Gülistan Azak

 

MERSİN - Hükümetin tarım politikaları nedeniyle çiftçiliği bırakmak zorunda kalan kadınlar, çiftçilikten kalan borçlarını ödeyebilmek için ekmek işine başlarken, hükümete ise, “Gölge etme başka ihsan istemez” diye seslendi.

 

 “Üretim Yapamayan Tarım Ülkesi Türkiye” raporuna göre, 2002 yılında 26.5 milyon hektar olan tarım alanları, 2018 yılına kadar 3.35 milyon hektar alana düştü. 2003 yılında 2 milyon 765 bin 287 kişi çiftçi kayıt sistemine kayıtlıyken, 2018 sonunda bu rakam 2 milyon 103 bin 765 kişiye düştü. Böylece 661 bin 519 kişi üretimden ayrılmış oldu.

 

Son 16 yılda tarım sektöründe çalışan kişi sayısı 2 milyon 663 bin kişi azalırken, yine AKP iktidarı döneminde tarıma verilmesi gereken destekler ithalata harcandı 2018'de Türkiye 95 milyar 260 milyon Dolar tutarında tarımsal ürünü ithal etti. Destek göremeyen ve ürettiğinden kazanamayan çiftçi ise borç batağında. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 2.6 milyon çitçinin 530 milyon TL olan borcu, bugün 106 milyar TL oldu. 

 

‘Tarımın başkenti’ Çukurova’da çiftçilik bitti

 

Tarımda yaşanan sıkıntıların en çok hissedildiği yerlerin başında ise “tarımın başkenti” olarak bilinen Çukurova Bölgesi geliyor. Mersin’in Kazanlı bölgesindeki çiftçiler, iktidarın tarım politikalarından dolayı iflasla karşı karşıya. Bölge halkının yüzde 80’inin çiftçilikle uğraştığı Kazanlı’da, bankalara olan kredi borçları, yüksek girdi maliyetleri ve pazar sıkıntısından dolayı çiftçiliği bırakan üreticiler, farklı iş sektörlerine yöneldi.

 

Kazanlı ilçesinde tarım alanında yaşanan sıkıntılardan dolayı çiftçiliği bırakan 12 kadın da, bir araya gelerek yaktıkları ateş üzerinde saç ekmeği yaparak geçimlerini sağlamaya başladı. Bu kadınların ortak ve en başat sorunları ise topraklarında çiftçiliğin bitirilmesi.

 

‘8 yıldır çiftçiliği bırakmama rağmen hala borç ödüyorum’

 

Kadınlardan Gülsen Yorulmaz, 15 yıl boyunca çiftçilik yaptığını ancak 8 yıldır yapmadığını ifade ederek, “Giderimiz gelirimizden fazla olmaya başlayınca çiftçiliği bırakmak zorunda kaldım. İlaçlar, gübre, mazot pahalı. Zam üstüne zam yapılıyor. Tarlayı sürüp ekin yapamıyorsun, yapınca ise borçlanıyorsun. Ürünü satmaya gelince ise satamıyorsun. Hal böyle olunca borçlarımız birikiyor ve kredi çekmek zorunda kalıyoruz. Krediler ise faizle birlikte büyüyünce ya tarlanın elinden gitmesine seyirci kalıyorsun ya da işi bırakmaya karar veriyorsun. 8 yıldır çiftçiliği bırakmama rağmen hala borç ödüyorum. Birçok çiftçi ektiğinin karşılığını bulamayınca tarlasını, evini satmak zorunda kaldı. Hala zam üstüne zam yapılıyor. Çiftçiliği bıraktıktan sonra benim gibi çiftçiliği bırakan kadınlarla ekmek işine girmeye karar verdik. Karın doyurmuyor ama mecburuz” diye konuştu.

 

‘Bizler bir zamanların çiftçileriyiz’

 

Melahat Yorulmaz, hükümetin politikalarının tarımı bitirdiğini belirterek, şöyle konuştu: “Biz çiftçiliği zamlar yüzünden bıraktık ama zamlar bizi bırakmadı. Hala zam zam zam. Hükümet politikaları ve malum zamlar çiftçiyi bitirdi. Yalnız çiftçilik mi? Ülkede her şey bitti. Şaka veya montaj değil. Çiftçinin hali ortada. Bizler bir zamanların çiftçileri olarak işte buradayız. El ele verdik ve ekmek yapıp satıyoruz.  Evim 1+1 ve evime gelen elektriğin, suyun faturası bir fabrikaya gelebilecek fatura ile aynı. Evimi de göstereceğim size. Gelen faturayı çekin. Şu an bu işte günlük 50 liraya çalışıyorum.  Neye yetecek bu para?”

 

‘Gölge etmesin başka ihsan istemez’

 

Hükümetin tarım politikaları nedeniyle bahçelerini satmak zorunda kaldıklarını aktaran Gülay Yorulmaz da, hükümetin çiftçinin psikolojisini bozduğunu ifade etti. Gülay, “Ülkenin tarım ve turizm merkezi dedikleri Mersin’e bakın o size her şeyi anlatır. Bahçeler gitti. Her şeyimiz bitti. Ürünü satamadığımız için döktüğümüz zamanlar oldu. Her şeyimiz ithal. Şimdi ise ekmek yapıp satıyoruz. Devletten artık hiçbir beklentimiz yok. Desteği yok zaten, gölge etmesin başka ihsan istemez” ifadelerini kullandı.

 

‘Bankalara borçlana borçlana ekmeğimizden olduk’

 

Çiftçiyken biriktirdikleri borçları şimdi ekmek yaparak kapatmaya çalıştıklarını söyleyen Aysel Yorulmaz ise, “Bir kuru ekmek kazanmak için ne yapacağını şaşırdı millet. Yaşıyoruz ama nasıl yaşıyoruz?  55 lira için sabah saat 04.00’da işe başlıyor, akşam 16.00’a kadar çalışıyoruz. Mersin’i, tarım şehri olan bir yeri ne hale getirdiler? Çiftçi ekiyor ama zamlar yüzünden satamıyor.  Bankalara borçlana borçlana ekmeğimizden olduk. Üstesinden gelemeyince ise çiftçiliği bıraktık. Şimdi ise borçlarımızı kapatmak için ekmek yapmak zorundayız” dedi.