde gerçek zamanlı bir soykırım yaşanırken, insan haklarından ve hukukun üstünlüğünden bahseden siyasi liderlerin bunu durdurmak için hiçbir şey yapmadığı bir dönemde, devletlerin insanlığın temel yasalarını hiçe saymasına nasıl şaşırabiliriz ki? Aslında birçok durumda tüm bunları aktif olarak desteklediklerini görüyoruz. Sayın Öcalan'a yönelik tecridin insani, siyasi ve hukuki zeminde kınanması gerekir ama Türkiye'ye baskı yapma yetkisine sahip olanlar ahlaki açıdan iflas etmiş durumdalar” sözlerini kullandı.
 
‘NATO’ya meydan okuyup bir yol sundular’
 
Abdullah Öcalan’ın, ABD’nin “Büyük Orta Doğu Projesi’nin” ilk adımı olarak değerlendirdiği komplonun ve ardından Orta Doğu’ya yönelik müdahalenin başlamasının tek amacının kapitalistlerin çıkarları için olduğunu söyleyen Sarah, Kürt hareketinin bir tehlike olarak görüldüğünü kaydetti. Sarah, “ABD'nin yaptığı her şey, ABD politikası üzerinde tam kontrole sahip olan kapitalist elitlerin çıkarları içindir. Avrupa'da bize sunulan eğitimde Amerika'nın dünyada iyiliği sağlamak için bir güç olduğu öğretiliyor. Ancak dünyanın gerçekte nasıl işlediğini ne kadar çok öğrenirsek, bize öğretilenleri de bir o kadar çöpe atmamız ve unutmamız gerekiyor. Amerikalı kapitalistler için Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketi iki kat tehlikeli görülüyor. Bir NATO devletinin gücüne meydan okuyorlar ve aynı zamanda insanlara dünyayı anlamaları için farklı bir yol sunuyorlar” diye konuştu.
 
Güçler umduğunu bulamadı
 
NATO ve emperyalistlerin tehlikeli gördükleri Kürt Hareketi’nin tasfiyesini komplo ile başarıya ulaştıramadıklarını belirten Sarah şöyle devam etti: “Sayın Öcalan'ı kaçırma komplosuna katılan devletler, onun hapsedilmesinin Kürt hareketini sonlandıracağını ummuş olmalıydı. Durumun böyle olmadığı çok açık. Ayrıca İmralı Cezaevi’nde geçirdiği zamanı, dünyanın her yerindeki insanlara ilham kaynağı haline gelen fikirlerini geliştirmek ve ortaya koymak için iyi bir şekilde değerlendirdi. Bu tabii ki onun serbest bırakılmasına ihtiyacımız olmadığı anlamına gelmiyor! Kürtlere güvenli ve onurlu bir gelecek sağlayacak, Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulunmasında hayati rolünü oynayabilmesine ihtiyacımız var. Yazdığı fikirlerin daha da geliştirilmesi için katkısına ihtiyacımız var ve elbette her şeyi bir kenara bıraktığınızda bile insani açıdan özgür olması gerekiyor.”
 
Kampanya çalışmaları
 
Fiziki özgürlük için 10 Ekim 2023 tarihinden beri sürdürdükleri kampanya çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Sarah, “Strasburg’daki nöbet eylemlerine ve özellikle de nöbet web sitesi 'www.ocalanvigil.net'e çalışma yürütüyorum. Sayın Öcalan ile ilgili materyaller, başka siteler de var elbette ama bizimkinin, protestolarımızı gerçekleştirirken başvurduğumuz Avrupa Konseyi ve İşkencenin Önlenmesi Komitesi gibi uluslararası kuruluşları biraz daha anlamalarına yardımcı olabileceğini umuyorum. Ne yaptıklarını ve ne yapmadıklarını, ayrıca sınırlarını açıklıyor. Web sitesinde, kampanyada gerçekleşen bazı olaylara ilişkin yorumların yer aldığı bir blog da yer alıyor. Ancak her şeyi ele alamayacağımız kadar çok fazla konu ve bilgi var” ifadelerini kullandı.
 
‘Umut verici katılıma geniş destek tabanı inşa edilmelidir’
 
Kampanyanın Avrupa’yı da aşarak dünyanın dört bir yanına ulaşmasının nedenini Sarah, şu ifadelerle açıkladı: “Kürt Hareketi'ne ve Öcalan'ın fikirlerine duyulan uluslararası ilginin, bu fikirlerin farklı ve daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna dair yeni bir umut kaynağı sağlama yeteneğinden kaynaklandığına inanıyorum. Dünyanın dört bir yanından kampanyaya katkıda bulunan farklı grupları görmek heyecan vericiydi. Bu, çok yoğun ve özverili katılıma ilham veren bir hareket, ancak siyasi sınıfları bizi dikkate almaya ve harekete geçmeye zorlamak istiyorsak, her zaman bu kadar derin olmasa da çok daha geniş bir destek tabanı inşa etmemiz gerekecek.”