Halk soruyor: Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?

  • 09:10 31 Temmuz 2019
  • Emek/Ekonomi
Melike Aydın 
 
İZMİR - Bostanlı Halk Pazarı’nda mikrofon uzattığımız kadınlar, alım güçlerinin büyük oranda düştüğünü belirterek, “Savaş politikaları ekonomik krizi doğrudan etkiliyor. Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” diye tepki gösterdi. 
 
Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Madde Fiyatları, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verileri üzerinden hazırladığı “Asgari Alım Gücü Dönem Raporu”nu açıkladı. Buna göre, özellikle sebze fiyatlarındaki yüksek artışlar, bazı temel harcama kalemlerindeki artışlar dar gelirlilerin alım gücünü yarı yarıya azalttı. Raporda, geçen yılın aynı aylarına göre alım gücünün gıdada yüzde 4.4 daha az olduğu tespit edilirken, yaz aylarının en çok tüketilen sebzelerinden domateste yüzde 26, ücretsiz olması beklenen sağlık sigortasında ise yüzde 78 oranında alım gücü kaybı gerçekleşti. Bostanlı Halk Pazarı esnafı ve yurttaşlar, ekonomik durumlarının geçen aylara göre hatta günlere göre bile kötüye gittiğini belirtti. 
 
‘Git gide batıyoruz’
 
Hiçbir geliri olmayan ev kadınlarının ekonomik krizden en çok etkilenen grup olduğunu söyleyen Çilek Boz, kriz nedeniyle mağazadan değil pazardan alışveriş yaptığını ifade etti. Krizin siyasi gelişmelerle doğrudan ilişkili olduğunu dile getiren Çilek, “Artık televizyon izlemiyorum çünkü sinirleniyorum. Türkiye’nin Suriye’de ne işi var? S-400’leri alması ekonomiyi etkileyecek. Zaten durumumuz belli. Neden bizim yetiştirdiğimiz çocuklar şehit olsun. Buralarda tatil yapıyor kendileri. Gitsin savaşsınlar memlekette. Asla yollamam oğlum olsa. Askerlik de paralı oluyor. Yakında askeri de getirir dışardan. Git gide batıyoruz. Benim korkum iç savaş çıkması” diye konuştu.
 
‘Hala kışlık yiyecek alamadık’
 
Alım gücünün geçen yıllar ve aylarla değil günlere göre bile azaldığını kaydeden işçi emeklisi Necla Bodur, “Adım atarken bile korkuyoruz. Hala kış hazırlığı için gıda alamadık. Kışlık için değil günlük sebze almaya bile zorlanıyoruz” dedi.
 
‘Savaş sömürü demek’
 
Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon Yayıncılığı bölümünden mezun olduktan sonra iş bulamadığını söyleyen Cansu Akar, önceden 100 TL ile aldıklarının yarısını dahi alamadığını, elektriğe, doğalgaza ve suya yapılan zamların, kira bedellerinin alım gücünü daha da düşürdüğünü dile getirdi. Cansu, geçen yıla kıyasla 5 TL’nin 1, 50 TL’nin 20 TL değerine düştüğünü belirterek, “Bu ay elektriğe 250 TL ödedik. Eşimin maaşıyla geçinmek zorundayız. Ekonomik krizde siyasi gelişmeler çok önemli. Suriye ile savaşa gençlerimizi göndermeye hakları yok. Silah almak gidişatı daha da zorlayacak. Savaşla alakalı her şey gereksiz, barış olmalı. Savaş sömürü demek ve zengini daha zengin etme amacını taşıdığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
 
‘Boş bir kalabalık var’
 
Pazarda tül perde satan Halime Nazar, ekonomik kriz nedeniyle işyerini kapatıp pazarda tezgah açmaya başladığını belirterek, krizin hem kendilerine hem de müşterilere yansıdığını ifade etti. Halime, “Kalabalık var ama boş yere oyalıyor, yoğunluk da cabası” dedi. 
 
Aydın İncirliova’dan getirdiği sebzeleri satan Güler Saba da, “Biz alıp satıyoruz. Önceden kasası 10 TL idi şimdi 50 TL. Müşteri de az alıyor ucuz mal istiyor. Karı da eskisine göre az” dedi.
 
‘Fakirin evladı ölüyor, zenginin değil’
 
Evde yaptığı salça ve sarmayı pazar arkadaşı ile ortak tezgah açarak satan Gülsüm Bakı ise, sebzedeki krizin satışlarını etkilediğinin altını çizdi. Savaşın krizi direkt etkilediğini söyleyen Gülsüm, şöyle dedi: “Savaş olmasın. Savaş oldu mu ekmeğimizi yiyemeyiz. Ben oğlumu Suriye’ye gönderemem. Allah insanların yardımcısı olsun. Fakirin evladı ölüyor zenginin değil. Zenginler parayı veriyor askerlik yapmıyor.”