Kadifekale’de kadınlara ait tezgahlar ‘borç’ adı altında boşaltılmak isteniyor

  • 09:07 29 Temmuz 2019
  • Emek/Ekonomi
İZMİR - Kadifekale’deki Yöresel Eşya ve Satış Yerleri tezgahları Yusuf Baba Vakfı’na devredildi. Kadınlardan “işgaliye” bedeli istenerek geriye dönük de borçlandırıldı.   
 
İzmir’in Kadifekale ilçesinde yaklaşık 21 yıldır el dokuması geleneksel kilim ile süs eşyalarının satıldığı ve kadınlara ait olan Yöresel Eşya ve Satış Yerleri tezgahları tehlike altında. Tarihi Pagos kapısı girişinde bulunan ve Mardinli kadınların el dokuma kilim, hediyelik eşya tezgahları için kadınlar, bir ay önce İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden gelen yetkililerce “borçları” hakkında bilgilendirildi. Durumdan haberdar olmayan kadınlar tezgahların 31 Ocak 2019’da Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce inceleme yapılarak Yusuf Baba Vakfı’na devredildiğini ve 1 Şubat tarihinden itibaren ayda 150 liradan toplamda 900 lira “işgaliye” bedeli adı altında borçlandıklarını öğrendi. Kadınlara gelen tebligatta her tezgahtan istenen 900 lira “borcun” ödenmemesi halinde Mülki Amirlik tarafından tezgahların tahliye edileceği belirtildi.
 
Kadınların 21 yıldır geçim kaynağı
 
Yere serilerek oluşturulan 8 tezgah 15 yıl önce Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası’nın girişimi ile sabit demir tezgahlara çevrildi. 21 yıldır geçimini bu yolla sağlayan kadınlardan tezgah parası alınmıyorken şimdi “işgaliye” bedeli istenmesini ve geriye dönük borçlandırılmaları tepki ile karşılandı. Kadının güçlendirilmesi gerekirken kira istenmesini kabul etmediklerini söyleyen tezgah sahibi Zeynep Tabar, 21 yıldır Mardin’e has kültürün yansıtıldığı Kadifekale’nin simgesi haline gelen tezgahların kaldırılmasının amaçlandığını dile getirdi.
 
‘Kadifekale’yi koruyan burada yaşayanlar’
 
Yaklaşık 7 yıldır satış yaptığını söyleyen Zeynep, istenilen borcu ödeyemeyeceklerini ve bunu yetkililere de bildirdiklerini kaydetti. Yıllar önce Kadifekale’ye gelen turistlere yapılan saldırıları hatırlatan Zeynep, kendi mücadeleleri sonucu saldırıları bertaraf ettiklerini ve Kadifekale’de huzuru sağladıklarını vurguladı. Zeynep, şöyle konuştu: “Devlet hiçbir şeyi engellemiyordu. TOMA var ama güvenlik yok. Geçenlerde bıçak çektiler ama kapı önünde polis olmalarına rağmen gelmediler Hatta ben iki kez gittim ‘kendilerini öldürdükten sonra mı geleceksiniz’ diye sordum. Bu kaleye sahip çıkan kalenin insanları. İki TOMA koyup ‘Kale bizimdir’ diyorlar. Oysa biz sahip çıktık. Şimdi de bize buradan çıkın diyorlar.”
 
‘Küçük Mardin’i yok etme çabası devam ediyor’
 
Kadifekale’deki kentsel dönüşüme de tepki gösteren Zeynep, yıllar önce emek vererek inşa ettikleri evlerinin yerine TOKİ’lerin dikildiğini belirtti. Kadifekale’nin “Küçük Mardin” olarak adlandırdıklarını kaydeden Zeynep, şuan yok edilmek istendiğini ifade etti. Zeynep, “Kadifekale’yi yok etme sürecinin bir parçası olarak da tezgahlarımız elimizden alınmak isteniyor. Şehir merkezine ulaşımı kolay olan ve manzarası ile Kadifekale’nin bozulmasını istemiyoruz” diye belirtti.