İmralı’da 1999’dan bu yana süren mutlak tecrit…

  • 09:01 31 Ocak 2024
  • Güncel
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen Uluslararası Komplo 25 yılı geride bırakırken, tecrit ve 35 aydır süren mutlak iletişimsizliğe karşı dünya halkları tarafından kesintisiz mücadele yürütülüyor. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının 1999 yılından bu yana Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvuruları derledik.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen Uluslararası Komplo, 25 yılı geride bıraktı. 15 Şubat 1999 tarihinde Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı İmralı Adası’ndaki İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde, tecrit politikasının hayata geçirilmeye başlandığı Abdullah Öcalan için dünyanın dört bir yanında her kesimden halklar ayağa kalktı. Komploya karşı PKK Lideri’nin Türkiye’ye getirildiği 4 aylık süreçte 63 kişi ise “Güneşimizi karartamazsınız” diyerek bedenini ateşe verdi.
 
‘Roja Reş’ ve bitmeyen direniş…
 
Yine dünyanın her yerinde milyonlar alanlara çıkarak günlerce sayısız eylem, yürüyüş ve açlık grevleri gerçekleştirdi. Komplo, Kürt halkı ile başlayıp zamanla diğer halklar tarafından da siyah giyilip protesto edilerek bir ritüel haline geldi. Bu ritüel, her yıl 15 Şubat’ta siyah giyilerek, Kürtçe’de “Roja Reş” anlamına gelen “Kara gün” olarak adlandırılıyor. Halklar “Roja Reş” günü, bulundukları her yerde hem mutlak tecride karşı taleplerini haykırmayı hem de Abdullah Öcalan’ın fikirleri ile felsefesini yaşatmayı sürdürmeye devam ediyor.
 
Halklar paradigma ile yaşam buluyor
 
25 yıldır İmralı Adası’nda mutlak tecrit politikası uygulanan Abdullah Öcalan, o günden bu yana kesintisiz bir üretim, çalışma, perspektif ve birçok konuda çözüm önerileri ortaya koydu. Fikirleri ve değerlendirmeleri, başta Kürt sorununun çözümü olmak üzere Orta Doğu, dünya halkları için de çözümün anahtarı olarak görülüyor. Bu sebeple de Avusturya’dan Afrika’ya, Kurdistan’dan Orta Doğu’ya her kesimden halklar, “Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü Paradigma” etrafında kenetlenmeyi sürdürüyor.
 
Talep fiziki özgürlük
 
Uluslararası ve iç hukuk mekanizmaları, mutlak tecride ilişkin yapılan girişim ve sayısız başvurulara karşı sessizliğini korumaya devam ederken, Abdullah Öcalan’dan ise 35 aydır hiçbir haber alınamıyor. Avukatları, ailesi ve kamuoyunun PKK Lideri’nden haber alamama haline ilişkin dünyanın dört bir yanında sayısız eylem ve etkinlikler gerçekleştirilmeye devam ediyor. Her kesimden halklar mutlak tecridin derhal son bulması ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması çağrısını sürdürürken, İmralı’dan başlayarak tüm cezaevlerine yansıyan tecrit, savaş, Kürt sorunu, yoksulluk, kadın ve ekoloji kırımı gibi birçok alana sirayet eden politikaların da ancak PKK Lideri ile yapılacak olan görüşme ile çözülebileceğini vurguluyor. Bu çerçevede cezaevindeki siyasi tutsakların 27 Kasım 2023 tarihinde “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” talebiyle başlattığı açlık grevi eylemleri ile aynı taleplerle tutsak yakınları da çok sayıda kentte Adalet Nöbeti eylemleri başlattı. Talepler karşılanıncaya dek eylemlere kesintisiz bir şekilde devam edileceğinin mesajı veriliyor.
 
2023’te 169 başvurunun tamamı yanıtsız!
 
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının, 17 Ocak’ta kamuoyu ile paylaştığı İmralı Adası’na dair hazırladıkları “2023 Yılı Tespit Raporu”nda, yıl boyunca yaptıkları 110 avukat, 59 da aile görüş başvurusunun tamamının yanıtsız bırakıldığı paylaşıldı.
 
Görüşmeler ‘ceza ve yasak’ kararları ile engelleniyor
 
Avukatların, Abdullah Öcalan ile görüşmek için haftada iki kez yaptığı başvurulara olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmezken, son dönemde Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklar Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar’a verilen “disiplin cezaları” ile “avukat görüş yasakları” gerekçe gösterilerek görüşler engelleniyor. Avukatların, söz konusu “ceza ve yasaklara” karşı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı sayısız başvuru da derdest durumda.
 
Son telefon görüşmesi de yarıda kesildi
 
Abdullah Öcalan, telefonla görüş hakkından ise ilk defa 27 Nisan 2020 tarihinde yararlandırılmıştı. PKK Lideri, dijital medyada yer alan kimi iddialar ardından kamuoyunda kaygıların büyümesi üzerine 25 Mart 2021’de kardeşi Mehmet Öcalan’la yine telefonla görüşmüştü. Ancak Mehmet Öcalan, bu görüşmenin de yarıda kesildiğini duyurmuştu.
 
Avukatları 4 yıldır görüştürülmüyor
 
PKK Lideri’nin avukatlarından Rezan Sarıca ve Newroz Uysal, müvekkilleriyle 8 yıl aradan sonra en son 2-22 Mayıs, 12-18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde görüşebilmişti. Avukatlar o tarihten bu yana hala müvekkilleriyle görüştürülmüyor.
 
1999 yılından bu yana, İmralı Adası’na yapılan avukat ve aile başvuruları ile görüşme sayılarını derledik.
 
Avukat görüşleri:
 
*1999 yılında 62 görüşme yapıldı.
 
*2000 yılında 54 başvuru yapıldı, 34 görüşmeye izin verildi.
 
*2001 yılında 52 başvuru yapıldı, 32 görüşmeye izin verildi.
 
*2002 yılında 52 başvuru yapıldı, 32 görüşmeye izin verildi.
 
*2003 yılında 55 başvuru yapıldı, 20 görüşmeye izin verildi.
 
*2004 yılında 53 başvuru yapıldı, 23 görüşmeye izin verildi.
 
*2005 yılında 51 başvuru yapıldı, 16 görüşmeye izin verildi.
 
*2006 yılında 60 başvuru yapıldı, 24 görüşmeye izin verildi.
 
*2007 yılında 60 başvuru yapıldı, 30 görüşmeye izin verildi.
 
*2008 yılında 56 başvuru yapıldı, 38 görüşmeye izin verildi.
 
*2009 yılında 61 başvuru yapıldı, 50 görüşmeye izin verildi.
 
*2010 yılında 65 başvuru yapıldı, 43 görüşmeye izin verildi.
 
*2011 yılında 84 başvuru yapıldı, 24 görüşmeye izin verildi.
 
Görüş yasakları için ‘gerekçeler’ bitmedi!
 
Abdullah Öcalan’ın avukat görüşlerinde kısmi şekilde uygulanan “görüş yasakları”, 2011 sonrası daha da arttı. Bu süreçte 324 kez “gemi bozuk” denilerek, 45 kez “hava muhalefeti” iddiası ile, 54 defa “gemi onarımda”, 11 kez “resmi tatil” denilerek, 22 kez “gemi arızası var” gerekçesiyle, 719 kez de hiçbir yanıt verilmeden görüşlere izin verilmedi.
 
*2012 yılında 104 başvuru yapıldı, 73 başvuru “gemi bozuk”, 14 başvuru “hava muhalefeti”, 16 başvuru “gemi onarımda”, 1 başvuru ise resmi tatil “gerekçe” gösterilerek yasaklandı.
 
*2013 yılında 102 başvuru yapıldı, 82 başvuru “gemi bozuk”, 9 başvuru “gemi onarımda”, 4 başvuru ise resmi tatil denilerek yasaklandı.
 
*2014 yılında 104 başvuru yapıldı, 86 başvuru “gemi bozuk”, 9 başvuru “gemi onarımda”, 6 başvuru ise resmi tatil gerekçesiyle yasaklandı.
 
*2015 yılında 100 başvuru yapıldı, 24 başvuru “hava muhalefeti”, 20 başvuru “gemi arızası”, 37 başvuru “gemi bozuk”, 20 başvuru da “gemi onarımda” gerekçeleri ile yasaklandı.
 
*2016 yılında 126 başvuru yapıldı. Bunların 66 tanesi 15 Temmuz ve 28 Aralık 2016 tarihlerinde yapıldı. 2 başvuruya ,“Koşullar oluştuğunda izin verilecek” denilerek, 1 başvuru “Savcılık talebi cezaevine göndermedi” denilerek, 64 başvuru mahkeme kararı ile, 46 başvuru “gemi bozuk” denilerek, 7 başvuru “hava muhalefeti” denilerek, 2 başvuru ise “gemi arızası” denilerek yasaklandı. 2 başvuruya da hiçbir yanıt verilmedi.
 
*2017 yılından sonra ise yapılan hiçbir başvuruya olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmedi. 2017 yılından 2023 yılı sonuna kadar 791 başvuru yapıldı.
 
Aile görüşleri:
 
*1999 yılında 12 başvuru, 12 görüşme yapıldı.
 
*2000 yılında 11 başvuru, 11 görüşme yapıldı.
 
*2001 yılında 6 başvuru, 4 görüşme yapıldı.
 
*2002 yılında 9 başvuru, 9 görüşme yapıldı.
 
*2003 yılında 26 başvuru, 8 görüşme yapıldı.
 
*2004 yılında 33 başvuru, 15 görüşme yapıldı.
 
*2005 yılında 34 başvuru, 17 görüşme yapıldı.
 
*2006 yılında 25 başvuru, 13 görüşme yapıldı.
 
*2007 yılında 20 başvuru, 8 görüşme yapıldı.
 
*2008 yılında 13 başvuru, 9 görüşme yapıldı.
 
*2009 yılında 17 başvuru, 15 görüşme yapıldı.
 
*2010 yılında 13 başvuru, 8 görüşme yapıldı.
 
*2011 yılında 11 başvuru, 2 görüşme yapıldı.
 
*2012 yılında 4 başvuru, 1 görüşme yapıldı. 1 görüşmeye de Abdullah Öcalan, “süreç hassas” diye çıkmadı.
 
*2013 yılında 25 başvuru, 14 görüşme yapıldı.
 
*2014 yılında 18 başvuru, 6 görüşme yapıldı.
 
459 başvurudan yalnızca 3’üne izin verildi
 
2014 yılından sonra aile görüşmelerine de sistematik “yasaklar” getirilmeye başlandı. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının verilerine göre, 2014 yılına kadar 277 aile görüş talebinden yalnızca 152’sine izin verildi, 125 görüşme talebine ise izin verilmedi. Yine 2014 yılından sonra yapılan aile görüş başvurularında, 3 görüşme izni ve 1 telefon izni dışında hiçbir başvuruya izin verilmedi. Bu süreçte yapılan 459 başvurunun yalnızca 3’üne izin verildi. İzin verilmeyen başvurulara ise çoğunlukla mahkeme kararı gerekçe gösterildi.
 
*2015 yılında 47 başvuru yapıldı, “gemi bozuk gerekçesi” ile görüşmelere izin verilmedi.
 
*2016 yılında 77 başvuru yapıldı, 1 görüşme gerçekleştirildi. 76 kez ise “gemi bozuk, hava muhalefeti” “gerekçeleri” ile görüşmeler engellendi.
 
*2017 yılında 46 başvuru yapıldı, mahkeme kararı “gerekçesi” ile görüşmelere izin verilmedi.
 
*2018 yılında 45 başvuru yapıldı, mahkeme kararı “gerekçe” gösterilerek görüşmelere izin verilmedi.
 
*2019 yılında 51 başvuru yapıldı, 2 görüşmeye izin verildi. 49 başvuruya da mahkeme kararıyla izin verilmedi.
 
*2020 yılında 57 başvuru yapıldı. Ancak görüşmelere izin verilmedi. Yalnızca bir kez telefon görüşmesi izni verildi.
 
*2021 yılında 55 başvuru yapıldı. Başvurulara olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönüş yapılmadı.
 
*2022 yılında 51 başvuru yapıldı. Başvurulara olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönüş yapılmadı.
 
*2023 yılında 59 başvuru yapıldı. Başvurulara olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönüş yapılmadı.