Türkiye 205 ülke arasında dünyada işsizlik oranının en düşük olduğu 149’uncu ülke konumunda. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 3 aylık dönemi kapsayan işsizlik rakamı 4 puan artışla yüzde 14,1’e yükseldi. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) ise, gerçek işsiz sayısının 7 milyon 350 bin olduğunu açıkladı.

 

İşsizlik Şubat, Mart ve Nisan aylarını kapsayan Mart döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre 4,0 puan artışla yüzde 14,1 düzeyine yükseldi. Buna göre ülke genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı Mart 2019’da geçen yılın aynı dönemine göre (Mart 2018) 1 milyon 334 bin kişi artarak 4 milyon 544 bin kişi oldu.

 

Mikrofon uzattığımız gençler, ülkede artarak devam eden işsizlik nedeniyle beyin göçüne zorlandıklarını belirtti. 

 

‘Ülkedeki sisteme güvenmiyorum artık’

 

Gümüşhane Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi öğrencisi Sebiha Yılmaz, arkadaşlarıyla konuştukları temel konunun mezun olduktan sonra yüz yüze bırakılacakları işsizlik olduğunu belirterek, maruz bırakıldıkları sıkıntıların ise anlatılamayacak denli fazla olduğunu vurguladı. İmkanı olması halinde mezun olur olmaz yurt dışına gitmeyi düşündüğünü ifade eden Sebiha, kendisini yurtdışında iş arayışına zorlayanın ise hükümetin politikaları olduğunun altını çizdi. Sebiha, “Bölümüm çok güzel ama ben ülkedeki sisteme güvenmiyorum artık. Başka ülkelerde okuduğum bölüme çok değer verilirken, kendi ülkemde önemsenmiyorum, işsiz bırakılıyorum. Sistem çok kötü. Ekonomi çökmüş durumda. Ülkenin kendi derdi bitmiyor ki sıra gençlere gelsin. ‘Bu ülkede yaşanmaz’ dediğimiz çok oluyor. Ülkenin geleceği gençlere bağlı ama gençlerin hali buyken ülkenin geleceğini öngörmek çok da zor olmuyor” dedi. 

 

‘Bu ülkede gençlere değer verilmiyor’

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın nüfus planlamasında, “en az üç çocuk” ısrarına tepki gösteren genç işsiz Ayşegül Oral, doğacak olan çocukların geleceğin genç işsizleri arasına katılacağı uyarısında bulundu. Ülkede yaşanan işsizliğin en temel nedenlerinden birinin ise eğitim sisteminin kendisi olduğunu belirten Ayşegül, şöyle konuştu: “Ben meslek lisesi çıkışlıyım. Ülkede meslek lisesi çıkışlı öğrencilerin sayısı epeyce fazla. Bu öğrencilere okul hayatları boyunca meslek eğitimleri veriliyor. Ancak sınava girecek tüm öğrencilerle birlikte Matematik, Fen, Türkçe, Tarih sorularına tabi tutuluyorlar. Benim okulda meslek derslerimde önemli başarılarım olmasına rağmen, üniversiteye giriş sınavında görmediğim Matematik, Fen gibi derslerinden sorulara tabi tutulduğum için baraj altında kaldım. Benim gibi çok sayıda öğrenci bu durumda. Sınav oldu bitti kimsenin ruhu dahi duymadı. Ülkenin ana gündemi seçim. Ülkedeki eğitim ve sınav sistemini tartışan, ‘acaba öğrencilerin başarıları ne?’ diye durup düşünen oldu mu hiç? Bu ülkede değerimizin olmadığı açık. Ülkenin ekonomisi ortada. Ekonomisi kendisine yetiyormuş gibi, milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapıyor. Söylediklerim ırkçılık diye anlaşılmasın lütfen. Ama yalnızca Mersin’de sayıları 205 bini aşan mültecilerin ucuz iş gücü olarak kullanılması nedeniyle bu kentler biz gençler için ölü hale getirildi. İş bulamıyoruz artık. İmkanım olsa yurtdışına giderdim.”

 

‘Genç işsiz sayısı çok fazla’

 

Üniversitelerdeki artışın eğitimin kalitesizleşmesine neden olduğunu ve çoğu bölümde atamaların durduğunu belirten Begüm Akdoğan da, “Genç işsiz sayısı çok fazla. Gençlerin önemsendiğini düşünmüyorum. Yine ekonominin durumu gözler önünde. AKP’nin son seçimlerdeki büyük kaybı sonrası genç işsizlerle ilgili gelişmeler yaşanabilir mi bekleyip göreceğiz. Mersin turizm ve liman kenti ama kesinlikle bu alanlar değerlendirilmiyor. Tarım bölgesinde yaşıyoruz ama bunu ne kadar kullanabiliyoruz. Ekonomi çok kötü olduğu için gençlerden tutun da çiftçisine, turizmcisine kadar hiç kimse gelir elde edemiyor” ifadelerini kullandı.  

 

‘Gençlerin geleceğinden kaygı duyuyorum’

 

Okuyan sayısının çok, çalışan sayısının az olduğunu kaydede anne Ayşe Yılmaz ise, çocuklarının geleceğinden kaygı duyduğunu ifade etti. Ayşe, “Çocuğum Mersin Üniversitesi’nde okuyor ama ‘bitirdikten sonra ne olacak, iş bulabilecek mi’ diye düşünüyorum. Gece gündüz düşünüyorum. Fazlasıyla endişeliyim” dedi.