TÜVTÜRK direnişçilerinden çağrı: Desteğinizi kesmeyin

  • 09:05 6 Ocak 2019
  • Emek/Ekonomi
Melike Aydın
 
MUĞLA - TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonu'nda çalışan ve sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan işçilerin direnişi 5 aydır sürüyor. "Bizim direnişimiz önemli. Çünkü sendika demek toplu karar alınması demek" diyen kadın direnişçiler Muğla halkına destek çağrısı yaptı. 
 
Muğla'da bulunan TÜVTÜRK Taşıt Muayene İstasyonu'nda çalışan ancak sendikaya üye oldukları için işten çıkarılan 18 işçinin direnişi sürüyor. İşçilerin, Devrimci İşçi Sendikalara Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Nakliyat-İş Sendikası'na üye olmasının ardından, Bakanlığın çoğunluğun sağlanmasıyla ilgili yasal mevzuata dair yazısının işverene ulaşması sonucu 18 işçi tazminatsız bir şekilde çıkarıldı. 
 
Ağustos 2018'de direnişe başlayan işçilerin eylemi 5 aydır devam ediyor. İşçilerin açtığı 'işe iade' davasının ilk duruşması, Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. İşçiler ve avukatların hazır bulunduğu duruşma, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için 5 Şubat 2019'a ertelendi. İkinci grup işçilerin açtığı diğer davanın ilk duruşması ise 16 Ocak'ta görülecek. Farklı gerekçeler bahane edilerek işten çıkarılan TÜVTÜRK işçileri silahla tehdit edilmiş, E-devlet şifreleri istenmişti.
 
'Tüm işçi direnişlerini destekliyoruz'
 
Direnişe devam eden 18 işçi içinde yer alan Burcu Karaova, Seda Magul ve Sultan Türk haklarını alana kadar direnişlerinin devam edeceğini söyleyerek, hem sivil toplum kuruluşlarının hem de Muğla halkının desteğe devam etmeleri çağrısında bulundu. Aynı şekilde Eskişehir ve Urfa'da da devam eden direnişlerle birlikte hareket ettiklerini söyleyen direnişçiler, Flormar, Cargill, İzban direnişlerine de desteklediklerini vurguladı. 
 
'İşçilerle irtibatımızı kesmek istediler'
 
Şirket yetkililerinin Eskişehir'de olduğu gibi araç bakım istasyonu ile direniş çadırı arasına paravan yapmayı düşündüğünü ama sonradan vazgeçtiklerini söyleyen Burcu Karaova, "Şuan bir değişiklik yok. Bizim işçi arkadaşlarla irtibat içinde olmamızı istemiyorlar. Sendikamız şuana kadar bizim arkamızda durdu. Nakliyat-İş sürekli arkamızda. Biz diğer direnişleri de selamlıyoruz. Asgari ücretin en 2 bin 500 lira olması gerekir. İşverene göre ücret yüksek ama geçim şartlarına göre az. Devlet sendikalaşmayı istemiyor. Bizim direnişimiz önemli. Çünkü sendika demek toplu karar alınması demek. Sendika olmazsa birey olarak kişilerin savaş vermesi daha zor olur" dedi.
 
'Çalışanların 10 yıllık tecrübeleri vardı' 
 
Sultan Türk ise Muğla halkının da direnişlerini desteklediğini dile getirerek, "Şimdiye kadar araçlarını getirmeyen kişiler vardı. Usulsüz muayenelerden dolayı şikayet edenler çok oldu. Çünkü arkadaşlarımız nitelikli çalışanlardı 10 yıllık tecrübeleri vardı. Burada çalışanlar iş tecrübesi olmadığı için yanlış muayene oluyor veya eksiklikler oluyor. Biz de yan tarafta olduğumuz için onları not edip takip altına alıyoruz" diye konuştu.