‘Zor günlerde kadınlar kurtarıcı’

  • 09:06 2 Mayıs 2020
  • Emek/Ekonomi
Filiz Zeyrek
 
ADANA - Salgından kaynaklı eşi çalışamayan Suna Ünsal, evin yüküyle birlikte ekonomik sorumluluğu da üstlendi. Suna, pazarda açtığı tezgâhta kendi yetiştirdiği meyvelerden yaptığı reçelleri satarak evin geçimini sağlıyor. Suna, kadınların zor günlerde kurtarıcı olduklarını ama emeklerinin görünmediğini de vurguluyor.
 
Türkiye’de uzun süredir devam eden ekonomik kriz, koronavirüs salgını sonrasında yurttaşların geçinmesini daha da zorlaştırdı. Salgın nedeniyle birçok işyeri kapanırken, binlerce insan işsiz kaldı ya da ücretsiz izne ayrılmak zorunda bırakıldı. Salgın sonrası gıda ve hijyen malzemelerine yapılan zamla birlikte yurttaşlar, temel ihtilaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldi. Tüm kriz dönemlerinde olduğu gibi bu süreçte de en fazla yükü omuzlayan yine kadınlar oluyor. Evin temizliği, yemek, çocuk, hasta bakımı gibi sorumluluklar toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle kadınların omuzlarına yüklenirken, bir yandan da evin geçimini sağlamaya çalışıyorlar. Suna Ünsal da bu süreçte büyük bir yaşam mücadelesi veriyor. 
 
Daha lezzetli ve sağlıklı ürünler
 
Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa Mahallesi’nde yaşayan Suna, semt pazarlarında tezgah açarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Suna, “Niğde’de köyden kendi bahçemizde yetiştirdiğimiz meyveleri reçel yaparak satıyorum. Tamamı organik olan bu ürünler kendi bahçelerimizdeki ağaçlarda yetiştirdiğimiz meyvelerdir. Kayısı, şeftali, kiraz ve elma reçeli ve yine kendimizin üretip kuruttuğumuz tarhana ve hoşaflık meyveler var. Çok büyük emek isteyen bir iş.  Gerçekten çok zorluyor yapana kadar. Tek tek çekirdekten ayıklayıp bir gün boyunca pişiriyoruz.  Tamamen el emeği ve lezzetli. En önemlisi de sağlıklı. Fabrikasyon ürünlerin içinde katkı maddesi olduğu için sağlığa da zamanla zarar veriyor. Fiyatlar uygun ama vatandaş pahalı buluyor ve satamıyorum” dedi. 
 
‘Salgın başladığından beri pazara çıkıyorum’
 
Salgınla beraber ekonomik olarak da daha zorlandıklarını söyleyen Suna, “Eşim işe gidemiyor ve bir çocuğumuz var.  Ona bez, mama lazım, eve ekmek lazım. Evim kira bir şekilde temel ihtiyaçlarımızı almamız gerek. Bende bunu yapıyorum şuan. Virüs başladığından beri pazara çıkıyorum böyle devam ettiği sürece de çıkmaya devam edeceğim. Kayınvalidem çok eskiden beridir Niğde’de yapıyor bu işi. Eşim işsiz kalınca ben de satmaya karar verdim” diye anlattı.
 
‘Yetkililer bir an önce bir şey yapmalı’ 
 
Türkiye’nin ekonomisinin salgınla birlikte çok daha kötü durumda olduğunu, insanların giderek daha zor yaşamaya başladığını ifade eden Suna, “Yetkililerin bir an önce bir şeyler yapması gerekiyor. Pazarlarda, marketlerde her şey zamlı. Sebze, meyve çok yüksek fiyatlarla satılıyor. Perişan oldu insanalar. Ben de onlardan biriyim. Domates 5 TL, biber 8 TL, patlıcan 5 TL. Evimize bir kilo dahi alamıyoruz. Ben burada bir kilo kiraz satacağım bir kilo biber almak için. İşsizlik, parasızlık nasıl yapacak bu insanlar? Burada kazandığımın iki katını günlük harcıyoruz. Bu iş de olmasaydı aç kalırdık evde” diye belirtti.
 
‘En zor günlerde kadınlar kurtarıcı oluyor’ 
 
“Kadın olmak güzel olduğu kadar zor” diyen Suna, emeklerinin karşılığının olmadığına dikkat çekti. Suna, “Bu ülkede gerçekten kadının değeri bilinmiyor. Kadın üretken ve başarılı ama maalesef kadının emeği görünmüyor. En zor günde kadın devreye giriyor şimdi olduğu gibi. Erkeler bunun farkında değiller ve kadına çok saygısızlar. Kadın istediği her şeyi başarır. Kadın asla kendini bir erkeğin gelirine, eline bırakmasın, üretime katılsın ve kadın gücünün farkına varsın” ifadelerini kullandı.